Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  Önce camiye, ardından kiliseye, sonra da sinagoga giden Bektaşi'ye sorarlar: "Hayrola Baba Eren, Allahı mı arıyorsun?" "Hayır" dedi Baba Eren: "insan arıyorum!" Ve ekler: "Nereye giderseniz gidin, İnsana rast gelin; insanlığınızı yitirmeyin."  Fatih Mehmet Yiğit  TÜRK MİTOLOJİSİ
Resim
  Nasrettin Hoca bir Cuma günü, camide cemaate namaz kıldırmak üzere ezanın okunmasını bekliyormuş. O sırada yanına bir adam gelmiş: — Hocam, eşeğimi kaybettim. Bana yardımcı ol, bir çare bul, demiş. Hoca da adama: — Şu namazı kıldıralım, sonra eşeğinin çaresine bakarız, demiş. Namazı kıldırmış, vaazını vermiş ve ardından cemaate dönerek sormuş: — İçinizde kendinden başkasını düşünmeyen, dostu ve sevdiği uğruna fedakârlık etmeyen biri var mı? Arka sıralarda saf tutmuş, sünepe tipli biri elini kaldırmış: — Ben varım hocam, demiş. Hoca da eşeğini kaybeden adama dönerek: — Al bu adamı git. Bundan büyük eşek mi olur? Yitirdiğin eşeğin yerine, demiş. Fatih Mehmet Yiğit  TÜRK MİTOLOJİSİ
Resim
  -ATLAR- Atlar... Rüzgar kanatlılar. Kan, ter içinde; Soluk soluğa koşarlar. Gündüz gece, Özgürlüğü taşırlar. Geçmişten, geleceğe, Mesafeleri aşarlar. Turan'ın umudu atlar Türklerin yoldaşı atlar Bozkırın ruhu atlar Özgürlüğe koşarlar Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  -GÖÇ DESTANI- Uygur Türklerine ait Göç Destanı’nda, Kutsal Dağ’ın Çinlilere verilmesiyle onların bu kutsal dağı tahrip ederek ekosisteme nasıl zarar verdikleri; Tanrı’nın gazabına uğrayarak bölgenin büyük bir doğa felaketine maruz kalıp göçe neden olduğu şu şekilde anlatılmaktadır: "Bögü Han ve kardeşleri Türklere baş olup dört bir yana akınlar düzenlediler. Dünyayı fethettiler, elçiler gönderdiler. Acunda töreyi tanzim ettiler. Gittikleri yere adalet götürdüler. Dünyada zulüm ve haksızlık ortadan kalktı. Bolluk, bereket, sağlık, esenlik, barış ve huzur geldi. Bögü Han ve kardeşleri uzun bir ömür sürdükten, kocayıp dünyadan göçtükten sonra aradan uzun zaman geçti. Töre unutulmaya yüz tuttu, Türkler gücünü kaybetmeye başladı. Yulug Tigin isimli bir prens Türklere hakan oldu. Yulug Tigin, Çinlilerle çok savaştı. Bu savaşlara son vermek için oğlu Gali Tigin’i bir Çin prensesiyle evlendirmeye karar verdi. Çinliler, prensese karşılık hükümdardan Tanrı Dağı’nın eteğindeki “Kutlu Dağ” ...
Resim
-SENİN CANIN SAĞOLSUN VARLIĞIN YETER- Alıp başımı gitsem diyorum uzaklara Ya da sen uzaklardan çıkıp gelsen yanıma Her şey bu kadar uzak olmak mı zorunda Aramızda ki mesafeler engeller olmasa Birde sen olsan yanımda Sana şiirler okusam Gözlerine, düşlerine, tenine Birde yüreğine dokunsam Geceler boyunca … Sanma ki şu dünyada Ben sensiz yaşıyorum Sol göğsümde bir kurşun gibi Hep seni taşıyorum... Bir bakışın kalmalı benle Sürüp giden yalnızlıklarda Yaralarımı sen sarmalısın Avunmalıyım seninle Sonra bir güneş olup; Sen doğmalısın geceme… Bir hayat ki keyfe keder Bir sevda ki ömre değer Yanımda olmasan da Sana dokunamasam da Varsın olsun Senin canın sağolsun Varlığın yeter... Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  Mucizevi bir şekilde babasız doğdu Daha beşikteyken konuştu Dünyayı veba salgınından kurtardı Kılık değiştirip yurt yurt gezdi Zalim yöneticileri bir bir devirdi Dünyaya barış ve esenlik getirdi Proto-Türklerin büyük Kağanı Abay Aslan Gezer Han'dı onun adı Fatih Mehmet Yiğit  TÜRK MİTOLOJİSİ
Resim
  "Padişahım çok yaşa" kafasından ne zaman kurtulacağız? Egemenliğin gerçek sahibi "Türk Ulusu" olduğumuzu ne zaman anlayacağız? Saltanat, mevzuatta kaldırıldı ancak kafalarda hâlâ kalkmadı. Hele makam saltanatı, saray hayatı, padişahlık, dalkavukluk bütün unsurlarıyla yaşatılmakta. "Padişahım çok yaşa" sözü her yerde yankılanmakta... Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  Gönül evinde sevgisiz olma İlim meclisinde yalan konuşma Dost sofrasına haram katma İyilikle davran, kötülük yapma ... Eline bakanla ekmeğini Yüreğine bakanla sevgini paylaş! Erenler yolundan, Hak yolundan Doğruluktan ayrılma... Kurt Baba
Resim
  Fertler mütefekkir (fikir ve bilgi sahibi) olmadıkça , toplum istenilen istikamete herkes tarafından iyi veya kötü yönlere yöneltilebilirler. Kendini koruyabilmek için her ferdin kendi geleceği ile bizzat alakadar (İlgili) olması gerekir. ATATÜRK  *** Koca bir milleti ayağa kaldırmak için her şeyden önce fikir lazımdır. Millet fikri uyanmadıkça ilerleyemez ve zihniyeti değişmedikçe medenileşmek ve yükselmek yoluna giremez. Milletin haline aşina olmadıkça, millete hizmet mümkün olamaz. Her sanatın iyi yönlerini ve uygunsuz hallerini görüp, öğrenip milli zaafın neden ibaret ve milletin neye muhtaç olduğunu anlamak gerekir.  Gaspıralı İsmail Bey TÜRK BİLGELİĞİ
Resim
  Gülüm Gülüm... Sen benim yağmurumsun, güneşimsin Sen benim baharımsın, çiçeğimsin Sen benim gözümdeki bebeğimsin Sen benim her şeyimsin Gülüm gülüm kor ateşlerde ben üşürüm Gülüm gülüm her gün seni düşünürüm Gülüm gülüm senin için ölürüm Yar gülüm...Vay gülüm... Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  Efendiler! Hakimiyetine sahip olamayan bir insan veya bir toplum hiçbir vakit iradesini kullanamaz! Hakimiyetini herhangi birisine veren bir insan kendi iradesinin kullanılacağından ve tatbik olunacağından emin olamaz. Bunun için insanlar, milletler kendi iradelerini; Kendi vicdanlarının eğilimlerini icra ve tatbik etmek isterlerse hakimiyetlerini mutlaka ellerinde tutmak mecburiyetindedirler. Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler; kendi talih ve mukadderatını başka birisinin eline terk etmesinden çıkmıştır! 🇹🇷 ATATÜRK 🇹🇷 TÜRK BİLGELİĞİ
Resim
 AVAZ (Bilge Kağanın Çağrısı/Çığırısı) Tanrı Kut'uyla tahta oturan Türk Bilge Kağan haykırdı: Türk, Oğuz Begleri Kardeşlerim, kız kardeşlerim, Birlik olun ve işidin! Kağanını dinlemedin İline, Törene yüz çevirdin Ötüken yurdunu terk ettin Çin'in aldatıcı tatlı sözüne, Yumuşak ipeğine kandın Kanın seller gibi aktı Etin dağlar gibi yığıldı Oğulların Çin'e esir Genç kızların cariye oldu ... Kardeşim Kültigin ile birlikte Gündüz oturmadım Gece uyumadım Durmadan çalıştım Aç buldum doyurdum Çıplak buldum giydirdim Yemedim yedirdim Giymedim giydirdim Fakir milleti bay (zengin) kıldım ... Gün doğusundan Gün batısına kadar Dört bir yanı fethettim Başlılara baş eğdirdim Boylulara diz çöktürdüm Gördüm ki Ötüken yurdundan daha güzel Bir yurt yokmuş meğer... Türk Oğuz Begleri bu sözümü iyi işidin! Ötüken yurdunu terk etmeyin İlinize, Törenize yüz çevirmeyin İşitmeyecek misiniz hala?.... ... Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe,  Altta yağız yer delinmedikçe,  Senin ilini ve töreni kim b...
Resim
  Politikacılar, geyşalara benzer; para ile satın alabilirsiniz.  Ya da korkutup, şantajla; kendi adınıza çalıştırabilirsiniz. Japon Yakuza Sözü Ne kadar tanıdık bir söz...
Resim
  (ESKİ BİR TÜRK DESTANI)  BİLGE VE CESUR TÜRK KIZI : GÜLDANE (BİRGÜL) Kırgız Türkleri, tıpkı diğer Türk Boyları gibi Kadın-Erkek eşitliğine önem veren bir Halktır. Hatta Kırgız Eli'ni Kutsal gölün suyundan gebe kalan Kırk tane Kız'ın kurduğu bu yüzden Kırgız adının Kırk-kız anlamında bu Kırk Türk Kızından aldığı rivayetleri mevcuttur. Anaerkil kurucu unsur dikkate alındığında Amazon-İskit Kadın Türk Savaşçılarına kadar gider belki.  Yine Kırgız Türklerinin tarihinde önemli bir yer tutan Dağların Kraliçesi Kurmancan Datka 1800 lü yıllarda Rus İşgaline karşı Türk Boylarını birleştirmiş yürüttükleri gerilla savaşında Kırgız Türkleri, Rus ordusuna ağır kayıplar verdirmesine rağmen yenilse de yapılan anlaşma ile iç işlerinde bağımsız olan Kırgız Türklerini uzun bir süre bu Türk Kadın yönetici olan Dağların Kraliçesi Kurmancan Datka yönetmiştir. Kırgız Türklerinin pek bilinmeyen Destanı Güldane (Birgül) adlı Bilge ve cesur Türk kızının destanıdır. Destan şu şekildedir: Gaddar...
Resim
  Yaşamak Savaşmaktır (AI) Yaşamak; Yalnız yüreğine tutunmaktır, Kalabalıklar, yığınlar arasında. Yaşamak paylaşmaktır; Olanla, olmayanla. Yaşamak; Sevmektir, değer vermektir, Umut etmektir yarınlara. Yaşamak göğüs germektir, Çekilen acılara. Yaşamak katlanmaktır, İmkansızlıklara. Yaşamak bilenmektir, Bütün varlığınla. Yaşamak direnmektir, Tüm baskılara. Yaşamak mücadele etmektir, Haksızlıklara. Yaşamak savaşmaktır, İnandığın özgürlük uğruna... Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
 Hasret (AI) Hasretinden prangalar eskitmesem de Sevdayı gözlerinden tanırdım. Aramazdım belki seni karanlıklarda Bilseydim güneşlerde kaybolduğunu Acılı vakitlerin sevda hasadında Yalnızlığımı sorgulardım belki geceler boyu Hayal meyal düşleyince seni Nedendir bilinmez bir sızı saplanır kalbime Ve duldasız bir poyraz eser benim yüreğimde Dalgaları köpürtürcesine Kudurmuş bir deniz gibi öfkeli gözlerim Gurbetlik mi hasretlik mi? Var mı bu dünyada bana seni hatırlatacak bir hatıra? Vefasızlığından ve yürek acısından başka Hazan rüzgarıyla savrulan Fırtınaya tutulan Her kırlangıç çırpınışında Benim yüreğimde Var mı bu dünyada bana seni hatırlatacak bir hatıra? Vefasızlığından ve yürek acısından başka… Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  Deli Boran (AI) Bozkırın bağrında, deli bir rüzgâr,   Geceyi titretir, yankılanır dağlar,   Kükreyen dağlardan iner bir boran,   Kurtlar özgürdür, eğilmez başlar!   Deli Boran Deli Boran... Gözlerinde ateş, içlerinde kor var Yollarında engel, tuzak, zorluk var  Ne zincir vurur ne de kapan bağlar,   Rüzgârla yarışır özgür ruhlar!   Deli Boran Deli Boran... Özgür bir ruha; boyun eğmek ar. Durduramaz onu; tipi, fırtına, kar. Deli Boran özgürdür, özgür yaşar. Deli Boran Deli Boran... Fatih Mehmet Yiğit
Resim
Gelincik Çiçeğimsin Sen...(AI) Kanayan renginde yaran derinde Her baharda açan çiçeğimsin sen Dağların kokusu var üzerinde Yağmurun vurduğu gelinciksin sen Kızıl saçlarını rüzgar savurur Güneşle açarsın her şafak vakti Ayrılık acısı senide bulur İç döküp ağlarsın her hazan vakti Ay ışığı düşer solan yüzüne Yıldızlar yas tutar can çekişine Bülbüller kan ağlar sessiz gidişine Kavgamın çiçeği gelinciksin sen Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  Yalnızlık Senfonisi (AI) Yanıp yanıp söndü gözlerimde Parlayan şehrin ışıkları Acı bir rüzgar esti içimde Savurdu umutlarımı Ben senin hasretinle tutuşuyorum İçimde yokluğunun yangınları Dalgalar gibi çarpışıp vuruşuyorum Gözlerimde bir martı yalnızlığı... Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  Çaresiz (AI) Yürüdüğün yollarda Ben seni ararım Oturup duvar dibine Bir sigara yakarım Gülüşlerin takılır Kuşların kanadına Dokunsalar ağlarım Göz yaşlarım çaresiz Anladım bir tanem Senden fayda yok bana Ne kadar inkar etsemde Seni sevdim çaresiz Deniz kudurur bu gün Dalgaları kabarır Bir girdaba düşerim Beni içine alır Ne kadar kaçsamda Bırakmaz peşimi Bela gelir çatar Yakama yapışır Vuruştuğum sokaklar Şehir kimlere kalır Korkarım bir tanem Bu yurt sahipsiz kalır Saatler dönüyor Hayat akıp geçiyor Giden geri gelmiyor Zaman olmuş çaresiz Güller hep sen kokuyor Hasretin içimi yakıyor Gözlerim seni arıyor Acılarım çaresiz... Fatih Mehmet Yiğit
Resim
 Tutuşur Yüreğim (AI) Bir bozgundur seni ölümlerde yaşamak Katlime ferman olmuş gözlerin Önce ellerim tutuşur, sonra yüreğim Bu yürek yangınından nasıl sağ çıkılır sevdiğim… Kurşunlar iz düşmüş yollarıma Terki diyar mı eylesem Ne kurşunlar, ne yangınlar, Nede düşmanlar yaraladı beni Tek sen, tek sen Kör bir kurşun gibi saplanıp kalbime Vurdun yaraladın Öldürdün beni Sen bana ağyar olsan, ben ahu zar olurum Sen bana yar olsan, aşkına ram olurum Yoluna Zülfikar… Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  YEDİ KAĞAN (ÜLKER'İN SAVAŞÇILARI, "TAURUS" BOĞA TAKIM YILDIZI) DESTANI: Çok eski zamanlarlarda Türklerin Ata Yurdu Altaylarda; Caan- Oos, Uzun-Kol, Tarmaçı, Tiñdaaçı, Cügürik, Bökö, Caan- Kös adında yedi Alp (savaşçı) arkadaş varmış. Caan-Kös; Bilge, ileri görüşlü, akıllı ve zekiymiş uzaktaki tehlikeleri görür ve sezermiş. Uzun-Kol’un eli kolu uzunmuş, yetişmediği yer yokmuş, elinden kaçan olmazmış, her yere hakim ve egemenmiş. Tiñdaaçı’ın ise; kulağı iyi işitirmiş, herşeyden haberi olur, heryeri dinlermiş, Bökö ise; son derece güçlü ve çevikmiş, iyi güreşir, bileğini kimse bükemez, sırtını kimse yere getiremezmiş, Tarmaçı ise; büyü yapar, insanların aklını çeler, gözlerini boyar, iyi hile ve tuzak kurar kimse farkedemezmiş Cügürik ise; zamanı planlar, hızlı koşar, uzağı yakın edermiş Caan-Oos ise herşeyi yutar, sindirir ve örtermiş. Bu yedi Alp arkadaş bir araya gelince yenilmez olurlarmış. Karatı Kağan bunlara tuzak kurup öldürmek istemiş. Bu yedi kişiyi Karatı Kağa...
Resim
  Seni senden çalmışlar, Özüne yabancılaştırmışlar. Kurtları, mankurtlaştırmışlar, Araplaştırmışlar. Töreyi çiğnemişler, Tüzeyi bozmuşlar. Türk'ü, öz yurdunda; garip yapmışlar, Yoksaymışlar.  Ne derin yalnızlık? Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  ALP İLE YEDİ BAŞLI EJDERHA  (ESKİ BİR TÜRK DESTANI) Yeryüzünde, büyük İdil'in kıyısında, Aslati'nin oğlu Alp kahraman yaşarmış, sürü sürü inek, koyun beslemiş, naharı nahar at sürmüş. Çift sürmüş, balık tutmuş.  Bir keresinde Alp'in ülkesine uzaklardan bir yerlerden yedi başlı (yelbegen) ejderha gelip musallat olup ve sıkıntı vermeye başlamış. Yedi başlı alev saçan ejderha, Kuyruğuyla vuruyor dağları yıkıyor, tırnağıyla çekiyor ırmak yapıyormuş, ağzından alevler, zehirler püskürtüyormuş.  Bu sıkıntı ortaya çıkınca, demirci Asamat kahraman Alp'e: "Alp, sen onu çıplak elle yenemezsin. Kötüyü kötülükle, kurnazı kunazlıkla, ateşi suyla yenerler. Ejderhayı yenmek için dağ gibi tokmak/topuz (gürz) lâzım, ejderhayı doğramak için polattan yapılmış kılıç lâzım." demiş.  Yaşlı Asamat sonra Alp'e, gerçekten kendisinin bile taşıyamayacağı ancak Alp'in kullanabileceği büyüklük ve sertlikte polat kılıç ve tokmak/topuz (gürz) yapıp vermiş. Demirci Asamat, kahraman ...
Resim
  "BALIK BAŞTAN KOKAR" TÜRK ATASÖZÜNÜN ANLAMI: "Balık Baştan kokar" Türk Atasözünde yer alan "Balık" sözcüğü eski Türkçede il/şehir merkezi anlamına gelmekteydi. Bu nedenle; Hun, Göktürk, Uygur ve Türk-Moğol Kağanlıkları döneminde Türk yerleşim merkezleri "Beş-balık, Han-balık, Ordu-balık" gibi isimler ile anılmıştır.  "Balık Baştan kokar" Atasözünde anlatılmak istenen; ülkedeki bozulmanın ve yozlaşmanın yönetim merkezinden yani yöneticilerden başlayacağı ve tüm topluma yukarıdan aşağıya doğru yayılacağı anlatılmaktadır.  Bu Atasözü Türk Dünyasının en eski ve en yaygın Atasözlerindendir.  Fatih Mehmet Yiğit TÜRK BİLGELİĞİ  Türk mitolojisine göre yaratılışın sudan başlaması Türklerin, yurt kurdukları ve yaşamlarını sürdürdükleri şehirleri Balık ismi ile anmalarına neden olmuştur. Altay yaratılış destanında balığın dünyanın yaratılışı ile ilgili üstlendiği mitolojik sorumluluk öyküsüyle sona erer: “Tanrı Ülgen durmamış, ayrıca vermiş salı...
Resim
  Allah ile aldatan sahtekar kişiden vefa bekleme!  Çok hacıların koltuğunun altından haç çıktı. (Ziya Paşa) Sahtekar: Gerçek ve samimi olmayan, içi başka dışı başka olan, özü sözüne uymayan, iki yüzlü, aldatan, düzenbaz, dolandırıcı, üçkağıtçı, çıkarcı, sahtecilik yapan bu işten menfaat temin eden kişi. Fatih Mehmet Yiğit