-HATIRALAR SENİ ARAR-


Sen benim sessizce büyüyen düşüm,  

Nasıl da akşam oldu, fark etmeden zamanın kıvrımını.  

Bugün neden suskunsun, gül yüzlü sevgilim,  

Uyandırma rüyamızı, bırak dalgalar uyusun.


Gördün mü yine nasıl kıpkırmızı sardunyalar  

Süzülüyor pencere camından süt beyaz ışıkla,  

Kalbimiz bir avuç su, bir sıcak ekmek gibi  

Uyanmış dallarında ilkbahar, yaprak yaprak.


Ve yıldızlar savruluyor göğe, buğday başağı gibi,  

Aynı türküye eşlik etmek ne büyük bir duygu...  

Aynı sokakta yürümek, aynı yağmura ıslanmak.  

Bir bilet, bir mektup, bir ses... ve birden  

Yanıyor şehrin ilk ışıkları, gözlerimizde.


Ve bir rüzgar geçer saçlarımızdan,  

İçinde eski sokakların tozu, çocuk sesleri,  

Bir mendil gibi sallanır hatıralar,  

Kaldırım taşlarında unutulmuş ayak izleri.


Sen benim garipsi garipsi düşüm,  

Bir çay buğusunda bekleyen sabah gibi,  

Bir pencere kenarında unutulmuş kitap gibi,  

Sessizce büyüyen, içimize sinen bir şeysin.


Gecenin en derin yerinde bir saat çalar,  

Kimse duymaz, yalnız biz biliriz anlamını.  

Bir sokak lambası titrer,  

Ve gölgemiz uzar duvarlara,  

İçimizdeki yalnızlık kadar.


Fatih Mehmet Yiğit 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar