Bir Hakikate Yol Aldım Erenler


Bir ışığa bel bağladım erenler  

Yaktı gönlümü, eritti beni  

Kıvılcım idim ateşe karıştım  

Ocaktan ocağa götürdü beni  


Nice derviş meclisinde dolandım  

Söz oldum, nefes oldum, yankılandım  

Bir harfin içinde evreni buldum  

Yine benden bana döndürdü beni  


Rüzgar oldum dağların zirvesinden  

Savruldum ovaya, çiçeklerinen  

Piştim güneşin kavurmasınan  

Üstadım göğe yükseltti beni  


İçtiler taslarinen dağıldım  

Kalp aynasından geçtim, parıldadım  

Çaldı saz bir nefese yazıldım  

Aşk mektebine yetirdi beni  


Ben yolcuyum, aşkın menziline  

Cümle varlık döner öz yerine  

Bir ölümsüz ananın rahmine  

Aldı bağrına yatırdı beni  


Kandil oldum gecelerin ortasında  

Yanıp söndüm yıldızların arasında  

Bir sır açıldı gönlümün yarasında  

Hakikat denizine kattı beni  


Kervan yürüdü çöllerin izinden  

Ben de düştüm aşkın bir sözünden  

Her nefeste doğdum yeniden yeniden  

Bir sonsuz yolculuğa kattı beni  


Taş oldum dağların sessiz dilinde  

Su oldum ırmakların derin halinde  

Birlik çağırdı varlığın özünde  

Bir tekliğin türküsüne kattı beni  


Göz oldum görenin gözyaşlarında  

Ses oldum yankının boş odasında  

Bir nefesle açıldım dualarında  

Hak kapısına götürdü beni  


Ben yolcuyum, yol bitmez erenler  

Her menzil bir sır, her sır bir haber  

Aşkın ateşiyle yanar defter  

Ezelden ebede yazdırdı beni  


Fatih Mehmet Yiğit 





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar