Nikris hastalığından muzdarip olan Osman Gazi 1305’ten itibaren beylik işlerini oğlu Orhan’a devretmiş, 27 yıllık bir hükümdarlığın ardından Bursa Kuşatması devam ederken 1324 yılında, 67 yaşındayken vefat etmiştir. Nakledeceğimiz vasiyet Aşık Paşazade’de geçmektedir.
Evvel didi kim: “Ogul Orhan! Ben öldügüm vaktın beni Bursa’da şol Gümişlü Kubbe altında koyasın.” didi. Ve dahı didi kim: “Saña bir kimesne Tañrı ta’âlâ buyurmadugı sözler söylese sen ol sözi kim Tañrı buyurmamışdur anı kabûl itmeyesin.” didi. “Veger sen bilmezseñ Tañrı ta’âlâ ‘ilmin bilen kişiye sor bil.” didi. Ve bir dahı “Saña mutî’ olup hidmet idenleri hôş dut.” Ve bir dahı “Nökerlerüñe dâyim in’âm ve ihsân it kim senüñ ihsânuñ anlaruñ hâlınuñ duzagıdur.” didi.
Günümüz Türkçesi:
İlk önce, “Oğul Orhan! Ben öldüğüm zaman beni Bursa’daki o Gümüşlü kubbe altına koyacaksın.” dedi. Sonra, “Sana bir kimse yüce Tanrı’nın emretmediği sözleri söylerse, o sözü Allah buyurmadığı için kabul etmeyeceksin.” dedi. Ardından, “Eğer sen yüce Tanrı’nın ilmini bilmezsen, bilen kişiye sor.” dedi. Sonra da, “Ayrıca sana itaat edip hizmette bulunanları memnun et, bir de hizmet edenlere iyi muamelede bulun ve bağışlar yap, yapacağın ihsanlar onların hallerinin ve davranışlarının tuzağıdır.” dedi.
Kaynak: Âşık Paşazade “Osmanoğulları’nın Tarihi”, çev. Kemal Yavuz-Yekta Saraç, Koç Kültür, 2003, İstanbul.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar