Bir keresinde yeni kazılmış bir siperin dışında duruyordu. Avcılarımızın yoğun ateşi altındaydı. Bir İngiliz Bataryası da o sipere ateş açtı. Toplar menzili ve hedefi buldukça şarapneller gitgide daha yakınlarına düşmeye başladı. Vurulması matematiksel olarak kesindi. Kurmayları sipere girmesi için yalvarmaya başladılar. Dürbünle görüyorduk. Fakat o sigara yakıp gayet sakin bir şekilde sigara içmeye başladı. Ne yakınında patlayan şarapneller, ne de yoğun avcı ateşi Mustafa Kemal'e bir şey olmuyordu. Çünkü O'nu vuramıyorduk. 

O, zaman zaman eline bir tüfek alıp yoğun ateş altında, siperden dışarı çıkıyor, Avustralya siperlerine dikkatli, telaşsız ve isabetli atışlar yapıyordu. Bu kısa menzilde bile avcılarımız onu vurmayıbaşaramıyorlardı. Vurulmuyordu... Onu vuramıyorduk... 

Bu inanılmaz gerçeği büyük bir şaşkınlıkla kaleme alan Armstrong, sonra şöyle devam ediyor: Sonra duyduk ki, Mehmetçik adı verilen Türk Neferleri bu inanılmaz olayı gördükten sonra Mustafa Kemal'e bir isim takmışlar: “Efsunlu Kemal...” Bu isim askerlerimizin moralini bozmuştu. Gelip soruyorlardı: 

“Karşıdaki Türk Birliği'nin komutanı kim? O mu?”

“Hayır... Hayır...” diyorduk, 

“O değil, O burada değil, sakin olun...

H.C. Armstrong “Bozkurt” adlı kitabından alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar