Yıldızsız Gecenin Türküsü

Karanlıkta yürüdüm, yıldızsız bir gökte ben  
Ay susmuştu sessizce, taş kesilmişti beden  
Bir çığlık gibi aktım, zamansız bir nehirden  
Bir girdaba savruldum, ne olduğunu bilmeden  

Nerede o eski günler, nerede o gülüşler  
Bir çocukluk düşüydü, soldu tüm bakışlar  
Gönlümde bir sızı var, adını koyamadım  
Zamanın ellerinde, kendimi kayırmadım  

Rüzgârda savrulmuşum, bir yaprak gibi ince  
Kökümden koparılmış, düşmüşüm sessizce  
Dayan dayanabilirsen bu kahpeliğe  
Bizi bizden ayıran, zalim kadere  

Bir kuyuya ses verdim, yankım geri dönmedi  
Bir dağa iz bıraktım, taş bile görmedi  
Kendimle savaştım, inadına direndim  
Allah’tan başkasına boyun eğmedim  

Gün olur devrilirim, bir isyan gibi yere  
Gün olur yükselirim, bir umut gibi göğe  
Küllerimden doğarım, bir efsane gibi  
Adım kalır belki, halkın dilindeki türküde  

Bir yol başlar içimde, yangınla yoğrulmuş  
Bir sevda büyür belki, külden doğurulmuş  
Her yara bir öğretmen, her düşüş bir dua  
Geceyle sınanırım, sabaha çıkan rüya  

Ey zamanın terazisi, tart beni bir kez daha  
Ey kaderin kalemi, yaz beni baştan sona  
Bir dörtlükte yaşarım, bir dörtlükte ölürüm  
Ama her mısrada yeniden doğarım, bilirim    

Fatih Mehmet Yiğit 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar