BİLGE KAM ANA VE BOZKIRIN RUHU:
Eski zamanlarda, bozkırın sonsuz yeşlliğinde, bir Kam (şaman) Ana yaşarmış. O, kavminin rehberi ve koruyucusuymuş. Kam'ın bilgeliği ve iyiliği, tüm bozkırda yankılanırmış.
Bir yıl, bozkırın toprakları kuraklıkla karşı karşıya kalmış. Ekinler büyümez, hayvanlar susuzluktan kıvranırmış. Kavim, bu zor zamanlarda bir araya gelip, Kam Ana'dan yardım istemiş.
Kam Ana, kavminin çağrısını duyunca, O, kavminin birliğini ve beraberliğini Gök-Tanrıya gösteren, göğe yükselen bir ritüel düzenlemiş. Buna göre 'Birlikten güç doğar. Birlikte, dirlik var' Düşüncesiyle hareket edilecek; imkânı olan herkes, sıkıntısı olan en yakınına, komşusuna ve birbirine yardım edecekmiş.
Sadece birbirine yardım ile yetinmeyip; aç ve susuz kalan hayvanlara da yardım etmeleri gerekiyormuş. Ayrıca; herkes ihtiyacından fazla olanı Han Orda'da (Yönetim merkezinde, Obanın ortasında) toplayacak; ihtiyacı olan, ihtiyacı kadar alacak sıkıntısını giderecekmiş.
Halk, Törede var olan ancak zamanla unutulan; birlik ve beraberlik, paylaşma ve bölüşme, sosyal yardımlaşma ve dayanışma töresini yeniden canlandırarak ve imece usulü Kam Ananın bu dediklerini yapınca; Gök-Tanrı yapılanları takdir etmiş, gökten yağmur yağdırmış, yerden otlar çıkarmış. Sürüler otlarla doymuş, ikizer doğurmuş. Yılkılar artmış. Nehirler canlanmış. Balıklar artmış. Ülkeye bolluk ve bereket gelmiş.
Kam Ana'nın bilgeliği, kavminin birliği, yardımlaşma ve dayanışma sayesinde, ülke kıtlıktan ve yoksulluktan kurtulmuş.
Bu olay, Türk Budunu arasında dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemini pekiştirmiş. İnsanlar, birbirlerine daha sıkı sarılmış, birlik ve beraberliğin, yardımlaşma ve dayanışmanın, iyilik yapmanın gücünü anlamışlar.
Yıllar geçse de, Bilge Kam Ana'nın hikâyesi unutulmamış. O, bozkırın ruhu olarak anılmış ve kavminin kalbinde sonsuza kadar yaşamış.
Bilge Kam'ın söylediği gibi:
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz...
Nehirler kendi suyunu içemez...
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez...
Güneş kendisi için ısıtmaz...
Ay kendisi için parlamaz...
Çiçekler kendileri için kokmaz...
Toprak kendisi için doğurmaz...
Rüzgâr kendisi için esmez...
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz..."
Doğanın anayasasında ilk madde şudur…
Her şey birbiri için yaşar...
Birbiri için yaşamak, Tanrı Buyruğu ve doğanın kanunudur.
Fatih Mehmet Yiğit
TÜRK MİTOLOJİSİ
Yorumlar
Yorum Gönder