Türk Tarihi yeniden yazılmalı.
Türkler, Anadoluyu ilk kez 1071 de fethetmedi. Türkiye daha önceleri ; M.Ö: XIX-XX Yüzyıllar arasında da İskit Saka Türk hükümdarı Tanay Kağan tarafından fethedildi. Daha sonra Samsun ve Sinop merkezli İskit Saka Türk Kadın Savaşçıları olan Amazonlar egemenlik kurdu. Anadolu ve Trakyayı uzun yıllar yönettiler.
Yine Türkiye yazılı kaynaklara göre en az 5000 yıllık, Çatalhöyük, Hacılar ve Göbeklitepedeki Türk kültür sembolleri ve tamgalar hesaba katıldığında 10.000 yıllık Türk yurdudur. Anadoluda Truvalılar (Turova), Sümerlerin devamcısı Guti (Kut Türkleri) başta olmak üzere bir çok Proto-Türk Devleti hüküm sürdü.
İSKİT/SAKA TÜRKLERİNİN M.Ö. XIX-XX YÜZYILLARI ARASINDA TANAY KAĞAN ÖNCÜLÜĞÜNDE; BUGÜNKÜ TÜRKİYE (ANADOLU, TRAKYA), SURİYE, MISIR VE FİLİSTİN'İ FETHETMESİ
M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında İskit/Saka Türkleri ismi öz Türkçe olan Tanay Kağan öncülüğünde Kuzey Kafkasyadan Güneye inerek yaptığı akınlarla bugünkü Türkiye (Anadolu, Trakya), Suriye, Mısır ve Filistin'in bir bölümünü fethetmiş, bölgede egemenlik kurmuştur.
Romalı Tarihçi Marcus Junianus Justinus Tarih kitabında konuyu şu şekilde anlatmaktadır:
( I, 6);
"Doğrudur, çok eski zamanlarda Mısır kralı Vezosis (Sesostris) ve Skythia kralı (Tanaus) Tanay varmiş: onlardan birincisi sefer düzenleyerek, Pontus'a kadar gelmiş, diğeri ise Mısıra kadar gitmiştir."
Açıklamak gerekirse (II, 3, 7-8):
İskit halkı hem çalışmada, hem de savaşta dirençlidir, vücudu inanılmaz derecede güçlüdür; o kaybedilecek hiçbir seyi aramaz, galip geldiğinde ise san ve ünden başka hiçbir șey aramaz. İskitlere ilk savaş açan Mısır firavunu Vezosis (Sesostris) olmuştur. Önceden onlara elçi göndererek itaat etmelerini istemiştir. Ancak iskitler, komşularından kralın yaklaştığını öğrenince, elçilere şöyle cevap vermişlerdi: "bunca zengin halkın lideri bu kadar fakir olanlara akılsızca savaş açmakla yanlış yapıyor, çünkü bu savaşın sonucu bilinmez, galip gelseler de kazanacak bir şeyleri olmayacaktır, kaybedecekleri ise bellidir. Bundan dolayı iskitler, düşmanın gelmesini hiç beklemeden, daha fazla ganimet elde etmek üzere (için), kendileri düşmanın üzerine gideceklerdir. Söylediklerini yaptılar. Kral düşmanın böylesine hızlı șekilde yaklaştığını duyunca, savaş için tüm hazırlıkları yapmış olan ordusunu bırakarak kaçtı ve korkusundan kendi ülkesinde gizlendi. Iskitlerin Mısır'ın içine girmelerine bataklıklar engel olmuştur. Geri dönüşte, onlar Asya'yı (Anadoluyu) istila etmişlerdir ve onu (savaştan kaçan Mısır kralını) haraca bağlamışlardır ama haraç miktarını ölçülü tutmuşlardır, fakat bunu galip geldiklerinin bedeli olarak değil, daha çok onlara hükmettiklerinin işareti olarak yapmışlardı. Iskitler, Asya'yı ele geçirmek için 15 yıl harcadılar (aslında burada Anadoluya 15 yıl hükmettiklerini söylemekte) ancak tam o sırada (15 yıl sonra) onların eşleri olan kadınlar İskitleri geri çağırmışlardı, onlar elçileri vasıtasıyla şunu bildirmişlerdi: "eğer dönmez iseniz eşleriniz komşularından çocuk doğuracaklardır, fakat kadınlar yüzünden İskit soyunun tükenmesine izin vermeyeceklerini bildirmişlerdir. Asya, bin beş yüz yıl boyunca İskitlere haraç ödemiştir. Haraç ödemeye Asur kralı Ninus son vermiştir."
Avrupa'nın büyük bir kısmını ele geçirdikten sonra, bazı Asya devletlerini de ele geçirdiler. Orada Efes'i ve başka şehirleri kurduktan sonra, askerlerinden bir kısmını çok muazzam ganimetlerle ülkelerine geri gönderdiler; ordunun Asya üzerindeki hakimiyeti korumak için kalan diğer kısmı ise (İskit Saka Türk Amazon Kraliçesi) kraliçe Marpesia ile birlikte imha edildiler. Marpesia'nın yerine krallığı onun kızı Sinope devraldı. (Just. II, 5, 14- 17),
Sicilyalı Tarihçi Diodorus, Bibliotheke Historike adlı eserinde İskit/Saka Türklerinin bahse konu seferlerinden şu şekilde bahsetmektedir:
(Diod. Sic. II, 43, 44): "Bir süre sonra bu kralların nesilleri cesaret ve stratejik yeteneklere sahip olduklarından yönetimleri altındaki geniş toprakları Tanasi (Don) ırmağından Thrakia'ya (Trakyaya) kadar uzanan geniş arazileri kendilerine bağladılar ve askeri harekatı farklı istikamete yönlendirerek hakimiyetlerini Mısır'ın Nil Irmağına kadar genişlettiler."
Kayserili Eusebius Vakayiname Kuralları adlı eserinde ve Eusebius Hieronymus'un fragmanlar ve diğer yazarların belirttikleri tarihlerden bilinen kitabında şunlar yazılıdır:
1- İskitler, Filistin'e kadar egemenlik kurdular
2-İskitler, Filistin'e kadar sokuldular.
Aurelius Augustinus (Saint Augustin) '"Yedi Kitabın Incelenmesine lişkin 7 Kitap' eserinde şunları yazar (VII, 8): Ve İskit şehirlerinden biri olan Manassiya Betsan't (Bugünkü İsrail'deki Beit Shean şehri) devralmadı. Șimdi onun adı Skythopolis'tir. Insan, Skythia' dan bu kadar uzak yerlerde nasıl bir İskit şehri olduğuna şaşırabilir. Bunun gibi Büyük Iskender'in de Makedonya'dan bu kadar çok uzakta iskenderiye sehrini inşa etmesi şaşırtıcı gelebilir. Şüphesiz O böylesine uzak seferler sayesinde bunu yapabilmiştir. Aynı şekilde iskitler de bu şehri, bir zamanlar savaşlarla çok uzaklara kadar ilerlemeleri sayesinde kurabilirlerdi. Halkların tarihinde, İskitlerin hemen hemen tüm Asya'yı egemenlikleri altına aldıklarını okuyabiliriz: bu, hiçbir neden olmaksızın Mısır kralının onlara savaş açtığı zaman olmuştur, üstelik o, İskitlerin yaklaştığını duyunca korkmuş ve ülkesine dönmüştü.
Fatih Mehmet Yiğit
TÜRK MİTOLOJİSİ
Yorumlar
Yorum Gönder