ROMA İMPARATORLUĞUNU KURAN İKİ ETRÜSK TÜRK'Ü: ROMULUS VE REMUS

M.Ö.3000 lerden M.S.400 lere kadar Ege ve Trakya'da Egemen olan Troyalılar ve devamcısı olan Traklar (yani Türkler), At yetiştiren Kımız içen Türk soylu Uluslardandır. Troya veya Truva Türkçede TUR-OVA: Turların/Turanlıların(Türklerin) Ovası/Obası/Ülkesi anlamına gelmektedir.



-M.Ö.3000 lerden M.S.400 lere kadar Ege ve Trakya'da Egemen olan Troyalılar ve devamcısı olan Traklar (yani Türkler), At yetiştiren Kımız içen Türk soylu Uluslardandır.

(MÖ 90– MÖ 30, yılları arasında yaşayan)  tarihçi Diodorus Bibliotheke Historike (Tarih Kitaplığı) adlı eserinde  "Truva toprakları üzerinde kral olarak ilk hüküm süren kişi"nin Teucer/Teukros (Türk) olduğunu ifade eder. Ankhises, Aineid'te onu Truvalıların "ilk atası" olduğunu hatırlatır. Teucer,  Okeanos (Okeanidlerin yani Okyanuslar,Denizler ve nehirler hakimi Okların ülkesinden gelen) ve Tethys'in (Nehirlerin annesi) çocuğu Skamander (Saka Türk'ünün) oğludur.Dardanos'un gelişinden önce, Dardanya (ve daha sonra Troad /Troya diye anılan bölge) Teucria (Türkiye) ve sakinleri Teucrians (Türkler) olarak biliniyordu ve isimleri Kral Teucer'den /Teukrostan (Türk'ten) geliyordu.Skamander (İskit/Sakalı), Zeus'un oğlu olan bir nehir tanrısı olarak da tanımlanmaktadır.  

Latin Şair Vergilius'un Aeneis isimli eserinde belirtildiğine göre  Troyalı Aneas, Truva düştükten sonra şehirden kaçıp yeni bir yurt arayan Truvalılara önderlik etti. Önce sağ kurtulanlarla beraber Kaz Dağı'nın güneyindeki Antandros(Altınoluk) kentine gelip buradan gemi ile denize açılmışlardır. Rüzgâr onları Kartaca'ya sürüklemiştir. Kartaca Kraliçesi Dido'nun bir süre misafiri olduktan sonra tekrar yola çıkarlar ve Orta İtalya'da karaya çıkarlar. Aeneas, İtalya’nın Tiber Nehri kıyılarında Etrüsk kolonisini kurar. Burada yörenin kralı Latinus ile dost olur ancak Yunan kolonisinin komutanı Turnus ile dövüşür ve onu yenerek öldürür. Latinus’un kızı Lavinia ile evlenerek Lavinium kentini kurar. Latinler üzerinde Etrüsk Egemenliği sağlanır. Bu kent sonraları Albalonga   adını alacaktır. Nihayet kent Roma adını alarak çok ünlenecek ve tarihte önemli roller üstlenecektir. Aeneas soyu, oğlu Iulus ile devam eder ve bu soydan gelen Rhea Silvia Mars'tan (Ares) ünlü ikizler Remus ve Romulus’u (Remo ve Romolo) doğurur. Troyalı Aneas, Truva'da Hektor'dan sonra en büyük kahraman sayılırdı. Dardanya prensiydi. Torunları Romulus ve Remus, Roma İmparatorluğu'nu kurmuştur. 



ETRÜSKLER DİĞER ADIYLA TURKANALAR (TÜRKANLAR) 

"Etrüskler arasında en itibarlı ad Tarkun'dur. Sözkonusu Etrüsk adının eşdeğer tarzı Tark-han'la Sibirya uruklarının kahramanlık efsanelerinde karşılaşıyoruz. Mesela, bir Türk uruğu olan (Sakha) Yakutların Baykal Gölü bölgesinden Lena (İlin] Irmağı'nın aşağı mecralarına göçüne liderlik yapan beyin adı Depsi-Tarkhan-Tegin'di” 

(I.Taylor, Etruscan Researches/The Etruscan Language,London,1875: 321, Turkanlarda (Etrüks) Tanrı Ruh Ve Ölüm - Altınordu Yayınları- G. Ahmetcan Asena sayfa:104)

Kayıtlara düşen bilgilere göre, Tarkun uruğu bir dönem bütün Turkan veya Rasena boy ve beylikleri arasında bir birlik sağlamış gibi görünüyor. “Cato, Cicero, Festus ve Servius bir Etrüsk lideri olarak Tarkun'u biliyor ve zikrediyor. Tanınmış bütün antik yazarlar, başta Tarkuna olmak kaydıyla, bütün Etrüsk sitelerinin kuruluşunu, kanunların koyuluşunu, dini kurumların oluşumu ve ordunun teşkili gibi işleri Tarkun adıyla özdeşleştiriyor. Bütün bunlara istinaden Tarkun'un Etrüsklerin ilk birleşik lideri ve hükümdarı olduğunu hakikatini kabul etmek gerekir (Gray I: 16) Roma ve Latium, Turkan Birliği'ne dâhildi. Dolayısı ile Roma'da bir Tarkun'un başa geçmesine de şaşmamak gerekir. Roma, Tarkunların güney kalesi ve muhtemel bir yayılma üssüydü. Bu yüzden onlar Roma'yı imar ettiler.Tapınaklar, saraylar, kanalizasyon sistemleri, surlar (Tarquinius agger) inşa ettiler ki, bu devirde hiçbir Latin veya Sabin şehrinde böyle şeyler bilinmiyordu. Tarkunların savaş planları daha çok Latin ve Sabinleri hedef alıyordu.Livius'un bildirdiğine göre Tarkun sadece iki İtalyan halkıyla; Latin ve Sabinlerle savaştı ve onları egemenliği altına soktu. (Gray II:101)
(Gray,E.C.,1843-68 The History of Etruria I-III, London, 321, Turkanlarda (Etrüks) Tanrı Ruh Ve Ölüm - Altınordu Yayınları- G. Ahmetcan Asenasayfa:104-105) 

Halikarnaslı Dionysius’a göre Etrüskler kendilerine bir liderlerinin adına atfen Rasena (Asena) diyorlardı. Asena, Türklerin Türeyiş Destanında tıpkı Etrüsk efsanesinde olduğu gibi katliamdan kurtulan Türklerin Atası sayılan çocuğu emzirerek büyüten dişi kurdun adıdır. Yine Etrüsk Mitolojisinde Tarkun (Türkçesi Tarkan: büyük komutan anlamında) Etrüsklerin kurucu atasıdır. Bu nedenle Etrüsklere Türkanlar/Turkanalar da denilmiştir. İlk dönem Roma imparatorları da Tarkun san ve unvanını kullanmaktaydı.

Altın süsler ve heykellerle dolu olan, fresklerle bezenmiş, prenslere layık mezarlar, Arno ve Tiber Nehriyle, Apenin Dağları ve Tirenien Denizi arasındaki bölgede zenginliğin müthiş bir şekilde artmış olduğunu gösteriyordu. Etrüskler (diğer adıyla TURKANALAR/TÜRKANLAR), M.Ö. VII. yüzyılda artık on iki kent - devletten oluşmuş bir federasyon kurmuşlardı. 

Veii, Caere, Tarqunii, Vulci, Rusellae, Vetuloni, Solsinii, Clusium, Xerugia, Cortona, Arretium ve Volateera'da kurulduğu sanılan bu kent-devletleri birbirlerine siyasal çıkarlardan çok din birliği bağlıyordu. Etrüskler, bir dizi fetih 'sonucu topraklarını genişleterek, Latin'ler de dahil olmak üzere İtalya'daki öteki kavimleri emirleri altına aldılar. 

Etrüsk hükümdar ailesi olan Tarquin'ler (Türkçede Türk soylusu, komutan ünvanı olan TARKAN'lar), Roma'yı M.Ö. 616'dan 509'a kadar yönettiler. 


Etrüskler, deniz güçlerini Kartacalılarınkiyle birleştirerek, güney İtalya'daki Grek kolonicilerini durdurdular. Grekleri M.Ö. 535'de Alatia'da yapılan savaşta yendiler. Etrüskler güçlerinin doruğuna erişmişlerdi artık. Sonra devlet yavaş yavaş çökmeye başladı. M.Ö. 474'de Etrüsk donanması Grekler tarafından Napoli körfezinde yenilgiye uğratıldı. Cumhuriyetçi Romalılar 396'da Veii'yi, 265'de de Volsinii'yi yıktılar. Böylece İtalya'nın ilk uygarlığı yenildi. Şair Horace'a göre de, "kendilerini yenenleri yendiler onlar."(Kayıp Uygarlıklar, Rupert Furneux Sayfa:144)

Roma Devletinin kurucuları Etrüsk Türk medeniyetinin merkezi sayılan bu günkü İtalya Tiber bölgesinde Katliama uğramasın diye (tıpkı Çin yazılı kaynaklarında ve Türklere ait Bozkurt Destanında anlatılan Türklerin menşei efsanesine benzer şekilde) bir nehire sepet içerisinde bırakılan ve dişi bir kurt tarafından bulunup emzirilerek büyütülen Romulus ve Remus isimli iki  Etrüsk Türk'ü kardeşti. Roma Mitolojisine göre MÖ 753'te Roma Devletini bu iki Etrüsk Türk'ü kurmuştur.*

Roma, bu iki Etrüsk Türk'ü kardeşin anısına kurttan süt emen çocuk heykellerini Romanın dört bir yanına yaptırdı. Yine Romulus ve Remus'un hatırasını yaşatmak için ilk dönem Roma sikkeleri (madeni paraları) kurttan süt emen iki Etrüsk Türk'ü Romulus ve Remus'un tasvirleri ile doludur. Roma Devleti adını da Romanın kurucusu olan Etrüsk Türk'ü Romulus'un isminden almaktadır. Roma demek bir nevi Romulusun ülkesi, Romulus hanedanlığının devleti demekti.*

M.Ö.509 yılına, Roma hükümdarı İkinci Tarhan (II. Tarquinius) kadar Etrüsk Türk Hanedanlığı Romayı yönetiyordu. M.Ö.509 da Latinler senatoda çoğunluğu sağlayınca Etrüsk Türk Hanedanlığını devirdiler. O tarihten sonra Etrüsk Türk hakimiyeti sona erdi.

Yine ilk dönem Antik Roma sikkelerinde Türklerin kadim sembolü Ay-Yıldız/Kün-Ay sembolü bulunmaktaydı. Zamanla Roma büyüdükçe ve başka unsurları içine kattıkça Etrüskler azınlık haline geldi. Latinlerin, Etrüsk Türk Hanedanlığını devirmesiyle Türk Egemenliği sona erdi. 

*Roma’nın kuruluşu Mitolojik anlatımlarla M.Ö. 21 Nisan 753 yılına dayanmaktadır. M.Ö. 1. Yüzyılda Romalı tarihçi Marcus Terentius Varro tarafından önerilen bu tarih kabul edilir ve Roma’nın kuruluşu 753 yılı olarak belirlenir.

Efsane, Numitor’un Latium bölgesinde kral iken kardeşi Amulius tarafından tahttan indirilmesi ile başlar. Amulius kardeşi Numitor’u tahttan indirir ve kızı Rhea Silva’yı da kendisine rakip olabilecek çocuklar doğurmasın diye Vesta Tapınağı’na rahibe olarak yerleştirir. Çünkü Vesta Tapınağı’nda hamile kalmanın cezası ölümdür. Fakat Rhea Silva tapınakta Savaş Tanrısı Mars’dan (Ares) hamile kalır. Rhea Silva ve Savaş Tanrısı’nın birlikteliğinden Remus ve Romulus adında ikiz erkek çocuk doğar. Haberi alan Amulius, Rhea Silva’yı Tiber Nehri’ne atar ve ikiz kardeşleri de bir sepet içinde Tiber Nehri’nin sularına bırakır.

Akıntı tarafından sürüklenen sepet bir süre sonra incir ağacının dallarına takılır. Remus ve Romulus’u Faustulus isminde ki çoban bulana kadar dişi bir kurt emzirir ve büyütür ve bu olay Roma’da birçok heykele konu olur.

Faustulus ve eşi tarafından büyütülen ikizler genç, güçlü birer savaşçı olurlar. Gerçek kimliklerini öğrenen Remus ve Romulus doğdukları yere geri döner, Amulius’u öldürür ve  Numitor’u tekrar tahta çıkartırlar.

Buradan ayrılan Remus ve Romulus, sepet içinde kıyıya takıldıkları yere gidip burada şehir kurmaya karar verirler. Şehri kurmaya başladıkları sırada iki kardeş arasında basit bir anlaşmazlıktan dolayı kavga çıkar. Bir anlık öfkesine yenik düşen Romulus, kardeşi Remus’u öldürür ve şehri tek başına kurar. Romulus’un kurduğu bu şehir ‘’Roma’’ ismini alır.

