Benim şan ve şerefimden söz etmek de hatadır.
İyi dinleyiniz!
Öğüdüm budur ki; içinizden herhangi bir adam çıkar, şan, şeref davası güder ve benzersiz olmak isterse, başınızın belasıdır; ilk önce kafası kırılacak adam budur!
Bağlı olduğum Türk milletinin şan ve şerefi varsa, benim de bir bireyi olmak sıfatıyla şanım şerefim vardır, asla başka değilim.
ATATÜRK-1923 (Damar Ankoğlu, Hatıralarım, s. 304)
Ben zannediyorum ki, millet bireylerinin hiçbirinden fazla yüksekliğe sahip değilim. Bende fazla girişim görüldüyse bu benden değil, milletin bileşkesinden çıkan bir girişimdir. Sizler olmasaydınız, sizlerin vicdanî eğilimleriniz bana dayanak noktası oluşturmamış olsaydı; bendeki girişimlerin hiçbiri olmazdı. Millete ait meziyetleri yalnız kişilere bırakan anlayış, eski yönetimlerin sistem ve usul sorunundan doğuyordu.
Eskiden mevcut devlet ve devletlerin kuruluş şekli, sadece bir kişinin çıkarlarını ve arzularını karşılamaya yönelmiş idi. Kişilerin bu arzu ve emellerine hizmet eden millet, gösterilen büyüklüklerin şerefinden asla payını alamaz, ancak hata ve beceriksizlik olursa onlar millete yüklenirdi. Bugün bu durum mevcut değilse, millet kendi büyüklüğünü olduğu gibi dünyaya göstermişse, fazlalık bende değil, bugünkü yönetimin niteliğindedir.Bu şekil mevcut oldukça, bu makama çıkacak herkesin yapacağı şey bundan başka türlü olamaz.
ATATÜRK-1923 (Atatürk’ün S.D.1I, s. 159
Yorumlar
Yorum Gönder