(OD)ATEŞ, (YEL)HAVA, SU, (YER) TOPRAK
"Üçi ot, üçi suv, üçi boldi yil,
"Üçi boldi toprak, ajun boldi il".
"Üçü ateş, üçü su, üçü oldu yel,
"Üçü oldu toprak, dünya oldu il".
(Kutadgu-Bilig)
Bir zamanlar Tanrı Dağının eteklerinde; Ateş, Su, Hava ve Toprak dört kız kardeş vardı. Her biri kendi ülkesini yönetiyor ve birbirlerine büyük saygı duyuyorlardı.
Ateş, enerji ve tutkunun sembolüydü. Parlak alevleriyle ışık ve sıcaklık saçıyordu. "Benim gücümle demir eritilir, yemek pişirilir," diyordu gururla.
Su ise hayatın kaynağıydı. Akışkanlığı ve uyum yeteneğiyle her yere nüfuz edebiliyordu. "Ben olmadan hiçbir canlı yaşayamaz, " diyerek önemini vurguluyordu.
Hava, özgürlüğün ve hareketin temsilcisiydi. Her yere serbestçe yayılıyor ve canlılara nefes veriyordu. "Benim esintim olmadan dünya durgunlaşır, diyerek etrafına rüzgârlar gönderiyordu.
Toprak ise sabitlik ve bereketin simgesiydi. Üzerinde her türlü bitki büyüyebiliyor ve canlılar için ev sahipliği yapıyordu. "Benim sağlamlığım olmadan hiçbir şey inşa edilemez," diyerek kendini ifade ediyordu.
Bir gün, dört kardeş bir araya gelip dünyanın dengesini nasıl sağladıklarını tartışmaya başladılar. Her biri kendi elementinin önemini savunuyordu.
Ancak, bir süre sonra fark ettiler ki aslında hepsinin birbirine ihtiyacı vardı:
Su, Ateşin ısısına;
Ateş, Su'yun serinliğine;
Toprak, ateşin ısısına ve suyun besleyiciliğine;
Ateş ve Su; toprağın canlanmasına, hayatın yeşermesine, meyvelerin olgunlaşmasına, kanın dolaşmasına;
Hava, Ateş'in iklimi ısıtmasına, mevsimleri oluşturmasına;
Su, havanın bulutlar yoluyla kendisini taşımasına; yağmur ve kar yağdırmasına. Bu anlayışla, dört kardeş birbirlerine daha da sıkı bağlandılar ve dünyanın dört bir yanını dolaşarak yaşamın dengesini korumaya devam ettiler.
Fatih Mehmet Yiğit
TÜRK MİTOLOJİSİ
Yorumlar
Yorum Gönder