Kayıtlar

Eylül, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  Hikmetli sözü;  Arif olan anlar Cahil olan yargılar... Başkalarında kusur arayanlar Kendi kusurlarına bakmazlar Marifet; başkalarının kusur ve hatalarını görebilmek değil, kendi kusur ve hatalarını görebilmek ve onları düzeltebilmektir... Kurt Baba
Resim
 Dinini tilkiden öğrenenler;  Tavuk çalmanın günah olmadığına inanır,  Tilkiyi kümese bekçi yaparmış :)
Resim
  Kutadgu Bilig'den: özing asgı bolma bodun asgı bol bodun asgı içre özing asgı bol "Kendi çıkarını kollama, halkın çıkarını gözet, Kendi çıkarını, milletin çıkarı içinde gör."
Resim
  KIRGIZİSTAN TALAS BÖLGESİNDE YER ALAN TÜRKÇE TAMGA ALFABESİYLE YAZILI KARABÖRÜ/KARA(CA)KURT TAŞ BİTİK YAZIT
Resim
  ''Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur.Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir, yerinde duran bir şey ise geriye gidiyordur.'' Mustafa Kemal ATATÜRK Cehalet; akıl ve bilim, insanlık ve ilerlemenin (medeniyetin) düşmanı, bütün kötülüklerin kaynağıdır. Cehalet, en kötü karanlıktır... Fatih Mehmet Yiğit Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir. John Fitzgerald Kennedy "Cehalet insanları öldürür, bu yüzden cehaleti öldürmek gerekir."  ~Jose Marti  Bu, özgür ve örnek bir toplum için çocukluktan itibaren büyük bir kalbi olan ve başkalarıyla empati kuran iyi insanları yetiştirmenin gerekli olduğu anlamına gelir.
Resim
Ulu Türk Bilge Eren Hacı Bektaş Veli'ye bir gün sorarlar: Kadınları neden ibadetlerinize alıyor, bir arada ibadet ediyorsunuz, kadınlara neden bu kadar değer veriyorsunuz..? Hünkar Şöyle cevap verir: Erkek Arslan Arslan da,  Dişi Arslan, Arslan Değil mi..? Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak’kın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlık eksiklik, senin görüşlerinde...
Resim
  Kutadgu Bilig'den: "Bu edgü kılu tur ay edgü kişi  Karımaz bolur edgü mengü yaşı" ''Ey iyi insan, iyilik yapmakta devam et; iyilik ihtiyarlamaz, onun ömrü ebedidir."
Resim
  Ulu Tanrı buyurdu ki: Adımı andıkça sen, Ulusum olacaksın, Bana tâbi kaldıkça, kut bulup dolacaksın!... Görür benim gözlerim, bütün iyilikleri!  Gözümden de hiç kaçmaz, silin kötülükleri!.. Benim adımı hep an, tenine güç geldikçe,  Başkasına yaptırma, kötü şeyi bildikçe!  Ölenlerin mirası, herkese eşit olsun, Fayda bulsun öksüzler, herkesle eşlik bulsun!  Adı çıkmışsa eğer, bir Hakan iyi diye, Sen sanma, inanma hiç, halkı da iyi diye!  Öğret insanlara sen, her dem iyi olmağı,  Öğret oltayla balık, ağla balık tutmağı.  Hayvan beslemenin de, öğret yolu ne ise,  Öğret sincap tutmağı, yapsınlar bir elbise.  Şevket insanları hep, yollara senden iyi! Ben varmışım gibi, eğit hep, hem benden iyi!” Türk Altay Yaratılış Destanından Kaynak: Prof.Dr.Bahaddin Ögel, TTK yayınları I.Cilt sayfa:463-464
Resim
  Ozan, Bö, Böge, Baksı, Bahşi, Kam, Aşık, Otacı, Oyun gibi değişik adlarla anılan Şamanlar ruhi ve bedeni hastalıkları tedavi eden hekimlerdir aslında. Şaman, Kam hekimlerin ruhi ve bedeni hastalık tedavisinde ateş kültü önemli bir yer tutar “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” tabiride aslında “Güneş girmeyen yere hekim girmez” sözü gibi hastalık tedavisi ile alakalı Atasözlerimizdendir.  “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz tabiri ile ateş ve duman yani tütsü olmadan hastalığın çıkmayacağı anlatılmaktadır. Eski Türk toplumunda bir çok hastalık tütsü ve ateşle tedavi edilmekteydi. (Örneğin: Nazardan korunmak ve kötü ruhların uzaklaştırılması için üzerlik, mikropların ve havadaki virüslerin öldürülmesi Adaçayı, sedir, çam, kekik tütsüsü yapılır)  Çünkü kötü ruhlar, ruhi ve bedeni hastalıklar ancak ateşle tedavi edilebilir. Bu nedenle günümüzde dahi hastalıkları tedavi eden eski şaman, kam geleneğini sürdürenlere “Ocak/ateş yanan yer” denmekte, günümüzün ocakları nazar,siğil,büyü gibi rahat
Resim
  Yedikleri hep haram Söyledikleri hep yalan Lafa  geldi mi müslüman, Yersen :) Yemezler aslanım... ... Bir avuç su, bir dilim ekmek Bir hırka, bir lokma neyine yetmez Harun gibi gelip Karun olan yobaz Be hey! Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz Günlü fakir, kesesi zengin, ameli iyilik yazmaz Kul hakkını, koca Dünya'yı yerde; Yine de aç gözü doymaz Kurt Baba
Resim
  Bütün gücü ve ihtişamına rağmen en güçlü savaşçıların bile yenildiği tek gerçek ölümdür. Ölümün soğuk yüzünü ve insanın ölüm karşısındaki çaresizliğini en güzel anlatan, Nuh Tufanından bile bahseden Sümer Türklerine ait  binlerce yıllık, Dünyanın en eski yazılı destanlarından olan Gılgamış Destandır. Bahse konu destandan: "Üzerine atlamalı bu büyük tehdidin. Korkusuzca. Başaramasam ve düşsem de savaşta geleceğin tüm klanları yaptığımı söyleyecek üzerime düşeni. ... “Kamışlıktaki bir kamış gibi Kırılacaktır insanlık! Ölüm [alıp götürür] Delikanlıların en iyisini, Genç kadınların en iyisini. Ölüm, Hiç kimsenin görmediği, Yüzünü Kimsenin fark etmediği Sesini [Hiç kimsenin duymadığı] Zalim Ölüm Yok eder insanları! Ebediyen var olacak Evler inşa ediyor muyuz? Sonsuza dek geçerli Sözleşmeler imzalıyor muyuz? Ebediyen pay edilir mi Bir miras? Sonsuza dek sürer gider mi Kin? Irmak taşar mı Sonsuza dek? Birdenbire Hiçbir şey kalmaz geriye Akarsuya karışan susineklerinden, Güneşi gören yü
Resim
  İkiyüzlüler; güçlülerin dostlarıdır ! *** Yılan balığına benziyorsun Ne yılansın, ne balık Aslında sen bir münafıksın Ya yılan ol, ya balık. *** Er olan hainlik etmez Herkes dönse de Er sözünden dönmez Türk Atasözlerimizden *** Tanrı'nın Kutlu Elçisi Hz.Muhammed (sav): "Münafıklığın alameti Üçtür; - Yalan Söyler - Sözünde Durmaz - Emanete Hıyanet Eder..." Buyurmuş.   Bizim Türk Atalar: "Özü sözü bir ol kimseyi aldatma, Akı kara, karayı ak gösterenden sakın,   Herkese kanma, her söylenene inanma, Ölçmeden tartmadan kimse ile dost olma " Demişler.  Dostluk ve samimiyet ancak güvenilir ve emin olmakla mümkündür. Bu yüzden Ulu Türk Bilge Eren Ahi Evren Velilerinden Ulu Türk Bilge Eren Hacı Bektaş : "Doğruluk dost kapısıdır" buyurmuş.  Tapduk Emre Erenlerinden Yunus Emre: "Cümleler doğrudur sen doğru isen,  Doğruluk bulunmaz sen eğri isen."  Diye bizlere altın öğüt vermiş. Türk Atalarımızın Kutlu sözleri, Baba Erenlerin Işığı gereği; Gönül kapım
Resim
  Belki yağmur yağar izler deyişir. Ama kurt düştüğü çukuru asla unutmaz!  https://t.co/BOjbeQlGGL
Resim
  Lafa geldi mi yerli ve milli, köprüye geldi mi; Avro (euro), dolar cinsinden gayri milli Geçenden de, geçmeyenden de hemi de Deli Dumrul bile köprüyü yapmadı böyle Deli Ozan 
Resim
  Sırrını söyleme dostuna; gün olur düşmanla bir olur, otururlar postuna... Türk Atasözü "Düşmanının bilmesini istemediğin şeyi dostuna söyleme." - Arthur Schopenhauer
Resim
  "Avrupada parası olan kimseler okur, parası olmayan da hayatını kazanmaya çalışır. Bizde ise bunun tamamen aksinedir. Parası olanlar okumaz, hazır yerler. Fakirler ise para kazanmak için okurlar. Bunun sebebi de parası çok olanların kültürünün az oluşudur." Dünyaca ünlü Türk Bilim İnsanı  Matematikçi Cahit Arf
Resim
  Nikris hastalığından muzdarip olan Osman Gazi 1305’ten itibaren beylik işlerini oğlu Orhan’a devretmiş, 27 yıllık bir hükümdarlığın ardından Bursa Kuşatması devam ederken 1324 yılında, 67 yaşındayken vefat etmiştir. Nakledeceğimiz vasiyet Aşık Paşazade’de geçmektedir. Evvel didi kim: “Ogul Orhan! Ben öldügüm vaktın beni Bursa’da şol Gümişlü Kubbe altında koyasın.” didi. Ve dahı didi kim: “Saña bir kimesne Tañrı ta’âlâ buyurmadugı sözler söylese sen ol sözi kim Tañrı buyurmamışdur anı kabûl itmeyesin.” didi. “Veger sen bilmezseñ Tañrı ta’âlâ ‘ilmin bilen kişiye sor bil.” didi. Ve bir dahı “Saña mutî’ olup hidmet idenleri hôş dut.” Ve bir dahı “Nökerlerüñe dâyim in’âm ve ihsân it kim senüñ ihsânuñ anlaruñ hâlınuñ duzagıdur.” didi. Günümüz Türkçesi: İlk önce, “Oğul Orhan! Ben öldüğüm zaman beni Bursa’daki o Gümüşlü kubbe altına koyacaksın.” dedi. Sonra, “Sana bir kimse yüce Tanrı’nın emretmediği sözleri söylerse, o sözü Allah buyurmadığı için kabul etmeyeceksin.” dedi. Ardından, “Eğer s
Resim
  Kutadgu Bilig'den:  "Açgözlülük, ilacı olmayan bir hastalıktır. Onu dünyanın bütün hekimleri bir araya gelse bile tedavi edemez."
Resim
  BİR ULUSU BİR ARADA TUTAN EN GÜÇLÜ BAĞ: BİRLİK, BERABERLİK, YARDIMLAŞMA, DAYANIŞMA VE SEVGİDİR... Ruhlarını toplasan bedenleri nereye gider  Kalplerini kazan, bedenleri peşinden gelir Hanlar Hanı Cengiz Han Börçigin soyundan   Hanlar Hanı Türk-Moğol Kağanı Çin fatihi Kubilay Setsen Han Uygur Türkçesi ile yazdırdığı buyruğunda diyor ki: "Ey benim uruğlarım (hakimiyetim altındaki halkım) benden sonra ulusunuzu yığdığınızda (büyüttüğünüzde) gönlünüzüde yığın (büyütün ve birleştirin/ aranızda gönül bağı ve sevgi birlikteliği kurun) böylece boyları tek bayrak altında birleştirmiş olursunuz." Words of Kubilay Khan (from Mecmu'ail 'aca'ib/Compilation of Miracles) in Mongolian (left) & Uyghur-Turkic (right): Qubilay qan sunqar bolurta aydmış Ay, menin Uruğ-larım men-ten soŋur-a ulus-nı yığar bolsanız el-nin boy-lar-ını yığınča köŋül-ler-i-ni yığınız köŋül-ler-i-ni yığını-tın soŋur-a boyı -ları qayda barğay teb yarlıq bolmıš. Yine Kubilay Han'dan bir başka rivaye
Resim
  Adâlet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz! Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK  "Milletin içinde serbest bir birey olmak kadar dünyada mutluluk var mıdır? Gerçekleri bilen,kalp ve vicdanında manevî ve kutsal hazlardan başka zevk taşımayan insanlar için,ne kadar yüksek olursa olsun,maddî makamların hiçbir değeri yoktur." ATATÜRK
Resim
  Gece için yıldızlar ne ise; insan için vefalı dostlar da öyledir. Gerçek dost, vefalı olandır. Yardıma ihtiyaç duyduğunda yanında olandır. Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  Sebep sensin gönülde ihtilâle Sürüklersin beni sonsuz melâle Bilirsin müptelâyım ben ezelden Belâyı âteşe belki hayâle... (Mustafa Nâfiz Irmak) *** "Türk İhtilâlinin belirli yönü Türk milliyetçiliğidir. Türk olmaktır. Geçmişi bu prensip temizledi. Yeniliği bu prensip getirdi. Bütün Türk İhtilâli, bütün eserleriyle bu prensibe dayanıyor. Bundan en küçük bir yan çizme geriliğe dönüştür. Ve ölümdür.” Mahmud Esat BOZKURT *** Ben milliyetçiliği; ne ilkçağların Sezar ne ortaçağların şövalye ne de son çağların simsar kafasıyla anlarım. Ben temiz kanını taşıdığım, duygularıyla duyduğum, tarihinin yücelikleriyle yaşadığım öz Türk kavmi için milliyetçiyim.  Öz Türk milletinin varlığı için onun maddi manevi saadeti için milliyetçiyim. Bu saadet, iş hakkının, üretim hakkının korunmasıyla var olacaktır. Bu saadet 14 milyon öz Türk üreticinin; üzümcü, incirci, pamukçu, tütüncü, fındıkçı, buğdaycı, arpacı vb üreticinin, eski zaman zalimlerinden üstün ve baskın bir kısım tacirlerin elinden kurt
Resim
  "(Bürküt'ün) Kartal'ın ne gözünden, ne de pençesinden kaçılmaz. Bürküt/Kartal ile ava çıkan aç kalmaz." Türk Atasözü 
Resim
  Erenler pendini gûşeyle cânâ Akil doğru sözü arar demişler Men aref bağını kıldınsa me’vâ Senin içün her dem bahar demişler   İnsan isen olma nefsine esir Nefsini kendine kul et ol emir Kişi bu dünyaya bir kere gelir Gidenler dönmedi tekrar demişler   Doğru söz istersen budur sağı Gözünden kaçırma dâmı, tuzağı Fırsatı fevtetme geçirme çağı Kuş budağa bir kez konar demişler   Ferdâ için merak eyleme ey dil Hazret-i Allahtır rızkına kefil Geceler kunnacı olur iyi bil Gün doğmadan neler doğar demişler   İkrarından dönmez er olan bir er And içme er isen bir sözün yeter Biri yapar binin günahı gider Küçük işer büyük kayar demişler   Çok zaman gün bulut içinde kalmaz Derler bunalıp da hiç adam olmaz Altın yere düşmeyinen pul olmaz Er düştüğü yerden kalkar demişler   Nahnü Kasemnâdan atılınca ok Kimine az düşmüş kimisine çok Kimisi aç yatar kimin karnı tok Kimi doğar kimi basar demişler   Kimi vardır elleri gül döşürür Kimi vardır külde gömeç pişirir Danışmayan düzde yolun şaşırır Danışan d
Resim
Kımızsız, Toy olmaz.  Yoğurtsuz, aş konmaz Türk Atasözü Yoğurt, Türk buluşudur. Sağlık için; kımız, kefir için Yoğurt, ayran tüketin...