Büyük Türk Ozan Aşık Veysel Şatıroğlunu vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum ruhu şad mekanı Cennet olsun...

“Bir küçük dünyam var içimde benim
Mihnetim, ziynetim bana kâfidir
Görenler dar görür geniştir bana
Sohbetim, ülfetim bana kâfidir.

İstemem dünyanın saltanatını
Süslü giyimini arap atını
Bilirsem Türklüğüm var kıymetini
Vatanım milletim bana kâfidir.

İsterdim hayatta düşmanla savaş
Milletime kurban olaydı bu baş
Nasip değil imiş şehitlik kardaş
İmanım niyetim bana kâfidir”
....

“İftihar ettiğim büyük muradım
Türkoğlu’yum temiz Türk’tür ecdadım
Şehit ismi yazılaydı soyadım
Kanım ile mezarımın taşına”
....

“Aslım Türk’tür. Elhamdülillah Müslüman
Şükür Amentüye etmişiz iman
Kalbimize yaraşmaz şirk ile güman
Kalbimiz nur ile dolu sayılır”
....

“Birleşiriz bir bayrağın altında
Biz Türk’lerin ikilik yok aslında
Yanar tutuşuruz vatan aşkında
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız”

Âşık Veysel’den milli bilinç 

Birleşiriz bir bayrağın altında
Biz Türklerin ikilik yok aslında
Yanar tutuşuruz vatan aşkında
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız

Olaydım cephede kahraman asker
Çalışırdım memleketin işine
İçimde duygular uyanan hisler
Taşırırdı beni hudut dışına 

Atatürk’tür Türkiye’nin ihyası
Kurtardı vatanı düşmanımızdan
Canını bu yolda eyledi fêda
Biz dahi geçelim öz canımızdan 

İstemem dünyanın saltanatını
Süslü giyimini Arap atını
Bilirsem Türklüğüm var kıymetini
Vatanım milletim bana kâfidir 

İsterdim hayatta düşmanla savaş
Milletime kurban olaydı bu bas
Nasip değil imiş şehitlik kardaş
İmanım niyetim bana kâfidir 

Bayramlarda düğünlerde
Toplantıda yığınlarda
Sıkılınca dar günlerde
Türk’üz türkü çağırırız 

Aslım Türk’tür Elhamdüllah Müslüman
Şükür Amentüye etmişiz iman
Kalbime yaraşmaz şirk ile güman
Kalbimiz nur ile dolu sayılır 

Veysel der tükenmez bu benim derdim
Katlandım cefaya şükrettim durdum
Yaşasın milletim bayrağım yurdum
Dilerim Allah’tan sonuna kadar  

Yezit nedir, ne Kızılbaş 
Değil miyiz hep bir kardaş 
Bizi yakar bizim ataş 
Söndürmektir tek çaresi

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i 
Hep Adem’in oğlu kızı 
Beraberce şehit gazi 
Yanlış var mı ve neresi

Şu âlemi yaratan bir 
Odur külli şeye kâdir 
Alevi Sünnilik nedir 
Menfaattir varvarası

"İddiacı Türkiye’nin insanı
Çalışmakla kazandık biz vatanı
Aç kurt gibi parçaladık düşmanı
Şecaat görünce aslanımızdan"

"Atatürk’ün yattığı yer nur olsun
Azim fikir emelimiz bir olsun
Herkes birbirine kız versin alsın
Çıkarıp nifakı sürelim kardaş"

"Sanki din adamı o alçak papaz
Beladır dünyaya parmağı durmaz
Türkler haksız yere adam öldürmez
Birgün Makarios mort olur gider"

"Veysel’in kafası kin ile dolu
Urumlar bu işi iyi bilmeli
Kıbrıs’a düşerse Türklerin yolu
Lefkoşa Türklere yurt olur gider"

"Denizaltı Dumlupınar kazası
Yayıldı âleme duyuldu sesi
Çanakkale şehitlerin türbesi
Geldi denizaltı şurada kaldı"

Asil Türk Milleti çalışır Veysel
Çalışana ekmek çağırır gel gel
Asla mağdur olmaz çalışan bir el
İnanç var iman var Halkevlerinde

*Aşık Veysel Şatıroğlu


AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU SÖZLERİ:

Saklarım gözümde güzelliğini. Her neye bakarsam sen varsın orda. Kalbimde gizlerim muhabbetini. Koymam yabancıyı sen varsın orda.

Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.

Seversin, alırsın, eşin olur / Seversin, alamazsın, karasevdalın olur.

Anlatamam derdimi dertsiz insana, Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.

Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.

Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.

Cahil insan gül ise de koklama.

Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım.

Sen bilmezssin.. O bilmez.. Hiç kimse bilmez, bilemez.. Hatta Ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.

Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost.

Veysel gönülden ayrılmaz. Kahi bilir kahi bilmez. Yalan dünya yarsız olmaz. İster saçı sırma gönül

Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin

Beni hor görme kardeşim. Sen altındın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne varise sende bende. Aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende, sen toksun da ben aç mıyım?

Benim sana verebileceğim çok bir şey yok
aslında. Çay var içersen, Ben var seversen, Yol var gidersen.

İtimat edersen benim sözüme Gel birlik kavline girelim kardaş Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme İçip şerbetini duralım kardaş.

Herkim olursa bu sırra mazhar. Dünyaya bırakır ölmez bir eser. Gün gelir Veysel’i bağrına basar. Benim sadık yarim kara topraktır.

Ay geçer yıl geçer uzarsa ara, giyin kara libas yaslan duvara, yanından göğsünden açılır yara, yâr gelmezse yaraların elletme.

Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın kulu yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu hedefi yolu yalandır.

Karadeniz gibi kükrer coşarsa. Dalgası gelince yaman aşıklar. Hırs gelip de ayranlığı şişerse. Kaybeder irade, dümen aşıklar.

İyi demez kötü demez metheder. Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder. Sorsan baksan aşka binmiş at eder. Yorulup yollarda kalan aşıklar.

Gam leskesi saf saf oldu. Hep sözlerim boş laf oldu. Senin yolunda mahv oldu. Gençliğimin çağı benim.

Sensin derdine düştüğüm. Hayal oldu konuştuğum. Her gün yediğim içtiğim. İçerimde ağu benim

Çalıştım kadehim dolduramadım. Kimseye halimi bildiremedim. Gönlümün arzusunu aldıramadım. Dileğim hekime deyvermediler.

Ala gözlü benli dilber. Bir gün gelsen bize doğru. Seni sevdim can u dilden. Çekme kendini naza doğru. Ne pervam var ne de perdem. Sanma beni hali bir dem. Söyler seni teller her dem. Kulak versen saza doğru.

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni. Ne cefalar çekti ne etti Anam. Acı tatlı zahmetime katlandı. Uçurdu yuvadan yürüttü Anam. Anaların hakkı kolay ödenmez. Analara ne yakışmaz ne denmez. Kan uykudan gece kalkar gücenmez. Emzirdi salladı uyuttu Anam.
Aslıma karışıp toprak olunca. Çiçek olur mezarımı süslerim. Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar. Gök yüzünde dalgalanır seslerim.

Ne zaman toprakla birleşir cismim. Cümle mahluk ile bir olur ismim. Ne hasudum kalır ne de bir hasmım. Eski düşmanlarım olur dostlarım.

Aşkın beni elden ele gezdirdi. Çok dolandım bulamadım eşini. Beni candan usandırdı bezdirdi. Tuzlu imiş yiyemedim aşını. Benim ile gezdin beni arattın. Beraber oturup beraber yattın. Türlü türlü güllerinden koklattın. Aşık ettin güle bülbül kuşunu.

Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Irmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım.

Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgarından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden.

Dert ile mihnete dalmayan aşık. Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık. Kınama Veysel’i fikri dolaşık. Ayrılmış yarinden yar diyarından.

Deli gönül değme çaydan bulanmaz. Coşarsa dalgası kendinden olur. Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz. Gezdirir kavgası kendinden olur.

Gönüle delidir demiştik baştan. Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan. Boğulmaz denizden yenmez ateşten. Ateşi kor közü kendinden olur.

Dünya debdil oldu durum değişti. Kimi aya gider kimi cennete. Dünya güzellendi itibar düştü, Anne baba yoksun kaldı hürmete. Bakmaz mısın insanların işine.

 Kötülükler doğar peşi peşine. Mezhep kavgasından din döğüşüne. Sanki varıp sığmamışlar cennete.

Dünya geniş idi şimdi daraldı. Çıkıp gideceğin yer belli değil. Yetmiş altı yıldır alır satarım. Bakmadım deftere kar belli değil.

Seyrettim alemi dünya dar dedim. Ay dünya, arası sanki bir adım. Denizi karayı ölçtüm aradım. Adalar içinde var belli değil.

Avrupa Asya ayrı bir kıta. Bir yıllık yol idi deveye ata. Uçaklar sığdırdı beş on saata. Daha neler çıkar dur belli değil.

Gönül sana nasihatim. Çağrılmazsan varma gönül. Seni sevmezse bir güzel. Bağlanıp da durma gönül. Yorulursun gitme yaya.

 Hükmedersin güne aya, Aşk denilen bir deryaya, Çıkamazsın girme gönül.

Sevgisi içimde yaşayıp duran. Nazlı güzellerin şirin İstanbul. Hayali kafamda hükümdar süren. Görmez gözlerime görün İstanbul.

Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde. Hayal beni yeldiriyor yel gibi. Ah çeker ağlarım gurbet ellerde. Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi.

Bir güzelin mecnunuyum ezelden. Veremem telkini gelmiyor elden. Yandım ateşine can u gönülden. Görmesem günlerim uzar yıl gibi.

Ben giderim sazım sen kal dünyada. Gizli sırlarımı aşikar etme. Lal olsun dillerin söyleme yada. Garip bülbül gibi ah u zar etme.
Bu dünyanın meyvesini. Yesem amma yesem amma. Arasam bulsam hasını. Yesem amma yesem amma.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar