İNADINA YAŞAMAK


Öyle bir ömür yaşadım ki  

Aydınlığı da gördüm, karanlığı da.  


Öyle bir sevda tattım ki  

Aşkı da yaşadım, ayrılığı da.  


Öyle bir kavga verdim ki  

Umudu da bildim, umutsuzluğu da.  


Öyle bir yol yürüdüm ki  

Dağları da aştım, uçurumları da.  


Öyle bir düş gördüm ki  

Kavuşmayı da yaşadım, kaybolmayı da.  


Öyle günler yaşadım ki  

Yıldızları da gördüm, beton duvarları da.  


Öyle bir yaralar sardım ki  

İyileşmeyi de tattım, iziyle yaşamayı da.  


Bazıları beklerken mucizeleri sessizce,  

Ben kendi savaşımı verdim,  

Kendi yolumu kendim çizdim.  


Bazıları beklerken baharı sessizce,  

Ben kışın ayazında yürüdüm,  

Kendi ateşimi kendim yaktım.  


Sonra dedim ki:  

Yaşamayı seviyorsan, savaşmayı da seveceksin.  

Yolculuğu seviyorsan, ayrılığı da bileceksin.  

Gülmeyi seviyorsan, gözyaşını da tanıyacaksın.  

Güneşi seviyorsan, gölgeleri de kucaklayacaksın.  


Sevdayı seviyorsan, ayrılığı da göze alacaksın.  

Özgürlüğü seviyorsan, zinciri de kıracaksın.  

Zaferi seviyorsan, yenilgiyi de tanıyacaksın.  

Hayatı seviyorsan, ölümü de kabul edeceksin.  


Zorluğu, yokluğu, imkânsızı göze alacaksın.  

Yılmayacaksın, inadına yürüyeceksin.  

İnadına direneceksin, inadına yaşayacaksın.  


Çünkü yol dediğin  

Hem dikenle hem çiçekle örülüdür.  


Ve insan dediğin  

Hem düşer hem kalkar,  

Hem yanar hem parlar.  


Hiçbir zafere  

Çiçekli yollardan varılmaz.  


Ama sonunda  

İnadına savaşanlar bilir:  

Gerçek zaferin değerini.  


En büyük zafer:  

Kendi kendini yenebilmektir.  

Önemsiz şeylere aldırmadan  

Sevginin ve dostluğun değerini bilmektir.  

Onurunla yaşayıp, şerefinle ölmektir.  


Fatih Mehmet Yiğit 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar