Stratejik planlı göçlerle Türkiyenin demografik yapısının değişmesine, Türk Ulus Egemenliğinin yitirilmesine, arapların ve kaçakların baştacı edilmesine uyguladıkları ihvancı politikalarla neden olup; diğer yandan 1071 Malazgirt zaferini kutlayanlar.
Çakma yerli ve milliyetçi mankurtlar iyi okusun.
TÜRK SELÇUKLU HÜKÜMDARI BAŞBUĞ ALPARSLAN'IN DEVLETİN KİLİT KADEMELERİNDE TÜRKLERİN BULUNDURULMASI VE TÜRK MİLLETİNE DİĞER HALKLARDAN DAHA ÇOK ÖNEM VERİLMESİ İLE İLGİLİ BUYRUĞU...
Bir gün Sultan şehit Alparslan (Allah ruhunu mukaddes kılsın)huzurdaki büyüklere dönerek şöyle dedi:
"...Size bin kere söyledim, siz Türksünüz, Horâsân ve Maveraünnehir ehlindensiniz. Yani buralara yabancısınız. Ben bu vilayeti kılıç çalarak, yay gererek ok atarak, güç kullanarak zapt ettim. Türkler ve Deylemler arasındaki husumetin kökleri eskiye dayanmaktadır. Tanrı azze ve celle Türkleri, Deylemlere hükmettiklerinden ötürü aziz kılmıştır. Deylemliler, Türkler karşısında bir etkinlik gösteremedikleri zaman Türkleri sever, sayar, itaatkarlık gösterirler; Türkler zayıflamaya yüz tutup onlar güç kazanmaya başladıklarında Türklerin işlerine köstek olmaya kalkarlar; işlerin aksaması için ellerinden geleni yaparlar.”
Daha sonra sultan 200 miskal miktarınca at kılı getirmelerini emretti. Aralarından bir kıl çekerek Komutan Erdem’e: “ Bunu kopar!” dedi. Erdem at kılını tutarak koparıverdi. Sultan ona beş at kılı daha verdi Erdem onları da kopardı. Daha sonra on at kılı verdi erdem onları da bir hamlede koparıverdi. Sultan daha sonra ferraşa at kıllarından üç gez miktarınca örüp getirmesini emretti. Ferraşın ördüğü bu kılları sultan Erdem’e uzatarak koparmasını istedi. Erdem her ne kadar var gücüyle koparmaya çabaladıysa da koparamadı. Bunun üzerine sultan: “İşte düşman aynen böyledir. Birer, ikişer, beşer olunca kolay görünür; lâkin sayılan artıp birbirlerine arka vermeye başladıkları zaman onları yerlerinden sökmek güç olur. Bu da Erdem’in ‘Ateş olsa cirmi kadar yer yakar’ sözüne cevap olsun. Bunlar böyle birer birer Türklerin arasına sızar, önemli makamları ele geçirirerek Türklerin ne yapıp eylediklerinden haberdar olduklarında kısa bir müddet içinde Irak’ta isyanlar baş gösterir; yahut Deylemler memlekete kastederler. Bunlar da gizlice yahut alenen onlarla işbirliğine girerek Türkleri helak etmeye azmederler. Sen Türk olduğun için işlerinde bir aksama meydana gelmesin diye askerinin de Horâsân’dan Türklerden olması; kethüdanın, hizmetkârının cümlesinin Horâsân’dan Türklerden olması icap eder. Hükümdarının hasmının sana yanaşmasına müsaade edersen hem kendine hem hükümdara ihanet içindesin demektir. Gerçi kendine ne istiyorsan yaparsın; lâkin hükümdara ihanet etmeniz yakışık almaz. Sizin değil, benim sizin üzerinize titremem gerek. Allahü Teâlâ sizi benim üzerime değil, beni sizin üzerinize serdar kılmıştır. Şunu iyi belleyin ki padişahın düşmanlarına muhabbet besleyen, padişahın düşmanlarına dâhil olur ve bozguncular ve çapulcularla dostluk kuran onlardandır."
*Selçuklu Devleti'nin Bilge veziri Nizamülmülk'ün kaleme aldığı Siyasetnâme ( veya Siyeru'l-mülk)sayfa:233-234
TÜRK BİLGELİĞİ Kitabı
Nizamülmülk'ün Melikşaha şöyle söylediği rivayet olunur:"Sultanum, Türkmen'e önem veresun.
Devlet yıkmış, devlet kurmuş bir kavimdir.
Devletunun devletu olmadığınu anlayunca
yıkar yenisini kurar."
Selçuklunun yıkılışı Türklere sırt dönmesiyle oldu.
Tarihten ibret ve ders alalım.
Fatih Mehmet Yiğit
Yorumlar
Yorum Gönder