Şehrin iskân yeri haline gelmesi için Romulus; kaçakları, köleleri,ezilenleri ve yıkılan Etrüsk Türk ülkesinden sürgün edilmiş insanları burada toplamaya başlar. Hepsinin kralı haline gelen Romulus komşu Sabin halkı ile önce ittifak kurar daha sonra ittifak bozulur aralarında savaş çıkar Sabin Kralı Tatius ve Romulus arasında bir barış antlaşması imzalanır ve iki halk iki kralın hükümdarlığı altında yaşamaya başlar. İlerleyen süreçte Tatius’un erken ölümü ile Romulus’un tek başına iki halkı yönetmesinin yolu açılır. Böylelikle yeni kurulan Roma şehrinde yeni bir devlet kurulmuştur.

***
Romalı tarihçi TİTUS-LİVİUS 'un eserinde yer verdiği latinleşmiş ATA KURT EFSANESİ şöyledir:

Etrurya 'nın Alba Longa (Uzun Alba) sitesinin kralı Prokas'ın iki oğlu varmış. Numitor ve Amulius. Kral ölürken tahtını büyük oğlu Numitor'a bıraktığı halde küçük oğlu Amulius zor kullanarak abisinin tahtını zapteder. Onu şehirden kovar. Ayrıca oğullarını öldürtür. Tahtından indirilen Numitor'un Rhea Silvia adında bir kızı varmış. Amcası kız ilerde evlenir,çocuk yapar, bu çocuklar dedelerinin tahtında hak iddia ederse diye ,kızı Vesta rahibesi olmaya zorlar. ( Bu seçim Vesta rahibelerinin hayatları boyunca bakire kalmaları gerekir ve hayatları boyunca evlenmeyecek oldukları içindir)
Rhea bir gece odasında yalnızken onu bir KURT ziyaret eder. hamile kalır ve ikiz oğlanlar doğurur. Onlara Remüs ve Romülüs adını verir.

Kral Rhea'nın ikiz doğurduğunu duyunca bebeklerin Tiber Nehri'ne atılmasını emretmiş. Kralın emrini yerine getirenler, bebeklerin nehrin içine attıklarını sanarak onları kenardaki sulara atıp giderler. Ancak o sırada Tiber Nehri taşmıştır ve sular çekilince bebekler kuruda kalır Onların ağladığını duyan bir dişi kurt yaklaşır ve bebekleri emzirir. ( Tinus-Livius 1,3,4,Livy 21-22)  

Tinus-Livius Rhea'nın  ikizlerinin babası olarak Mars'ı yani bir Tanrıyı gösterdiğini de kaydeder: 'Irzına geçilen Vesta Rahibesi ikiz oğlanlar doğurur. Çocuklarının babasının Mars olduğunu beyan eder. Belki buna gerçekten inanıyordu belki de suçunu mazur göstermeyi ümit ediyordu diye yazar. ( 1,4,Livy 21-22)

Titus_Livus'a bakarsak nesnel tarih kitabı yazmaktan çok devletin kökenini üstün kılan 'resmi tarih' yazma peşinde olduğu görülür.Dolayısıyla kurucusu Romülüs 'ün bir tanrının soyundan gelen ,en azından yarı-ilahi sıfat da bir kişi olması gerekiyordu. Kaldı ki ,çocukların babasının Mars olduğunu Titus-Lavius 'un kendisi ifade etmiyor, sadece Rhea'ya söylettiriyor. Ancak efsanenin değişik versiyonlarında da tanrı Mars'ın Rhea'ya kurt kılığında gelip tecavüz ettiği kaydedilir. ( Dr. Gönül Pultar syf 282)

Kapitol'deki dişi kurt heykeli ,Vulka adlı ünlü Etrüks heykeltraşı tarafından yapılmış olduğu kuvvetle tahmin edilen ( Hampton 115) bu heykel, bir Etrüks şehri olan Veyi'den savaş ganimeti olarak Roma'ya getirilmiştir. Eski çağın en medeni milletlerinden biri olan Etrükslerin (Tursakaların) öz malıdır. Bu heykel Museo dei Conservatori ( Koruyucuların / Muhafaza Edenlerin Müzesi) adlı müzede bulunmaktadır.

Etrüksler (Tursakalar) Türk İdiler
Adile Ayda    syf 95,96,99,100)

Araştırma ve Derleme: Fatih Mehmet Yiğit






















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar