Dünya Dinleri ve Dinler tarihini araştırırken hep şu sorular aklımı kurcalamıştı:

Dinlere göre madem Dünya imtihan Dünyası, Yaratıcı neden imtihana gerek duydu?

Dünyanın İmtihan yeri olması için eşit şartlarda sınav olması gerekmez mi? Yani; insanların kimisi zengin kimisi fakirken, kimi güçlü kimi zayıfken, kimi kültürlü kimisi eğitimsizken, kimi Tanrı'yı bilir kimi bilmezken; eşitlikten ve eşit bir sınavdan nasıl söz edebiliriz?

Yine madem Dünyada ilahi adalet var. Yeryüzünde bunca zulüm ve haksızlık neden var, Tanrı neden göz yumuyor? 

Bu soruların cevabını Altay Yaratılış Destanında buldum:

Altay Destanına göre Tanrı, Dünyayı ve Evreni imtihan yeri olarak yaratmıyor. İnsanı özgür bir varlık olarak yaratıyor sonra bir takım olaylar sonucu erlik ve ona uyan insanlara kızıyor. Her ikisini de cezalandırıyor. Yine de yarattıklarına pek kızmıyor çoğu kez affediyor. İnsanları Dünyaya gönderse de yinede onların bazı şeyleri öğrenmesi yaşamlarını devam edebilmeleri için Gökoğlunu ve bir takım yardımcı ruhları göndererek insanların Dünyada iyi bir yaşam sürmeleri için kadim bilgileri ögretiyor insanlara. Daha sonra insanlara iyi insan olmalarını, kendisini unutmamalarını, kötülük yapmamalarını öğütlüyor. İnsanları kendi hallerine bırakıp Göğe çekiliyor ve giderken de sonra geri geleceğini sadece insanları; kötü eylem ve davranışlarından dolayı hesaba çekeceğini söylüyor.


Fatih Mehmet Yiğit 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar