HUN TÜRKLERİNİN SEVGİ TEMELLİ AHLAK ANLAYIŞI HAKKINDA:
Teyri (Tanrı, yaratıcı) sevgi "toturundan" oluşan bir enerjiyle "dokuz gökü" kapsayan, kendinden bölerek yaratıklarına can, ışık , beden, hız, temel, öz vb. değerlerin oluşması için enerji verdiği, yaratıklarıyla sevgi bağlarıyla bağlı, fedakar, "yüce sevgi"yi temsil eden, kılığı bilinmeyen bir varlıktır.
O yüzden Mitoloji'de "sevgi" ağırlık kazanmakla, zira halkın inancında (günümüze dek korunmuş), "sevgi" ondan kaynaklanan "fedakarlık" haricinde hiçbir ruhsal yapı, Tanrı'ya ulaşamaz.
Bu insani duyguları ihmal etmiş herkes, Tanrı'dan kopmuş sayılmaktadır. "Suç ve ceza" anlayışının "36 kuşağa" uzandığıysa (Nart-Astrolojisi Culduzlama. "Yaratılış ") Hun halkının geleceğe yönelik sorumluluğunun göstergesidir. Öyle de Hun ahlakı sadece yaşadığı dönemden sorumlu değil, geleceğin Tengri yoluyla gitmesini sağlayabilecek, vicdan, sorumluluk ve söylenen "sevgi" temeline dayalı bir manevi kanundur.
"Eğilen baş kesilmez", ''sana sığınan düşman dost", "öksüz halka emanet", "deline bak, fakirine destek ol" (iyilgen baş kesilmez; sanga baş salğan cauğa dau cok; öksüz halkğa amanat; telinge-kard, carlınga-cara vb.) Atâ sözleri eskiden gelmekte ve söylenen Hun ahlakına ışık tutmaktadırlar. Bunlar da sevgi "toturuyla" (enerjisiyle) evreni bir bütün kılan, fedakar tek yaratıcı anlayışından manevi kültüre taşınmıştı.
TÜRK MİTOLOJİSİ
(Sofi Tram-Semen NART BOYU TÜRKLERİ HUN-KARAÇAYLILARIN MİTOLOJİSİ/Sayfa:30-31)
Yorumlar
Yorum Gönder