İslamcılık adı altında, dini siyasete alet eden ihvancıların müslüman olmaktan anladıkları; araplaşmak, arap kültür ve değerlerini savunmaktır. Bunların medeniyet tasavvuru ise Emevi ve Abbasi Halifeliği adı altında uygulanan Arap Saltanatçılığı rejiminin günümüze uyarlanmasıdır. Lüks, israf, gösteri, şatafat, halk yoksulken zengin yaşamak, adaleti güçlüden yana uygulamak, halkın ve kamunun hakkını gasbetmek yandaşlarına pay etmek, Zillullah,Şeyh,Kutup,Gavs adı altında ruhban din adamlarını ve siyasi liderlerini ilahlaştırıp Allah'a eş ve ortak koşmaktır. Bunların medeniyet tasavvuru arap saltanatçılığının günümüze uyarlaması olduğundan, Bilim,Kültür, Sanat, Ahlak, Etik ve Erdem gibi değerlerin bunların düşünce dünyasında yer etmediğinden bunların Dünya Medeniyetine katkı sunacak değer yargıları yoktur.

Güç, otorite, para etrafında şekillenen dini siyasete ve ticarete alet eden kaderci, arapçı, şekilci biat kültürü en büyük zararı da bunlar sayesinde İslam dinine vermiştir. Laiklik ilkesi tam manası ile uygulanırsa; dini ve kutsal değerleri bu din simsarlarından kurtarabilir.

Günümüzde müslümanlık, bunlar sayesinde; saltanatçılık, mezhep kavgaları, geri kalmışlık, terörizm, yoksulluk, yolsuzluk, hukuksuzluk, zorbalık, despotizm, bilim ve çağdışılık olarak görülmektedir.  Bugünkü geri kalmışlığımızın başlıca nedeni bu çarpık zihniyettir.

Kurtuluş ise; Bilim,Kültür,Sanat,Etik,Ahlak ve Erdem gibi değer yargıları ile akıl ve ruhumuzu eğitmek. Oğuz Kağanla başlayan Atatürkle prensip ve esasları çizilen Türkçü Düşünce Sistemini yaşantımıza hakim kılmak Türk Uygarlığını, Dünya Medeniyetine yeniden kazandırmaktır.

Fatih Mehmet Yiğit