FATİH MEHMET YİĞİT

  Memleket perişan  Millet perişan  Ne hal bilen var? Ne de halden anlayan Fatih Mehmet Yiğit  *** Ne kaderdir, nede alınyazısı? Cehalettir, yüzümüzün karası  Yaşarken öldürmek, cinayettir  Günaha kefaret değil, kan parası Fatih Mehmet Yiğit 

  Bir toplum için en büyük felaket, cehalettir... Memleketin başına ne geldiyse; cehaletten, iki yüzlülükten, aç gözlülük, ahlaksızlık ve erdemsizlikten gelmiştir.  Fatih Mehmet Yiğit 

  -Alkış (yakarış)- Erenler demine hu Kırkların cemine hu Üçler, yediler aşkına Işığa pervane  Aşıklar aşkına Dost aşkına Hak aşkına Ulu Tanrı aşkına huu... Kamlar ateş yaksın Ardıç, üzerlik tütsü yaksın Davullar çalsın  Korku salanların  Kalplerine korku düştü Büyü bozuldu... Albısları, iblisleri  Gök Demir çarpsın... Ulu Tengri, Gök-Tengri Esirge bizi, koru Tengri Kem gözlerden Bed yüzlerden... Esenlik ver yüreğimize Arındır ruhumuzu Ulular Ulusu Bir Tengri... Fatih Mehmet Yiğit

  Milletten çalınan paralarla; Türkiye, bir baştan bir başa depreme dayanıklı çevreye uyumlu yatay mimari yapılarla inşa edilebilir. Tarım-Kentler kurulabilir... Fatih Mehmet Yiğit Her evin üzerinde yağmur suyu hasadı, güneş enerjili su ısıtıcısı, rüzgar ve güneş elektirik panelleride konulabilir. Şehir planlamacıları, mimar ve mühendislerimiz bu işi çözer yeter ki; rant gözüyle değil halka hizmet gözüyle bakılsın. Türk Ulusu, herşeyin en iyisine layıktır. Fatih Mehmet Yiğit

  İşi kifayetsize tevdi etmek başarısızlığa davettir; muhterise tevdi etmek kavgaya; kifayetsiz muhterise tevdi etmek ise fitneye davettir. Nizamülmülk/Siyasetname

  Türk Ulus Egemenliğinde; Halkın ne söyleyip söyleyemeyeceğine yönetenler karar veremez. Ancak yönetenlerin ne söyleyip söyleyemeyeceğine; Halk karar verebilir. Yönetenlerin görevi Halk'a ayar vermek değil; Bilakis, Halkın sorun ve dertlerini çözmek, Halkın huzur, mutluluk ve refahını sağlamak, ülkeyi bayındır ve güçlü hale getirmek, halka hizmet etmektir. Çünkü Türk Töresi ve Tanrı Buyruğu gereği: "Halka hizmet etmek. Hakka hizmet etmektir." Türk Devlet felsefesi: "İnsanı yaşat ki; Devlet yaşasın" kutlu anlayışı üzerine bina edilmelidir. Fatih Mehmet Yiğit

 Şifa istemem balından Bırak beni bu halımdan Razıyım açan gülünden Yeter dikenin batmasın Gece gündüz bu hizmetin Şefaatin kerametin Senin olsun hoş sohbetin Yeter huzurum gitmesin Taşa değmesin ayağın Lale sümbül açsın bağın İstemem meth eylediğin Yeter arkamdan atmasın Kolaymı gerçeğe ermek Dost bağında güller dermek Orada kalsın değer vermek Yeter ucuza satmasın Sonu yoktur bu virdimin Dermanı yoktur derdimin İstemem ilaç yardımın Yeter yakamdan tutmasın Nesimiyem vay başıma Kanlar karıştı yaşıma Yağın gerekmez aşıma Yeter zehirin katmasın Türk Halk Türküsü  Ozan Nesimi Çimen

  Bencilliğiniz, kibriniz ve aç gözlülüğünüz; öldürdü bizleri... Fatih Mehmet Yiğit

  Bu Dünyayı var edip yaşatandır, Sevgi... Başkurt Türk Şairlerinden Mecit Gafuri

  "Bütün diller, Tanrının kulakları için birdir." İskit Saka Türk Bilgesi  DONDİNDAK ROMALI FİLOZOF İLE İSKİTLİ TÜRK BİLGENİN "TANRI" ÜZERİNE SÖYLEŞİSİ: Aslında bu söyleşiden de anlaşılacağı üzere; İskit Saka Türk Bilgesi Dondindak; tek Tanrı inancına sahip ve Romalı ukala kendini beğenmiş filozof Logomakhos'tan daha Bilgece konuşmakta...     TANRI -(Dieu)  Roma İmparatoru Arkadius’un (D 377 veya 378 - Ö. 1 Mayıs 408) imparatorluğu zamanında, Konstantiniye’de yaşayan Tanrıbilim öğretmeni Logomakhos, Iskitya’ya gitmişti; Kafkas dağlarının eteğinde, Kalkhis sınırlarındaki bereketli Zephirim, ovalarında durdu. İyi kalpli ihtiyar Dondindak, büyük ağılı ile geniş samanlığının arasında, büyük avlusundaydı ; karısı, beş oğlu ile beş kızı, âkrabalâriyle uşakları, hepsi diz çökmüşler, bir iki lokma yedikten sonra, Tanrıya hamdediyorlardı. LOGOMAKHOS: «Ne yapıyorsun öyle, puta tapan?» dedi.  DONDİNDAK: « — Ben puta tapan değilim» dedi.  LOGOMAKHOS: « — Yunanlı değil, İski