İSKİT SAKA TÜRK BOZKIR KÜLTÜR BÖLGELERİ:



Türkler'in çoğunluğu hayvancılık ile uğraştığından bozkırlar ve otlaklarda konar-göçer yaşam sürmüşlerdir. Bu yaşam tarzı haliyle Türklerin bozkır ve otlak araziler üzerinden göç yollarını şekillendirmiştir. Bu haritaya bir nevi Türklerin Göç haritası da diyebiliriz. Türklere ait arkeolojik bulgular ve kurganlarda çoğunlukla bu hatta bulunduğu gibi, Bozkır medeniyeti olan (Dış Oğuzlar) İskitler, Hunlar, Kıpçaklar ile Tatarların akın ve fethettiği ana güzergah hat buralar yani haritada gösterilen yerler. Bu hat kuzey Avrupaya kadar ulaşmaktadır. 

İskit Saka Türklerinin temel geçim kaynağı hayvancılık olduğundan İskit Saka Türklerinin göç ve hakimiyet alanı Avrupa-Asya Bozkır steplerini içine alan otlak bölgelerdir. İskit Saka Türk kültürü bu sahada şekillenmiştir. Yapılan Arkeo-genetik bilimsel çalışmalarda bu tezi doğru kılmaktadır. 



(2019 yılında) Washington Üniversitesi'nde Sanat ve Bilim arkeolojisi profesörü olan Michael Frachetti, Harvard Tıp Fakültesi'ndeki Blavatnik Enstitüsü'ndeki genetik profesörü, Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nün genetiği profesörü David Reich ve laboratuvarında doktora sonrası bir bilim adamı olan Vagheesh Narashimhan; Broad MIT ve Harvard Enstitüsünde hesaplamalı bir biyolog olan Nick Patterson; Viyana Üniversitesi'nden Ron Pinhasi; ve Frachetti. İşbirlikçi Bilimsel araştırma gruplarının dahil olduğu 100 Bilim insanının  523 antik mezar kalıntısı üzerinden yaptığı DNA çalışması Türk tarihine ışık tutuyor. Bu çalışma Göç yolları ile ilgili Dünyanın en büyük çalışması, çalışmaya göre Orta Asya'dan Avrupa,Sibirya,Hindistan ve Ortadoğuya (İran'a) M.Ö.12000-2000 arasında büyük göçler olmuş Göç merkezi Türklerin anayurdu Türkistan coğrafyası gen haritası incelendiğinde konar göçer bozkır kültürüne sahip Türklerin yayılma ve göç yolları gösterilmektedir. 



Maykop Kültürü: MÖ 4000 – MÖ 3000 yıllarına tarihlenen Türklere ait en eski Kurgan mezarı bugün halen Dağıstan, Kumuk, Hun-Balkar,Nart Türklerinin yoğun olarak yaşadığı Kuzey Kafkasya Dağıstan ve Adige bölgesi civarlarında tespit edilen ve M.Ö. 4000 lere tarihlenen Maykop Kurganlarıdır.




Kurganların bulunduğu bölge Maykop Kültür bölgesi olarak adlandırılmaktadır. Bahse konu bölge daha sonraki tarihlerde İskit/Saka Türk Kurgan mezarlarının yoğun olarak bulunduğu yerlerdendir. M.Ö.4000 lerden günümüze kadar bölgede hep Türk halkları yaşamıştır. Buluntuların bir kısmı kuzey batı Kafkasya dağı eteklerinde bulunan Kuban Irmağı civarında bulunmuştur. (Bu nedenle Kuban kültürü olarakta anılmaktadır)

Yamnaya kültürü: Yamna kültürü geç Bakır Çağı'ndan erken Tunç Çağı'na kadar  M.Ö. 3300 ve 2600 yılları arasında var olan Ural Nehri, Dinyester ve Güney Bug arasındaki bölgelerde yaşamış halkların oluşturduğu bir arkeolojik kültür. Arkeolojik mezar kazılarınca bulunanan mezarların çukur şeklinde odalardan oluşmasından dolayı Çukur Mezar kültürü (Pit Grave) ve Aşıboyası Mezar kültürü (Ochre Grave) olarak da adlandırılan kültürdür.

Anav Kültürü (MÖ. 4.000 - MÖ. 1.000)  bugünkü Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat yakınlarında Anav bölgesinde yapılan kazılarda bulunmuş bir kültür bölgesidir.

Afanasiyevo kültürü: Altay Dağları ve Minusinsk ovası civarında görülen, MÖ 3300 ile MÖ 2500 yılları arasında Kalkolitik Çağ'da var olmuş, Güney Sibirya'da bulunmuş olan arkeolojik kültürdür.

Andronovo kültürü: MÖ 2000-900 yılları arasında Altay ve Tanrı dağları, Batı Sibirya ve Hazar'ın kuzeydoğusuna kadar uzanan bölgede yaşamış Tunç Çağı toplumları için kullanılan terimdir. Afanasiyevo kültürü ile başlayan ve İskit, Hunlar, Moğollara devam eden bozkır konfederasyonu yönetiminin temsilcisidir.

Karasuk Kültürü: M.Ö. 1500 ile M.Ö. 800 yılları arasında Aral Gölü, Tanrı Dağları, Yenisey ırmağı ve Altay Dağları arasındaki bölgede yaşamış Tunç Çağı'na ait kültür ve toplumları tanımlar.

Okunev kültürü: MÖ 2. binyılın ilk yarısına tarihlenen ve Güney Sibirya'nın Minusinsk bölgesi yakınlarında bulunmuş bir Bronz Çağı arkeolojik kültürüdür. Arkeolojik kültür ismini Güney Hakasya'daki bir yerleşim bölgesi olan Okunev'den almaktadır.

Fatih Mehmet Yiğit



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar