TÜRK İSTİHBARAT TEŞKİLATININ KURULUŞU VE KURUCUSU:

(II.GÖKTÜRK KAĞANLIĞI DÖNEMİ M.S.681/ DANIŞMAN BİLGE TONYUKUK)

The art of war is of vital importance to the State.

Savaş Sanatı bir Devlet için hayati öneme sahiptir.

En yüce savaş sanatı, düşmanı savaşmadan bastırmaktır.

 Sun Tzu

Savaş Sanatı 


Baskın basanındır.

Türk Atasözü

5175/12. Chang Yüeh dedi ki: Türkler şimdi barış isteseler de, onlar hayvan yürekli olduklarından niyetlerini anlamak zordur. 13. Ayrıca, Kiçig Şad sevecen ve insancıl olduğu için, halk kendini ona kullandırıyor yâni, ona seve seve hizmet ediyor. Kül Tegin ise, alp olduğu ve iyi savaştığı için, onun önüne kimse çıkamaz. Tonyukuk'a gelince, herşeyi enine boyuna düşünen bir stratejisttir; yaşlı ama yine de etrafa zekâ kıvılcımları saçıyor yâni, o, tam anlamıyla ihtiyar bir kurt olup, Li Ching, Hsü Chi gibi büyük şahsiyetlere benzer. 14. Bu üç düşman, gönül birliği içinde oldukları ve her zaman harekete geçmeden önce her şeyi birlikte plânladıkları için, eğer devletimizin doğuyu teftiş işine kalkıştığından haberdar olur da, sınırlarımıza hücum ederlerse, kendimizi nasıl savunabiliriz? 

(Çin Eski T'ang-Shu Tarihi )


VII. asırdan kalan bir Çince metinde şöyle denilmektedir: “T’u-küeler (Türkler) basit ve kandırılması kolay yapıda insanlardır. Onları yönetmek ve birbirlerine düşürmek oldukça basittir. Ancak ne yazık ki pek çok şeytan zihniyetli kurnaz ‘hu’ onların arasında yaşamakta ve onları içten içe yöneterek onlara rehberlik etmektedir.

Kaynak: Liu, Mau-Tsai, Die chinesıschen Nachrichten zur Geschichte der Ost-Türken (T’u-küe). Vol.I. 
(Wiesbaden, 1958). (Göttinger Asiatisehe Forschungen, Bd. 10), p. 10.
Türk Orta Asyasında Budizm*
Buddhism in Turkish Central Asia
Hans J. KLIMKEIT
Çeviren: Mehmet T. BERBERCAN**

Önemli: Buradaki Çince: "Hu" ifadesi; aklı başında,kolay kandırılmayan,kolay aldatılmayan,kurnaz,zeki, ileri görüşlü, aydın ve bilge (Çin'i bir zamanlar yenilgiye uğratan, Çinlileri bilgi ve gücü ile korkutan Hun Türkleri) anlamında kullanılmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türk tarihinin en büyük bilgelerinden birisi hiç şüphesiz; Gök-Türkleri Çin esaretinden kurtaran İlteriş Kutluk Kağana en büyük desteği vererek Kutluk İlteriş Kağan,Kapgan Kağan ve Bilge Kağan döneminde Gök-Türk Kağanlığının vezirliğini yapan (ak sakallı) Bilge Tonyukuktur.
Günümüzde Bilge insanların yön vermediği toplumların sonunun felaket olacağı ortada.



(İlteriş kagan (Kutlug kagan) kazanmasaydı "savaşları" ,ardından ben kendim kazanmasaydım. "Köktürk" devletide , "Türk" halkıda yok olacak (lar)dı.
Bilge Tonyukuk/Orhun Yazıtları)

Türk İstihbarat Teşkilatının kuruluşu her ne kadar Teşkilat-ı Mahsusa’ya dayandırılsa da tarihi vesikalarda ve yazılı kaynaklarda Türk Devlet Geleneğinde istihbaratın aktif ve sistematik bir disiplin içerisinde II.Göktürk Kağanlığı Devletinin Kurucusu İlteriş Kutluk Kağan, Kapgan Kağan ve Bilge Kağan’ın Danışmanlığını ve yardımcılığını yapan Bilge Tonyukuk tarafından başarılı bir şekilde kullanıldığını Göktürk Kağanlığına ait Orhun yazıtları olarak bilinen Tonyukuk Yazıtında görmek mümkündür. Tonyukuk yazıtında II.Göktürk Kağanlığı Devletinin Kurucusu İlteriş Kutluk Kağan’ın yardımcısı Bilge danışman Tonyukuk’un II.Göktürk Kağanlığı Döneminde (M.S.681 yılında) güçlü bir istihbarat teşkilatı kurduğu Gök-Türk Kağanlığına ait casusların tüm Türk boyları ve Çin’de faaliyette bulunduğu bahse konu istihbarat görevlilerinin Gök-Türk Devleti aleyhine olan tüm gelişmeler hakkında önceden Bilge Tonyukuk’a bilgi verdiği Danışman Tonyukuk’un düşman unsurlar harekete geçmeden alınan istihbari bilgiler doğrultusunda askeri harekat planları yaptığı ve düşman unsurlar harekete geçmeden Göktürklerin karşı harekete geçerek düşmanı gafil avlayarak yendiği açıkça görülmektedir.

Göktürk kağanlarının mensup olduğu Aşina Kağanlık soyuna mensup (A-shih-te Yuan-chen) Danışman Bilge Tonyukuk’un Çin Devleti işgali altında, Çin Hakimiyeti altındaki bir bölgede yetişmesi ve Ch’an-yü askeri valiliğinde Çin’e teslim olan Türk Boylarını Çin adına teftişle görevli olması onun tüm Türk Boylarını ve Çin Devletinin Türklere karşı yürütmüş olduğu Çin Devlet politikasını yakından tanımasına ve buna karşı istihbari anlamda strateji ve taktik geliştirmesine neden olmuştur.

Çin yazılı kaynaklarında Tonyukuk’un bu özelliğinden şu şekilde bahsedilmektedir: Wen Yen-po’nun fikri doğrultusunda nehrin güneyindeki altı eyalete bölünerek yerleştirilen boylardan olduğu için  A-shih-te Yuan-chen (Vezir Bilge Tonyukuk) bütün Çin geleneklerini öğrenmiş, sınırdaki ve Çin seddindeki boşluklardan haberdar olmuştu. Ch’an-yü askeri valiliğinde Çin’e teslim olan Türk Boylarını Çin adına teftişle görevli iken işten el çektirilmiş ve (Çin) askeri Vali yardımcısı ch’ang shih tarafından hapse atılmıştı. Sonradan Kutlug, gelip saldırdığında, eski boyları teftiş etme görevini geri istedi. (Wang) Pen-li müsaade edince, kaçıp Kutluğun yanına sığındı. Kutlug onun katılması üzerine aşırı derecede sevindi. A-p'o Ta-kan (Apa Tarkan/Tarhan) tayin ederek, askerlerin ve atların idaresi işini ona verdi. Wei eyaletine hücum edip askeri vali Ts'ui Chih-pien’i bozguna uğrattılar. Karşı gelen valiyi öldürdüler. Wen-ming saltanat devresinin ilk senesi (684 yılı) tekrar Shuo eyaletine saldırıp, sivil memurları öldürdüler. Ch'ui-kung devresinin ikinci senesinde (686 yılı) Kutlug, yeniden Shuo, Tai ve benzeri eyaletleri yağmaladı…(Bilge Kağan Döneminden bahseden belgede)Bilge (kağan) ki; O insancıldır ve insanları sever, halkını öyle idare eder. Kül Tegin, askeri işlerde mükemmeldir. Önünde hiç kimse yoktur (bu işlerde). Tonyukuk derinden hareket eder, yaşlı ve güçlüdür. Li Ch’ing zamanında Çin’e gelenlerdendir. Üç kişi birleşirse hareket etmemizin faydası olmaz (hiçbir işe yaramaz)…   (Kaynak: Prof.Dr.Ahmet Taşağıl Gök-Türkler sayfa:389-398/ Tien T’ung 198 1073 b,c)

Tonyukuk yazıtında Gök-Türk kağanlığı adına çalışan istihbarat görevlisine Gök-Türkçe ‘Körüg’ denilmekte ve yazıtta istihbarat görevlisinin kimliği deşifre edilmemekte. Gök-Türk Kağanlığına çalışan Körüg’ün (İstihbarat görevlisinin) vermiş olduğu istihbari bilgiye ise Gök-Türkçe ‘Savı-Sabı’ denilmektedir.    

Konu ile ilgili Gök-Türk Kağanlığı Danışmanı  Bilge Tonyukuk yazıtlarında geçen istihbari faaliyetler aşağıda altı çizili olarak verilmiştir:



Tonyukuk Yazıtı Çevirisi (Okuma Metni)
(Birinci Taş)

Batı Yüzü
[1] Bilge Tonyukuk ben özüm Tabğaç ilirige kılındım. Türk budun Tabğaçka körür erti.
[1] Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi.

[2] Türk Budun kanın bulmayın Tabğaçda adrıldı, kanlandı. Kanın kodup Tabğaçka yana içikdi. Terigri anca timiş erinç: Kan birtim,
[2] Türk milleti hanını bulmayıp Çinden ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp Çine tekrar teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Kağan verdim,

[3] kanırigın kodup içikdirîg. İçikdük üçün Terigri ölütmiş erinç. Türk budun ölti, alkındı, yok boldı. Türk Sir budun yirinte
[3] hanını bırakıp teslim oldun. Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür. Türk milleti öldü, mahvoldu, yok oldu. Türk Sir milletinin yerinde

[4] bod kalmadı. Ida taşda kalmışı kubranıp yiti yüz boldı. İki ülügi atlığ erti, bir ülügi yadağ erti. Yiti yüz kişig
[4] boy kalmadı.Ormanda taşta kalmış olanı toplanıp yedi yüz oldu. İki kısmı atlı idi, bir kısmı yaya idi. Yedi yüz kişiyi

[5] uduzuğma uluğı şad erti. Yağ[ğ]ıl tidi. Yağmışı ben ertim. Bilge Tonyukuk. Kağan mu kılayın1 tidim. Sakındım. Toruk bukalı semiz bukah arkada
[5] sevk eden büyükleri şad idi. Katıl dedi. Katılanı ben idim. Bilge Tonyukuk. Kağan mı alayım, dedim. Düşündüm. Zayıf boğa ve semiz boğa arkada

[6] börigser, semiz buka torak buka tiyin bilmez ermiş tiyin anca sakındım. Anda kisre teıfgri bilig birtük üçün özüm ök kağan kıldım.2 Bilge Tonyukuk Boyla Bağa Tarkan
[6] tekme atsa; semiz boğa, zayıf boğa olduğu bilinmezmiş derler diyip, öyle düşündüm. Ondan sonra Tanrı bilgi vermediği için kendim bizzat kağan kıldım. Bilge Tonyukuk Boyla Bağa Tarkan

[7] birle İltiriş Kağan boluyın biriye Tabğaçığ örîgre Kıtariyığ yırıya Oğuzuğ öküş Ök ölürti. Bilgesi çabışı ben ök ertim. Çoğay kuzin Kara Kumuğ olurur ertimiz.
[7] ile beraber İltiriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu pek çok öldürdü. Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim. Çogayın kuzey yamaçları ile Kara Kumda oturuyorduk.

Güney yüzü

[1] Kiyik yiyü tabışğan yiyü olurur ertimiz. Budun boğuzı tok erti. Yağımız tegre ocuk teg erti, biz isig ertimiz. Anca olurur erkli Oğuzdındın körüg kelti.
[1] Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin boğazı tok idi. Düşmanımız etrafta ocak gibi idi, biz ateş idik. Öylece oturur iken Oğuzdan casus geldi.

[2] Körüg sabi antağ: Tokuz Oğuz budun üze kağan olurtı tir. Tabğaçğaru Kum serigünüg ıdmış. Kıtariyğaru Torigra Esimig ıdmış. Sab anca ıdmış: Azkıriya Türk [budun?]
[2] Casusun sözü şöyle: Dokuz Oğuz milletinin üzerine kağan oturdu der. Çine doğru Ku’yu, generali göndermiş. Kıtaya doğru Tongra Esimi göndermiş, sözü şöyle göndermiş: Azıcık Türk milleti

[3] yonyur ermiş, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, ol iki kişi bar erser sini Tabğaçığ ölürteçi tir men, örigre Kıtariyığ ölürteçi tir men, bini Oğuzuğ
[3] vuruyormuş; kağanı cesur imiş; müşaviri bilici imiş; o iki kişi var olursa seni, Çini öldürecek derim; doğuda Kıtayı öldürecek derim; beni, Oğuzu

[4] ölürteçi ök tir men, Tabğaç biridin yan teg, Kıtariy örigdin yan teg, ben yırıdınta yan tegeyin, Türk Sir budun yirinte idi yorımazun, usar idi yok kılalım3
[4] da öldürecek derim; Çin, güney taraftan hücum et; ben kuzey taraftan hücum edeyim; Türk Sir illeti, yerinde hiç yürümesin; mümkünse hep yok edelim derim.

[5] tir men. 0 sabığ eşidip tün udısıkım kelmedi küntüz olursıkım kelmedi. Anda ötrü kağanıma ötüntüm. Anca ötüntüm: Tabğaç Oğuz Kıtariy bu üçegü kabış[s]ar
[5] O sözü işitip gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi. Ondan sonra kağanıma arz ettim. Şöyle arz ettim: Çin, Oğuz, Kıtay bu üçü birleşirse

[6] kaltaçı biz. Öz içi taşın tutmış teg biz. Yuyka erkli tupulğalı ucuz ermiş, yinçge erklig üzgeli ucuz. Yuyka kalın bolsar tupulğuluk alp ermiş Yinçge
[6] kala kalacağız. Kendi içi dıştan tutulmuş gibiyiz. Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı kırmak kolay. Yufka kalın olsa delinmesi zor imiş. İnce

[7] yoğun bolsar üzgülük alp ermiş. Örigre Kıtariy-da biriye Tabğaçda kurıya kundınta yırıya Oğuzda iki üç birig sümüz kelteçimiz bar mu ne? Anca ötündüm.
[7] yoğun olsa kırmak zor imiş. Doğuda Kıtaydan, güneyde Çinden, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuzdan iki üç bin askerimiz, geleceğimiz var mı acaba? Böyle arz ettim.

[8] Kağanım [ben] özüm Bilge Tonyukuk ötüntük ötünçümün eşidü birti. Köriglürigçe uduz tidi. Kök Örigüg yoğuru Ötüken yışğaru uduztum. İrigek kölükün Toğlada Oğuz kelti.
[8] Kağanım benim kendimin Bilge Tonyukukun arz ettiği maruzatımı işiti verdi. Gönlünce sevk et didi.Kök Öngü çiğneyerek Ötüken ormanına doğru sevk ettim. İnek, yük hayvanı ile Toglada

[9] [Süsi üç birig] ermiş. Biz iki birig ertimiz. Sürigüşdümüz. Terigri yarlıkadı, yariydımız. Ögüzke tüşdi. Yariyduk yolta yime ölti kök. Anda ötrü Oğuz kopun kelti.
[9] Oğuz geldi. Askeri üç bin imiş. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı lütfetti, dağıttık. Nehire düştü. Dağıttığımız, yolda yine öldü hep. Ondan sonra °ğuz tamamiyle geldi.

[10] Türk budunuğ Ötüken yirke ben özüm bilge Tonyukuk Ötüken yirig konmış tiyin eşidip biriyeki budun kurıyakı yırıyakı öriğreki budun kelti.
[10] Türk milletini Ötüken yerine, ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken yerine konmuş diye işitip Güneydeki millet, batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi.


Doğu Yüzü
[1] İki birig ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun k[ılınğa]lı Türk kağan olurğalı Şantung balık[k]a taluy ögüzke tegmiş yok ermiş. Kağanıma ötünüp sü iltdim.
[1] İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti kılmalı, Türk kağanı oturalı Şantug şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim.
[2] Şantung balıkka taluy ögüzke tegürtim. Üç otuz balık sıdı. Usın bunda ıtu yurtda yatu kalur erti. Tabğaç kağan yağımız erti. On Ok kağanı yağımız erti.
[2] Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptetti. Uykusunu burda terk edip, yurtta yatıp kalırdı. Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi.

[3] Artjukı Kırkız] küç[lüg kağan yağımız] boldı. Ol üç kağan ögleşip Altun Yış üze kabışalım timiş. Anca ögleşmiş: Örigre Türk kağanğaru sülelim timiş. Arigaru sülemeser kaçan [n]erîg erser ol bizni,
[3] Fazla olarak Kırgızın kuvvetli kağanı düşmanımız oldu. O üç kağan akıl akıla verip Altun ormanı üstünde buluşalım demiş. Şöyle akıl akıla vermişler: Doğuda Türk kağanına karşı ordu sevk edelim. Ona karşı ordu sevk etmezsek, ne zaman bir şey olsa o bizi

[4] [kağanı alp ermiş] ayğuçısı bilge ermiş, kaçan [n]erig erser ölürteçi kök. Üçegün kabışıp sülelim, idi yok kılalım timiş. Türgiş kağan anca timiş: Bening budunum anda erür timiş.
[4] kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne zaman bir şey olsa öldürecektir. Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, tamamiyle yok edelim demiş. Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim ordadır demiş.

[5] [Türk budunı yime] bulğanç [o] [timi]ş, Oğuzı yime tarkınç ol timiş. Ol sabin eşidip tün yime udısıkım kelmez erti, kün yime olursıkım kelmez erti. Anda sakındıma.
[5] Türk milleti yine karışıklık içindedir demiş. Oğuzu yine sıkıntıdadır demiş. Bu sözü işitip gece yine uyuyacağım gelmiyordu, gündüz yine oturacağım gelmiyordu. O zaman düşündüm,

[6] [İlk Kırkızk]a sü[les]er [yig er]miş tidim-Kögmen yolı bir ermiş. Tumış tiyin eşidip bu yolun yorısar yaramaçı tidim. Yirçi tiledim. Çölgi Az en bultum.
[6] İlk olarak Kırgıza ordu sevk etsek iyi olur tedim. Kögmenin yolu bir imiş. Kapanmış diye , bu yol ile yürürsek uygun olmayacak dedim. Kılavuz aradım. Çöllü Az kavminden bir er buldum.

[7] Eşit[t]im: Az yir y[olı?] Anı b[irle … er]miş, bir at orukı ermiş, anın barmış. Arigar aytıp bir atlığ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim. Sakındım. Kağanıma
[7] İşittim: Az ülkesinin yolu Anı boyunca … imiş, bir at yolu imiş, onunla gitmiş. Ona söyleyip, bir atlı gitmiş diye o yolla yürürsek mümkün olacak dedim. Düşündüm, kağanıma

Kuzey Yüzü

[1] ötündüm. Sü yorıtdım. At altın tidim. Ak Ter-mil keçe oğurkalatdım. At üze birtüre kanğ sökdiim. Yukaru at yete yadağın ığaç tutunu ağturdum. Örigreki er
[1] Arz ettim. Asker yürüttüm. Attan aşağı dedim. Ak Termili geçip sırtlattım. At üzerine bindirip karı söktüm. Yukarıya, atı yedeğe alarak, yaya olarak, ağaca tutunarak çıkarttım: Öndeki er

[2] yoğuru [ıdıp] ı bar baş aşdımız. Yubulu inti-miz. On tünke yantaki tuğ ebirü bardımız. Yirçi yir yarigılıp boğuzlandı. Burigadıp kağan yelü kör timiş.
[2] çigneyi verip, ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede dağdaki engeli dolanıp gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp kağan dört nala koşturu ver demiş.

[3] Anı subk[a] bard[ımız]. Ol sub kodı bardımız. Aşanğalı tüşürtümüz. Atığ ika bayur ertimiz. Kün yime tün yime yelü bardımız. Kırkızığ uka bas-dımız.
[3] Anı suyuna vardık. O sudan aşağıya gittik. Yemek yemek için attan indirdik. Atı ağaca bağlıyorduk. Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik. Kırgızı uykuda bastık.

[4] [Usın] sürigügün açdımız. Kanı süsi tirilmiş-Süngüşdümüz, sançdımız. Kanın ölürtümüz. Ka-ğanka Kırkız budunı içikdi, yükünti. Yariydımız, Kögmen yışığ ebirü keltimiz.
[4] Uykusunu mızrak ile açtık. Hanı, ordusu toplanmış. Savaştık, mızrakladık. Hanını öldürdük, bağana Kırgız kavmi teslim oldu, baş eğdi. Geri döndük, Kögmen ormanını dolanıp geldik.

[5] Kırkızda yandımız. Türgiş kağanda körüg kelti. Sabi anteg: Örigdin kağanğaru sü yorılım timiş; yorımasar bizni, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, kaçan [n]erig erser
[5] Kırgızdan döndük. Türgiş kağanından casus geldi. Sözü şöyle: Doğuda kağana karşı ordu yürütelim demiş. Yürütmezsek, bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne zaman bir şey olsa

[6] bizni ölürteçi kök timiş. Türgiş kağanı taşıkmış tidi. On Ok budunı kalışız taşıkmış tir. Tabğaç süsi bar ermiş.  sabığ eşidip kağanım ben ebgerü tüşeyin tidi.
[6] bizi öldürecektir demiş. Türgiş kağanı dışarı çıkmış dedi. On Ok milleti eksiksiz dışarı çıkmış der. Çin ordusu var imiş. O sözü işitip kağanım, ben eve ineyim dedi.

[7] Katun yok bolmış erti. Anı yoğlatayın tidi. Sii barırfg tidi, Altun yışda olururig tidi. Sü başı İnel Kağan Tarduş şad barzun tidi. Bilge Tonyukukka barfga aydı.
[7] Hatun yok olmuştu. Ona yas töreni yaptırayım dedi. Ordu, gidin dedi. Altun ormanında oturun dedi. Ordu başı İnel Kağan, Tarduş şadı gitsin dedi. Bilge Tonyukuka, bana şöyle dedi:

[8] Bu siig ilt tidi. Kıyınığ körîglürigçe ay, Ben sarîga ne ayayın tidi. Kelir erser kür ökülür, kelmez erser tılığ sabığ alı olur tidi. Altun yışda olurtumuz.
[8] Bu orduyu sevk et dedi. Cezayı gönlünce söyle. Ben sana ne söyleyeyim dedi. Gelirse hile toparlanır, gelmezse haberciyi, sözü alarak otur dedi. Altun ormanında oturduk.

[9] Üç körüg kişi kelti Sabi bir: Kağan sü taşıkdı, On Ok süsi kalışız taşıkdı tir. Yarış yazıda tirilelim timiş. o sabığ eşidip kağanğaru ol sabığ itim. Kanda yan sabığ yana
[9] Üç casus geldi. Sözü bir: Kağan ordu çıkardı, On Ok ordusu eksiksiz dışarı çıktı der Yarış ovasında toplanalım demiş. O sözü işitip, kağana o sözü ilettim. Han tarafından söz dönüp

[10] kelti. Olururig tiyin timiş. Yelme karğu edgüti urğıl, basıtma timiş. Bög[ü] Kağan barigaru anca yıdmış. Apa tarkanğaru içre sab ıdmış: Bilge Tonyukuk ariyığ ol, üz ol, arigılur.
[10] geldi. Oturun diye söylemiş. Keşif kolunu, nöbet işini çok iyi tertip et, baskın yaptırma demiş. Bögü Kağan bana böyle haber göndermiş. Apa Tarkana gizli haber göndermiş: Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır, şaşırır.

[11] Sü yorılım tideçi, unamarîg. Ol sabığ eşidip süyorıtdım. Altun yışığ yolsuzun aşdımız. Irtiş ögüzüg keçigsizin keçdimiz. Tün katdımız. Bolçuka tarig öntürü tegdimiz.
[11] Orduyu yürütelim diyecek, kabul etmeyin. O sözü işitip orduyu yürüttüm. Altun ormanını yol almaksızın aştık. İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik. Geceyi gündüze kattık. Bolçuya şafak sökerken ulaştık.

(İkinci Taş)
Batı yüzü


[1] Tılığ keliirti. Sabi antağ: Yarış yazıda on tümen sü tirilti tir. Ol sabığ eşidip begler kop[un]
[1] Haberci getirdiler. Sözü şöyle: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı der. O sözü işitip beyler bütün

[2] yanalım, anğ ubutı yig tidi. Ben anca tir men, ben Bilge Tonyukuk: Altun yışığ aşa keltimiz. İrtiş ögüzüg
[2] dönelim, temiz edepli olmak iyidir dedi. Ben şöyle derim, ben Bilge Tonyukuk: Altun ormanını aşarak geldik. İrtiş nehrini

[3] keçe keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Tengri Umay ıduk yir sub basa birti erinç. Neke tezer biz?
[3] geçerek geldik. Geleni cesur dedi, duymadı. Tanrı, Umay İlahe, mukaddes yer, su üzerine çökü verdi her hâlde. Niye kaçıyoruz?

[4] Öküş tiyin neke korkur biz? Az tiyin ne basmalım? Tegelim tidim. Tegdimiz, yulıdımız. İkinti kün
[4] Çok diye niye korkuyoruz? Az diye ne kendimizi hor görelim? Hücum edelim dedim. Hücum ettik, yağma ettik. İkinci gün

[5] örtçe kızıp kelti. Sürigüşdümüz. Bizinte iki uçı sırîgarça artuk erti. Terigri yarlıkaduk üçün öküş tiyin
[5] ateş gibi kızıp geldi. Savaştık. Bizden, iki ucu, yarısı kadar fazla idi. Tanrı lütfettiği için, çok diye

[6] korkmadımız, süngüşdümüz. Tarduş sadra udi yariydımız. Kağanın tutdumuz. Yabğusın şadın
[6] korkmadık, savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk. Yabgusunu, Şadını

[7] anda ölürti. Eligçe er tutdumuz. Ol ok tün budunun sayu itimiz. Ol sabığ eşidip On Ok begleri budunı kop
[7] orda öldürdüler. Elli kadar er tuttuk. O aynı gece halkına haber gönderdik. O sözü işitip On Ok beyleri, milleti hep

[8] kelti, yükünti. Keligme beglerin budunın itip yığıp, azca budun tezmiş erti, On Ok süsin sületdim.
[8] geldi, baş eğdi. Gelen beylerini, milletini tanzim edip, yığıp az mikdarda millet kaçmıştı. On °k ordusunu sevk ettim.

[9] Biz yime süledimiz. Anı ert[t]imiz. Yinçü ögüzüg keçe Tinsi Oğlı aytığma bengilig Ek tağığ ertü[rtüm].
[9] Biz de Ordu sevk ettik. Anıyı geçtik. İnci nehrini geçerek Tinsi Oğlu denilen mukaddes Ek dağını aşırdım.

Güney Yüzü

[1] Temir Kapığka tegi irtimiz. Anda yandurtu-muz. İnel Kağanka [ariyıp … t saka?] Tezik Tokar [s… in … ]
[1] Demir kapıya kadar eriştik. Ordan döndürdük. İnel Kağana korkup … Tezik, Tokar …

[2] anda beriiki Suk başlığ Soğdak budun kop kelti, yükünti [ … ]. Türk budun Temir Kapığka Tinsi Oğlı
[2] ondan berideki Suk başlı Soğdak milleti hep geldi, baş eğdi … Türk milletinin Demir Kapıya, Tinsi Oğlu,

[3] Tinsi Oğlı aytığma tağka tegmiş idi yok ermiş. Ol yirte ben bilge Tonyukuk tegürtük üçün
[3] Tinsi Oğlu denilen dağa ulaştığı hiç yokmuş. O yere ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için

[4] sanğ altun ürürig kümüş kız kuduz eğri tebi ağı bungsuz kelürti. İltiriş Kağan bilgesin üçün
[4] sarı altın, beyaz gümüş, kız kadın, eğri deve mal zahmetsizce getirdi. İltiriş Kağan bilici olduğu için,

[5] alpın üçü Tabğaçka yiti yigirmi süngüşdi, Kıtariyka yiti sürigüşdi, Oğuzka biş sürîğüşdi. Anda ayğuçı[sı]
[5] cesur olduğu için, Çine karşı on yedi defa savaştı, Kıtaya karşı yedi defa savaştı, Oğuza karşı beş defa savaştı. Onlarda müşaviri
[6] yime ben ök ertim, yağıçısı yime ben ök ertim. İltiriş Kağanka Türk Bögü Kağanka Türk Bilge Kağanka.
[6] yine bizzat ben idim, kumandanı yine bizzat ben idim. İltiriş Kağana, Türk Bögü Kağanına, Türk Bilge Kağanına

Doğu Yüzü

[1] Kapğan kağan [yiti] otuz yaşka [ … anda .-erti]. Kapğan Kağan olurtı. Tün udımatı,
[1] Kapğan Kağan yirmi yedi yaşında … orda … • kapğan Kağan oturdu. Gece uyumadı,

[2] küntüz olurmatı. Kızıl kanım töküti kara terimyügiirti işig küçüg birtim ök. Uzun yelmeg yime itim ok.
[2] gündüz oturmadı. Kızıl kanımı döktürerek, kara terimi koşturarak işi, gücü verdim hep. Uzun keşif kolunu yine gönderdim hep.

[3] Arkuy karğuğ ulğartdım ok. Yanığma yağığ ke-lürir ertim. Kağanımın sü iltdimiz. Terigri yarlıkazu
[3] Siperi, nöbet yerini büyüttüm hep. Geri dönen düşmanı getirirdim. Kağanımla ordu gönderdim. Tanrı korusun,

[4] bu Türk budun ara yaraklığ yağığ yeltürme-dim, tögünlüg atığ yügürtmedim. İltiriş Kağan kazğanmasar
[4] bu Türk milleti arasında silâhlı düşmanı koşturmadım, damgalı atı koşturmadım. İltiriş Kağan kazanmasa,

[5] udu ben özüm kazğanmasar, il yime budun yime yok erteçi erti. Kazğantukın üçün udu özüm kazğantukum üçün
[5] ve ben kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığı için ve kendim kazandığım için

[6] il yime il boldı, budun yime budun boldı. Özüm karı boldum, uluğ boldum. Nerig yirdeki kağanlığ budunka
[6] il de il oldu, millet de millet oldu. Kendim ihtiyar oldum, kocaldım. Her hangi bir yerdeki kağanlı millete

[7] büntegi bar erser ne burigı bar erteçi ermiş.
[7] böylesi var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? Türk Bilge Kağanı ilinde

[8] Türk Bilge Kağan ilirige bititdim. Ben Bilge Tonyukuk.
[8] yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.

Kuzey Yüzü

[1] İltiriş Kağan kazğanmasar, yok erti erser, ben özüm Bilge Tonyukuk kazğanmasar, ben yok ertim erser
[1] İltiriş Kağan kazanmasa, yok olsa idi, ben kendim, Bilge Tonyukuk, kazanmasam, ben yok olsa idim,

[2] Kapğan Kağan Türk Sir budun yirinte bod yime budun yime kişi yime idi yok erteçi erti.
[2] Kapğan Kağanın, Türk Sir milletinin yerinde boy da, millet de, insan da hep yok olacaktı.

[3] İltiriş Kağan Bilge Tonyukuk kazğanduk üçün Kapğan Kağan Türk sir budun yorıdukı bu.
[3] İltiriş Kağan, Bilge Tonyukuk kazandığı için Kapgan Kağanın, Türk Sir milletinin yürüdüğü bu
[4] Türk Bilge Kağan Türk Sir budunuğ Oğuz budunuğ igidü olurur.
[4] Türk Bilge Kağanı Türk Sir milletini, Oğuz ülkesini besleyip oturuyor.
(Yazıt tercümesi: Prof. Dr. Muharrem Ergin’in “Orhun Abideleri” adlı kitabından alınmıştır.)


Türkolog-Yazar Fatih Mehmet Yiğit




GÖK-TÜRK DANIŞMAN TONYUKUK 

BENGÜ BİTİK TAŞ (TÜRKÇE YAZIT)



1B1   

𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰋𐰤: 𐰇𐰕𐰢: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰃𐰠𐰭𐰀: 𐰶𐰠𐰦𐰢: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰴𐰀: 𐰝𐰇𐰼𐰼: 𐰼𐱅𐰃:


BİLGE: TONYUKUK: BeN: ÖZüM: TaBGaÇ: İLiŊE: KILıNDıM: TÜRK: BODuN: TaBGaÇKA: KÖRüR: eRTİ:


Bilge Tonyukuk ben özüm Tabgaç ilinde kılındım (doğdum). Türk bodunu (boyları) Tabgaça görür (bağlı) idi.


1B2   

𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰴𐰣𐰃𐰤: 𐰉𐰆𐰞𐰢𐰘𐰤: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰑𐰀: 𐰑𐰺𐰡𐰃: 𐰴𐰣𐰞𐰦𐰃: 𐰴𐰣𐰃𐰤: 𐰸𐰆𐰑𐰯: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰴𐰀: 𐰖𐰣𐰀: 𐰃𐰲𐰚𐰓𐰃: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰨𐰀: 𐱅𐰢𐰾: 𐰼𐰨: 𐰴𐰣: 𐰋𐰼𐱅𐰢:


TÜRK: BODuN: KaNIN: BULMaYıN: TaBGaÇDA: aDRıLDI: KaNLaNDI: KaNIN: KODuP: TaBGaÇKA: YaNA: İÇiKDİ: TeŊRİ: aNÇA: TiMiŞ: eRiNÇ: KaN: BiRTiM:


Türk bodunu kağan bulamaya Tabgaçdan ayrıldı. Kağanlandı, kağanı koyup Tabgaça yana (dönüp) içikdi (bağlandı). Tanrı anca demiş erinç (belli), kağan verdim,


1B3   

𐰴𐰣𐰭𐰤: 𐰸𐰆𐰑𐰯: 𐰃𐰲𐰚𐰓𐰭: 𐰃𐰲𐰚𐰓𐰭: 𐰇𐰲𐰤: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰇𐰠𐱅𐰢𐰾: 𐰼𐰨: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰇𐰠𐱅𐰃: 𐰞𐰴𐰦𐰃: 𐰖𐰸: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰾𐰃𐰼: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰼𐰃𐰤𐱅𐰀:


KaNıŊıN: KODuP: İÇiKDiŊ: İÇiKDÜK: ÜÇüN: TeŊRİ: ÖLüTMüŞ: eRiNÇ: TÜRK: BODuN: ÖLTİ: aLKıNDI: YOK: BOLDI: TÜRK: SİR: BODuN: YiRİNTE:


kağanı koyup içikdin, içikdiğin için Tanrı öldürmüş erinç (gerçek) Türk bodunu öldü, alkındı (eridi), yok oldu. Türk sir bodunu yerinde


1B4   

𐰉𐰆𐰑: 𐰴𐰞𐰢𐰑𐰃: 𐰃𐰑𐰀: 𐱃𐱁𐰑𐰀: 𐰴𐰞𐰢𐰾𐰃: 𐰸𐰆𐰉𐰺𐰣𐰯: 𐰘𐱅𐰃: 𐰘𐰇𐰕: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐰚𐰃: 𐰇𐰠𐰏𐰃: 𐱃𐰞𐰍: 𐰼𐱅𐰃: 𐰋𐰃𐰼: 𐰇𐰠𐰏𐰃: 𐰖𐰑𐰍: 𐰼𐱅𐰃: 𐰘𐱅𐰃: 𐰘𐰇𐰕: 𐰚𐰃𐰾𐰃𐰏:


BOD: KaLMaDI: IDA: TaŞDA: KaLMıŞI: KUBRaNıP: YiTİ: YÜZ: BOLDI: iKİ: ÜLüGİ: aTLıG: eRTİ: BİR: ÜLüGİ: YaDaG: eRTİ: YiTİ: YÜZ: KİŞİG:


bod (boy) kalmadı. Uzakta dışda kalmışı kubranıp (toplanıp) yedi yüz oldu. İki ülüğü (bölüğü) atlı idi, bir ülüğü yaya idi. Yedi yüz kişiyi


1B5   

𐰆𐰑𐰕𐰍𐰢𐰀: 𐰆𐰞𐰍𐰃: 𐱁𐰑𐰼𐱅𐰃: 𐰖𐰍𐰞: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰍𐰢𐰾𐰃𐰋𐰤𐰼𐱅𐰢: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰴𐰍𐰣𐰢𐰆𐰶𐰃𐰽𐰖𐰃𐰤: 𐱅𐰓𐰢: 𐰽𐰴𐰦𐰢: 𐱃𐰆𐰺𐰸𐰉𐰆𐰸𐰞𐰃: 𐰾𐰢𐰕𐰉𐰆𐰸𐰞𐰃: 𐰃𐰺𐰴𐰑𐰀:


UDuZuGMA: ULuGI: ŞaD eRTİ: YaGıL: TİDİ: YaGMıŞI Ben eRTiM: BİLGE: TONYUKUK: KaGaN MU KISaYiN: TİDiM: SaKıNDıM: TORuK BUKuLI: SeMiZ BUKuLI: IRKDA:


uduzan (yöneten) ulu şad idi. Yağıl (katıl) dedi, yağmışı ben idim, Bilge Tonyukuk.---- Kağan mı kılayım? dedim, sakındım (düşündüm). Doruk (zayıf) boğa, semiz (iri) boğa arkaya


1B6   

𐰋𐰃𐰠𐰾𐰼: 𐰾𐰢𐰕𐰉𐰆𐰸𐰀: 𐱃𐰆𐰺𐰸: 𐰉𐰆𐰸𐰀: 𐱅𐰘𐰤: 𐰋𐰃𐰠𐰢𐰕𐰼𐰢𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰨𐰀: 𐰾𐰴𐰦𐰢: 𐰦𐰀: 𐰚𐰃𐰾𐰼𐰀: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰏: 𐰋𐰼𐱅𐰝: 𐰇𐰲𐰤: 𐰇𐰕𐰢: 𐰝: 𐰴𐰍𐰣: 𐰴𐰃𐰽𐰑𐰢: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰉𐰆𐰖𐰞𐰀: 𐰉𐰍𐰀: 𐱃𐰺𐰴𐰣:


BÖLSeR: SeMiZ BUKA: TORUK: BUKA: TiYiN: BİLMeZ eRMiŞ: TiYiN: aNÇA: SaKıNDıM: aNDA: KİSRE: TeŊRİ: BİLiG: BiRTÜK: ÜÇüN: ÖZüM: ÖK: KaGaN: KISDıM: BİLGE: TONYUKUK: BOYLA: BaGA: TaRKaN:


bölse (tepse), semiz boğa, doruk boğa diye bilinmez imiş diye anca (öyle) sakındım (düşündüm). anda (ondan) kisre (sonra) Tanrı bilgi verdiği için, özüm ök (kendim) kağan kıldım. Bilge Tonyukuk, Boyla Bağa Tarkan


1B7   

𐰋𐰃𐰼𐰠𐰀: 𐰃𐰠𐱅𐰼𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰉𐰆𐰞𐰖𐰣: 𐰋𐰼𐰘𐰀: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰍: 𐰇𐰭𐰼𐰃: 𐰴𐰃𐱃𐰪𐰍: 𐰖𐰃𐰺𐰖𐰀: 𐰆𐰍𐰕𐰍: 𐰇𐰚𐰾: 𐰝: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰃: 𐰋𐰠𐰏𐰾𐰃: 𐰲𐰉𐰾𐰃: 𐰋𐰤: 𐰝: 𐰼𐱅𐰢: 𐰲𐰆𐰍𐰖: 𐰴𐰆𐰕𐰃𐰤: 𐰴𐰺𐰀: 𐰴𐰆𐰢𐰍: 𐰆𐰞𐰺𐰆𐰺: 𐰼𐱅𐰢𐰕:


BİRLE: İLTeRiŞ: KaGaN: BOLaYıN: BiRiYE: TaBGaÇıG: ÖŊRE: KITaYNıG: YIRıYA: OGuZuG: ÖKüŞ: ÖK: ÖLüRTİ: BiLGeSİ: ÇaBıŞI: BeN: ÖK: eRTiM: ÇOGaY: KUZIN: KaRA: KUMuG: OLuRUR: eRTiMiZ:


birle (ile) İlteriş kağan olunca beride (güney) Tabgaçı önde (doğu) Kıtayı, yırıda (kuzey) Oğuz'u pek çok öldürdü. Bilgesi, çavuşu ben ök (kendim) idim. Çoğay'ın Kuzeyi'nde Kara Kumug'da oturur idik.


1G1   

𐰚𐰘𐰚: 𐰘𐰃𐰘𐰇: 𐱃𐰉𐰽𐰍𐰣: 𐰘𐰘𐰇: 𐰆𐰞𐰺𐰆𐰺: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰉𐰆𐰍𐰕𐰃: 𐱃𐰸: 𐰼𐱅𐰃: 𐰖𐰍𐰢𐰕: 𐱅𐰏𐰼𐰀: 𐰆𐰲𐰸: 𐱅𐰏: 𐰼𐱅𐰃: 𐰋𐰃𐰕: 𐰸𐰏: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰨𐰀: 𐰆𐰞𐰺𐰺: 𐰼𐰃𐰚𐰠𐰃: 𐰆𐰍𐰕𐰑𐰦𐰣: 𐰚𐰇𐰼𐰏: 𐰚𐰠𐱅𐰃:


KiYiK: YİYÜ: TaBıŞGaN: YiYÜ: OLuRUR: eRTiMiZ: BODuN: BOGuZI: ToK: eRTİ: YaGıMıZ: TeGRE: OÇUK: TeG: eRTİ: BİZ: iSiG: eRTiMiZ: aNÇA: OLuRuR: eRiKLİ: OGuZDıNDıN: KÖRüG: KeLTİ:


Geyik yiyip tavşan yiyip oturur idik. bodun (halkın) boğazı tok idi. Yağımız (düşman) teğre (daire / çevrede) ocak dek (gibi) idi, biz ışık (ateş) idik. anca(öylece) oturur [idik]. Erkli Oğuzdan görüg (gözcü / casus) geldi.


1G2   

𐰚𐰇𐰼𐰏: 𐰽𐰉𐰃: 𐰦𐰍: 𐱃𐰆𐰴𐰕: 𐰆𐰍𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰇𐰕𐰀: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐱃𐰃: 𐱅𐰃𐰼: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰍𐰺𐰆: 𐰸𐰆𐰣𐰃: 𐰾𐰭𐰇𐰤𐰏: 𐰃𐰑𐰢𐰾: 𐰴𐰃𐱃𐰪𐰍𐰺𐰆: 𐱃𐰆𐰭𐰺𐰀: 𐰾𐰢𐰏: 𐰃𐰑𐰢𐰾: 𐰽𐰉: 𐰨𐰀: 𐰕𐰴𐰪𐰀: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣:


KÖRüG: SabI: aNTaG: TOKuZ: OGuZ: BODuN: ÜZE: KaGaN: OLuRTI: TİR: TaBGaÇGaRU: KONI: SeŊÜNüG: IDMıŞ: KITaYNGaRU: TOŊRA: eSiMiG: IDMıŞ: SaB: aNÇA: aZKıYNA: TÜRK: BODuN:


görüğün savı (sözü) antag (şöyle): Dokuz Oğuz bodunu üzerine kağan oturdu der, Tabgaç'a Konı Sengünü (paşa) itmiş (yollamış) , Kıtaya Tongra Esim'i itmiş, Sav (söz) anca (böyle) azıcık Türk bodunu


1G3   

𐰖𐰆𐰺𐰃𐰖𐰺: 𐰼𐰢𐰾: 𐰴𐰍𐰣𐰃: 𐰞𐰯: 𐰼𐰢𐰾: 𐰖𐰍𐰆𐰲𐰃𐰾𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰼𐰢𐰾: 𐰆𐰞: 𐰴𐰃: 𐰚𐰃𐰾𐰃: 𐰉𐰺: 𐰼𐰾𐰼: 𐰾𐰃𐰤𐰃: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰍: 𐰇𐰠𐰇𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐱅𐰃𐰼: 𐰢𐰤: 𐰇𐰭𐰼𐰀: 𐰶𐰃𐱃𐰪𐰍: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐱅𐰃𐰼: 𐰢𐰤: 𐰋𐰃𐰤𐰃: 𐰆𐰍𐰕𐰍:


YORIYoR: eRMiŞ: KaGaNI: aLP: eRMiŞ: aYGUÇISI: BİLGE: eRMiŞ: OL: iKİ: KİŞİ: BaR: eRSeR: SİNİ: TaBGaÇıG: ÖLÜRTeÇİ: TİR: MeN: ÖŊRE: KITaYNıG: ÖLüRTeÇİ: TİR: MeN: BİNİ: OGuZuG:


yürüyor (sağ / hayatta) imiş, Kağanı alp imiş, ayguçısı (veziri) bilge imiş, o iki kişi var ise seni, Tabgaç'ı öldürecek der ben. Önde Kıtayı öldürecek der ben. Beni, Oğuz'u


1G4   

𐰇𐰠𐰼𐱅𐰲𐰃𐰚: 𐱅𐰃𐰼: 𐰢𐰤: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰋𐰼𐰓𐰤: 𐰘𐰤: 𐱅𐰏: 𐰶𐰃𐱃𐰪: 𐰇𐰭𐰓𐰤: 𐰘𐰤: 𐱅𐰏: 𐰋𐰤: 𐰘𐰃𐰺𐰑𐰦𐰖𐰣: 𐱅𐰏𐰘𐰃𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰾𐰃𐰼: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰼𐰃𐰤𐱅𐰀: 𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰆𐰺𐰢𐰕𐰆𐰣: 𐰆𐰽𐰺: 𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰸: 𐰶𐰃𐰽𐰞𐰢:


ÖLüRTeÇİK: TİR: MeN: TaBGaÇ: BiRiDiN: YaN: TeG: KITaYN: ÖŊDiN: YaN: TeG: BeN: YIRıDıNTıYaN: TeGeYİN: TÜRK: SİR: BODuN: YiRİNTE: İDİ: YORuMaZUN: USaR: İDİ: YOK: KISaLıM:


öldürecek der ben. Tabgaç beriden (güneyden) yana değsin (saldırsın) , Kıtay, önden (doğudan) yana değsin, ben yırıdan (kuzeyden) yana değeyim Türk sir bodunu yerinde (?) yürümesin yok kılalım


1G5   

𐱅𐰃𐰼: 𐰢𐰤: 𐰆𐰞: 𐰾𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐱅𐰇𐰤: 𐰆𐰑𐰾𐰃𐰴𐰢: 𐰚𐰠𐰢𐰓𐰃: 𐰚𐰇𐰤𐱅𐰕: 𐰆𐰞𐰺𐰽𐰴𐰢: 𐰚𐰠𐰢𐰓𐰃: 𐰦𐰀: 𐰇𐱅𐰼𐰇: 𐰴𐰍𐰣𐰢𐰀: 𐰇𐱅𐰤𐱅𐰢: 𐰨𐰀: 𐰇𐱅𐰤𐱅𐰢: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰆𐰍𐰕: 𐰶𐰃𐱃𐰪: 𐰉𐰆: 𐰲𐰚𐰇: 𐰴𐰉𐰽𐰺:


TİR: MeN: OL: SaBıG: eŞiDiP: TÜN: UDıSIKıM: KeLMeDİ: KÜNTüZ: OLuRSıKıM: KeLMeDİ: aNDA: ÖTRÜ: KaGaNıMA: ÖTüNTüM: aNÇA: ÖTüNTüM: TaBGaÇ: OGuZ: KITaYN: BU: üÇKÜ: KaBıSaR:


der ben. O savı (sözü) işitip tün (gece) uyuyasım gelmedi, gündüz oturasım gelmedi. Ondan ötürü kağanıma ötündüm (söyledim). Anca (şöyle) ötündüm; Tabgaç, Oğuz, Kıtay, bu üçü kapışsa (birleşse)


1G6   

𐰴𐰡𐰲𐰃: 𐰋𐰕: 𐰇𐰕: 𐰃𐰲𐰃: 𐱃𐰽𐰣: 𐱃𐰆𐱃𐰢𐱁: 𐱅𐰏: 𐰋𐰃𐰕: 𐰖𐰆𐰖𐰴𐰀: 𐰼𐰚𐰠𐰏: 𐱅𐰆𐰯𐰞𐰍𐰞𐰃: 𐰆𐰲𐰕: 𐰼𐰢𐰾: 𐰘𐰨𐰏𐰀: 𐰼𐰚𐰠𐰏: 𐰇𐰕𐰏𐰠𐰃: 𐰆𐰲𐰕: 𐰖𐰆𐰖𐰴𐰀: 𐰴𐰞𐰣: 𐰉𐰆𐰞𐰾𐰺: 𐱃𐰆𐰯𐰞𐰍𐰆𐰞𐰸: 𐰞𐰯: 𐰼𐰢𐰾: 𐰘𐰨𐰏𐰀:


KaLTaÇI: BiZ: ÖZ: İÇİ: TaŞıN: TUTMıŞ: TeG: BİZ: YUYKA: eRKLiG: TUPuLGaLI: UÇuZ: eRMiŞ: YiNÇGE: eRKLiG: ÖZGüLİ: UÇuZ: YUYKA: KaLıN: BOLSaR: TUPuLGULUK: aLP: eRMiŞ: YiNÇGE:


kalacağız biz, öz içi dışından tutulmuş dek (gibi) biz, yufka (ince) erkliyi tubulmak (delmek) ucuz (kolay) imiş, ince erkliyi özgülemek (bölmek) ucuz (kolay) yufka kalın olsa delinmesi alp (zor) imiş, ince


1G7   

𐰖𐰆𐰍𐰣: 𐰉𐰆𐰞𐰽𐰺: 𐰇𐰕𐰏𐰠𐰝: 𐰞𐰯: 𐰼𐰢𐰾: 𐰇𐰭𐰼𐰀: 𐰶𐰃𐱃𐰪𐰑𐰀: 𐰉𐰺𐰖𐰀: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰑𐰀: 𐰴𐰆𐰺𐰖𐰀: 𐰴𐰆𐰺𐰑𐰦𐰀: 𐰖𐰃𐰺𐰖𐰀: 𐰆𐰍𐰕𐰑𐰀: 𐰚𐰃: 𐰇𐰲: 𐰋𐰃𐰭: 𐰾𐰇𐰢𐰕: 𐰚𐰠𐱅𐰲𐰢𐰕: 𐰉𐰺: 𐰢𐰆: 𐰤𐰀: 𐰨𐰀: 𐰇𐱅𐰤𐱅𐰢:


YOGUN: BOLSAR: ÜZGÜLÜK: ALP: ERMİŞ: ÖŊRE: KITAYNDA: BİRİYE: TABGAÇDA: KURıYA: KURıDıNTA: YIRıYA: OGuZDA: iKİ: ÜÇ: BİŊ: SÜMüZ: KeLTeÇiMiZ: BaR: MU: NE: aNÇA: ÖTüNTüM:


yoğun olsa özgülemek alp imiş. Önde (doğuda) Kıtaydan, beride (güneyde) Tabgaç'dan, geride (batıda) gerililerden, Oğuz'dan iki üç bin sümüz (askerimiz) gelecek var mı ne? anca (öyle) ötündüm (söyledim).


1G8   

𐰴𐰍𐰣𐰢: 𐰋𐰢: 𐰇𐰕𐰢: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰇𐱅𐰤𐱅𐰝: 𐰇𐱅𐰨𐰢𐰤: 𐰾𐰓𐰇: 𐰋𐰼𐱅𐰃: 𐰚𐰇𐰭𐰠𐰭𐰲𐰀: 𐰆𐰑𐰕: 𐱅𐰓𐰃: 𐰚𐰇𐰚: 𐰇𐰭𐰏: 𐰖𐰆𐰍𐰺𐰆: 𐰇𐱅𐰚𐰤: 𐰘𐰃𐰽𐰍𐰀𐰺𐰆: 𐰆𐰑𐰕𐱅𐰢: 𐰃𐰤𐰏: 𐰚𐰝𐰠𐰚𐰤: 𐱃𐰆𐰍𐰞𐰑𐰀: 𐰆𐰍𐰕: 𐰚𐰠𐱅𐰃:


KaGaNıM: BeN: ÖZüM: BİLGE: TONYUKUK: ÖTüNTÜK: ÖTüNÇüMüN: iŞiDÜ: BiRTİ: KÖŊLüŊÇE: UDuZ: TiDİ: KÖK: ÖŊüG: YOGuRU: ÖTüKeN: YIŞGARU: UDuZTıM: İNiG: KÖKLüKüN: TOGuLDA: OGuZ: KeLTİ:


Kağanım ben özüm Bilge Tonyukuk ötündük (konuştuk) ötünçümü işiti verdi, gönlünce uduz (orduyu yönelt) dedi. Kök Öng'ü yukarı Ötüken Yış yönüne uduzdum (yönelttim), İnig Köklük'ün Toğul'da Oğuz [ordusu] geldi.


1G9   

𐰾𐰇𐰾𐰃: 𐰇𐰲: 𐰋𐰃𐰭: 𐰼𐰢𐰾: 𐰋𐰃𐰕: 𐰚𐰃: 𐰋𐰃𐰭: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰢𐰕: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰖𐰺𐰞𐰴𐰑𐰃: 𐰖𐰪𐰑𐰢𐰕: 𐰇𐰏𐰕𐰚𐰀: 𐱅𐰇𐰾𐰓𐰃: 𐰖𐰪𐰑𐰸: 𐰖𐰆𐰡𐰀: 𐰘𐰢𐰀: 𐰇𐰠𐱅𐰃: 𐰝𐰝: 𐰦𐰀: 𐰇𐱅𐰼𐰇: 𐰆𐰍𐰕: 𐰸𐰯𐰤: 𐰚𐰠𐱅𐰃:


SÜSİ: ÜÇ: BİŊ: eRMiŞ: BİZ: iKİ: BİŊ: eRTiMiZ: SÜŊüŞDüMüZ: TeŊRİ: YaRLıKaDI: YaYıNDıMıZ: ÖGüZKE: TÜŞDİ: YaYıNDUK: YOLTA: YiME: ÖLTİ: KÖK: aNDA: ÖTRÜ: OGuZ: KOPıN: KeLTİ:


Süsi (askeri) üç bin imiş. Biz iki bin idik. Süngüşdük (savaştık). Tanrı yarlıkadı (buyurdu) yaydık (yendik) . Ögüze (nehire) düştü. yaydıklarımız yolda yine öldü hep. Ondan ötürü Oğuz'un hepsi geldi (bize katıldı).


1G10   

𐰚𐰠𐰇𐰼𐱅𐰢: 𐰝: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰇𐱅𐰚𐰤: 𐰘𐰼𐰚𐰀: 𐰋𐰤: 𐰇𐰕𐰢: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰇𐱅𐰚𐰤: 𐰘𐰼𐰏: 𐰸𐰆𐰣𐰢𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰾𐰓𐰯: 𐰋𐰼𐰘𐰚𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰸𐰆𐰺𐰖𐰴𐰃: 𐰘𐰃𐰺𐰖𐰴𐰃: 𐰇𐰭𐰼𐰚𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰚𐰠𐱅𐰃:


KeLÜRTüM ÖK: TÜRK: BODuNuG: ÖTüKeN: YiRKE: BeN: ÖZüM: BİLGE: TONYUKUK: ÖTüKeN: YiRiG: KONMıŞ: TiYiN: eŞiDiP: BiRiYeKİ: BODuN: KURıYaKI: YIRıYaKI: ÖŊReKİ: BODuN: KeLTİ:


Getirdim ök (kendim) Türk bodunu Ötüken Yeri'ne ben özüm. Bilge Tonyukuk Ötüken Yer'e konmuş diye işitip berideki bodunu, gerideki, yırıdakı, öndeki bodun geldi (bize katıldı).


1D1   

𐰚𐰃: 𐰉𐰃𐰭: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰋𐰃𐰕: 𐰚𐰃: 𐰾𐰇: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐰍𐰞𐰃: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐰍𐰞𐰃: 𐰽𐰦𐰆𐰭: 𐰉𐰞𐰶𐰀: 𐱃𐰞𐰆𐰖: 𐰇𐰏𐰕𐰚𐰀: 𐱅𐰏𐰢𐰾: 𐰘𐰆𐰴: 𐰼𐰢𐰾: 𐰴𐰍𐰣𐰢𐰀: 𐰇𐱅𐰤𐰯: 𐰾𐰇: 𐰠𐱅𐰓𐰢:


iKİ: BİŊ: eRTiMiZ: BİZ: iKİ: SÜ: BOLDI: TÜRK: BODuN: OLuRGaLI: TÜRK: KaGaN: OLuRGalI: ŞaNTUŊ: BaLIKA: TaLUY: ÖGüZKE: TeGMiŞ: YOK: eRMiŞ: KaGaNıMA: ÖTüNüP: SÜ: iLeTDiM:


İki bin idik, biz İki sü (ordu) olduk. Türk bodunu oturalı, Türk Kağanı oturalı Şantung balığa (şehrine) taluya (büyük okyanusa) Ögüze (Sarı ırmağa) değmiş[liği] yok imiş. Kağanıma ötünüp (söyleyip) sü (ordu) ilettim.


1D2   

𐰽𐰦𐰆𐰭: 𐰉𐰞𐰶𐰀: 𐱃𐰞𐰆𐰖: 𐰇𐰏𐰕𐰚𐰀: 𐱅𐰏𐰇𐰼𐱅𐰢: 𐰇𐰲: 𐰆𐱃𐰕: 𐰉𐰞𐰶: 𐰾𐰃𐰑𐰃: 𐰆𐰾𐰃𐰣: 𐰉𐰆𐰦𐱃𐰆: 𐰘𐰆𐰺𐱃𐰑𐰀: 𐰖𐱃𐰆: 𐰴𐰞𐰆𐰺: 𐰼𐱅𐰃: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰴𐰍𐰣: 𐰖𐰍𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰃: 𐰆𐰣: 𐰸: 𐰴𐰍𐰣𐰃: 𐰖𐰍𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰃:


ŞaNTUŊ: BaLıKA: TaLUY: ÖGüZKE: TeGüRTiM: ÜÇ: OTuZ: BaLıK: SIDI: USıN: BUNTaTU: YURTDA: YaTU: KaLUR: eRTİ: TaBGaÇ: KaGaN: YaGıMıZ: eRTİ: ON: OK: KaGaNI: YaGıMıZ: eRTİ:


Şantung balığa (şehrine) taluya (okyanusa) ögüze (Sarı ırmağa) değdirdim. Üç otuz balık (şehri) kırıldı. Usu (halkı) bunadı yurtta yatıp kalır idi. Tabgaç kağanı yağımız idi. On Ok kağanı yağımız idi.


1D3   

𐰺𐱃𐰸: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕: 𐰚𐰇𐰲𐰠𐰏: 𐰴𐰍𐰣: 𐰖𐰍𐰕𐰢: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐰆𐰞: 𐰇𐰲: 𐰴𐰍𐰣: 𐰇𐰏𐰠𐰾𐰯: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰃𐰽: 𐰇𐰕𐰀: 𐰴𐰉𐰾𐰞𐰢: 𐱅𐰢𐰾: 𐰨𐰀: 𐰇𐰏𐰠𐰾𐰢𐰾: 𐰇𐰭𐰼𐰀: 𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰴𐰍𐰣𐰍𐰺𐰆: 𐰾𐰇𐰠𐰠𐰢: 𐱅𐰢𐰾: 𐰭𐰺𐰆: 𐰾𐰇𐰠𐰢𐰾𐰼: 𐰴𐰲: 𐰤𐰭: 𐰼𐰾𐰼: 𐰆𐰞: 𐰋𐰕𐰤𐰃:


aRTUK: KIRKıZ: KÜÇLüG: KaGaN: YaGıZıM: BOLDI: OL: ÜÇ: KaGaN: ÖGLeŞiP: ALTUN: YIŞ: ÜZE: KaBıŞaLıM: TiMiŞ: aNÇA: ÖGLeŞMiŞ: ÖŊRE: TÜRK: KaGaNGaRU: SÜLeLiM: TiMiŞ: aŊaRU: SÜLeMeSeR: KaÇa: NeŊ: eRSeR: OL: BiZNİ:


artısı Kırgız'ın güçlü kağanı yağımız oldu. O üç kağan öğleşip (anlaşıp) Altun ormanı üzerinde Kapışalım (buluşalım) demiş. Anca (öyle) öğleşmiş, önde Türk Kağanı'na süleyelim (ordu sürelim) demiş. Ona doğru sülemesek kaça[rsak] ne eder o bizi----


1D4   

𐰴𐰍𐰣𐰃: 𐰞𐰯: 𐰼𐰢𐰾: 𐰖𐰍𐰆𐰲𐰃𐰾𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰼𐰢𐰾: 𐰴𐰲𐰤𐰭: 𐰼𐰾𐰼: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐰝𐰰: 𐰇𐰲𐰏𐰇𐰤: 𐰴𐰉𐰽𐰯: 𐰾𐰇𐰠𐰠𐰢: 𐰓𐰃: 𐰖𐰸: 𐰶𐰃𐰽𐰞𐰢: 𐱅𐰢𐰾: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰨𐰀: 𐱅𐰢𐰾: 𐰋𐰤𐰭: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰢: 𐰦𐰀: 𐰼𐰇𐰼: 𐱅𐰢𐰾:


KaGaNI: aLP: eRMiŞ: aYGUÇISI: BİLGE: eRMiŞ: KaÇaNeŊ: eRSeR: ÖLüRTeÇİ: KÖK: ÜÇüGÜN: KaBıŞıP: SÜLeLiM: eDİ: YOK: KISaLıM: TiMiŞ: TÜRGiŞ: KaGaN: aNÇA: TiMiŞ: BeNiŊ: BODuNuM: aNDA: eRÜR: TiMiŞ:


Kağanı alp imiş, ayguçısı bilge imiş, kaça[rsak] ne edip [bizi] öldürecek hep. Üçümüz birleşip süleyelim. Onu yok kılalım demiş. Türgiş Kağanı anca demiş, benim bodunum oraya erir (erişir) demiş.


1D5   

𐱅𐰇𐰼𐰚: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰢𐰀: 𐰉𐰆𐰞𐰍𐰨: 𐰆𐰞: 𐱅𐰢𐰾: 𐰆𐰍𐰕𐰃: 𐰘𐰢𐰀: 𐱃𐰺𐰴𐰨: 𐰆𐰞: 𐱅𐰢𐰾: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰃𐰣: 𐰾𐰓𐰯: 𐱅𐰇𐰤: 𐰘𐰢𐰀: 𐰆𐰑𐰾𐰶𐰢: 𐰚𐰠𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰃: 𐰆𐰞𐰺𐰾𐰴𐰢: 𐰚𐰠𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰃: 𐰦𐰀: 𐰽𐰴𐰦𐰢𐰀:


TÜRK: BODuN: YiME: BuLGaNÇ: OL: TiMiŞ: OGuZI: YiME: TaRKıNÇ: OL: TiMiŞ: OL: SaBIN: eŞiDiP: TÜN: YiME: UDSIKıM: KeLMeZ: eRTİ: OLuRSıKıM: KeLMeZ: eRTİ: aNDA: SaKıNDıMA:


Türk bodunu yine bulangaç (karışık / sıkıntılı) o demiş. Oğuz'u yine dargın o demiş. O savı (sözü) işitip tün (gece) yine uyuyasım gelmez idi. oturasım gelmez idi. Anda sakındım,


1D6   

𐰠𐰚: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕𐰴𐰀: 𐰾𐰇𐰠𐰠𐰢: 𐰘𐰏: 𐰼𐰢𐰾: 𐱅𐰓𐰢: 𐰝𐰇𐰏𐰢𐰤: 𐰖𐰆𐰞𐰃: 𐰋𐰃𐰼: 𐰼𐰢𐰾: 𐱃𐰆𐰢𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰾𐰓𐰯: 𐰉𐰆: 𐰖𐰆𐰞𐰣: 𐰖𐰆𐰺𐰽𐰺: 𐰖𐰺𐰢𐰲𐰃: 𐱅𐰓𐰢: ----: 𐰘𐰼𐰲𐰃: 𐱅𐰠𐰓𐰢: 𐰲𐰇𐰠𐰏: 𐰃𐰕: 𐰼𐰃: 𐰉𐰆𐰞𐱃𐰢:


iLK: KIRKıZKA: SÜLeLiM: YiG: eRMiŞ: TiDiM: KÖGMeN: YOLI: BİR: eRMiŞ: TUMıŞ: TiYiN: eŞiDiP: BU: YOLuN: YORISaR: YaRaMaÇI: TiDiM: ----: YiRÇİ: TiLeDiM: ÇÖLüG: İZ: eRİ: BULTuM:


İlk Kırgız'a süleyelim yeğ imiş dedim. Kögmen'in yolu bir imiş, tu[tuk]muş (kapalıymış) diye işitip bu yolu yörüsek yaramayacak dedim. (----) Yerci (kılavuz) diledim. Çölgi İz eri buldum.


1D7   

𐰇𐰕𐰢: 𐰕: 𐰘𐰃𐰼𐰢: 𐰣𐰃: 𐰋𐰠𐰢: ----: 𐰼𐰢𐰾: 𐰋𐰃𐰼: 𐱃: 𐰆𐰺𐰆𐰸𐰃: 𐰼𐰢𐰾: 𐰣𐰃𐰣: 𐰉𐰺𐰢𐰾: 𐰭𐰺: 𐰖𐱃𐰯: 𐰋𐰃𐰼: 𐱃𐰞𐰍: 𐰉𐰺𐰢𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰆𐰞: 𐰖𐰆𐰞𐰣: 𐰖𐰆𐰺𐰃𐰽𐰺: 𐰆𐰨: 𐱅𐰓𐰢: 𐰽𐰺𐰦𐰢: 𐰴𐰍𐰣𐰢𐰀:


ÖZüM: aZ: YiRiM: aNI: BELiM: ----: eRMiŞ: BİR: aT: ORUKI: eRMiŞ: aNIN: BaRMıŞ: AŊAR: aYTıP: BİR: aTLıG: BaRMıŞ: TiYiN: OL: YOLuN: YORISaR: UNÇ: TiDiM: SaKıNDıM: KaGaNıMA:


Özüm az yerim, onu beslerim (----) imiş. Bir at oruğu [var] imiş. Onun[la] varmış (gitmiş). Ona aytıp (söyleyip) bir atlı varmış diye o yola yorsak (gitsek) iyi olur dedim, sakındım, kağanıma


1K1   

𐰇𐱅𐰤𐱅𐰢: 𐰾𐰇: 𐰖𐰆𐰺𐱃𐰑𐰢: 𐱃: 𐰞𐱃: 𐱅𐰓𐰢: 𐰴𐱅𐰼𐰢𐰠: 𐰚𐰲𐰀: 𐰆𐰍𐰺𐰴𐰞𐱃𐰑𐰢: 𐱃: 𐰇𐰕𐰀: 𐰋𐰤𐱅𐰼𐰀: 𐰴𐰺𐰍: 𐰾𐰝𐰓𐰢: 𐰖𐰸𐰺𐰆: 𐱃: 𐰘𐱅𐰀: 𐰖𐰑𐰍𐰣: ----: 𐰃𐰍𐰲: 𐱃𐰆𐱃𐰣𐰆: 𐰍𐱃𐰆𐰺𐱃𐰢: 𐰇𐰭𐰼𐰀𐰚𐰃: 𐰼:


ÖTüNTüM: SÜ: YORıTDıM: aT: aLT: TiDiM: aKTeRMiL: KeÇE: OGuRKaLaTDıM: aT: ÜZE: BiNTiRE: KaRıG: SÖKDüM: YUKaRU: aT: YeTE: YaDaGıN: ----: IGaÇ: TUTuNU: aGTURTuM: ÖŊREKİ: eR:


ötündüm, sü yürüttüm. Attan alt (in) dedim. Ak Termil'i geçip duraklattım, at üzerine bindirip karı söktüm. Yukarıya at[ları] yetip (çekip) yayan (----) ağaç[lara] tutunup çıkarttım. Öndeki er


1K2   

𐰖𐰆𐰍𐰺𐰲𐰀----: ----𐰾𐰉𐰺𐱈: 𐰽𐰑𐰢𐰕: 𐰖𐰆𐰉𐰞𐰆: 𐰃𐰤𐱅𐰢𐰕: 𐰆𐰣: 𐱅𐰇𐰤𐰚𐰀: 𐰖𐰦𐰴𐰃: 𐱃𐰆𐰍: 𐰉𐰃𐰺𐰇: 𐰉𐰺𐰑𐰢𐰕: 𐰘𐰼𐰲𐰃: 𐰘𐰼: 𐰖𐰭𐰞𐰯: 𐰉𐰆𐰍𐰕𐰞𐰦𐰃: 𐰉𐰆𐰭𐰑𐰯: 𐰴𐰍𐰣: 𐰘𐰠𐰇: 𐰝𐰼: 𐱅𐰢𐰾:


YOGuRuÇA----: .ıŞBaRaRTI: aŞDıMıZ: YOBuLU: İNTiMiZ: ON: TÜNKE: YaNTaKI: TUG: BİRÜ: BaRDıMıZ: YiRÇİ: YiR: YaŊıLıP: BOGuZLaNDI: BUŊaDıP: KaGaN: YeLÜ: KÖR: TiMiŞ:


geçince (----) Ibrık'ı aştık. Yobul'u indik. On tünde (gecede) yandaki Tuğ'un berisine vardık, yerci yeri yanılıp boğazlandı. Bunalan Kağan yelü (koşu) verin demiş,


1K3   

𐰣𐰃: 𐰽𐰆𐰉𐰍: 𐰉𐰺𐰞𐰢: 𐰆𐰞: 𐰽𐰆𐰉: 𐰸𐰆𐰑𐰃: 𐰉𐰺𐰑𐰢𐰕: 𐰽𐰣𐰍𐰞𐰃: 𐱅𐰇𐰾𐰇𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐱃𐰍: 𐰃𐰴𐰀: 𐰉𐰖𐰆𐰺: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰝𐰇𐰤: 𐰘𐰢𐰀: 𐱅𐰇𐰤: 𐰘𐰢𐰀: 𐰘𐰠𐰇: 𐰉𐰺𐰑𐰢𐰕: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕𐰍: 𐰆𐰴𐰀: 𐰉𐰽𐰑𐰢𐰕:


aNI: SUBıG: BaRaLıM: OL: SUB: KODI: BaRTıMıZ: aŞaNGaLI: TÜŞÜRTüMüZ: aTıG: IKA: BaYUR: eRTiMiZ: KÜN: YiME: TÜN: YiME: YeLÜ: BaRDıMıZ: KIRKıZıG: UKA: BaSDıMıZ:


Anı suyuna varalım---- O suyun kodı vardık. Aş (yemek) [için] düşürdük (atlardan indik) At[lar]ı yıkıp bayur ettik. Gündüz yine, tün yine [at] yelü (koşup) vardık. Kırgız'ı uykuda bastık,


1K4   

𐰾𐰇𐰭𐰏𐰤: 𐰲𐰑𐰢𐰕: 𐰴𐰣𐰃: 𐰾𐰇𐰾𐰃: 𐱅𐰼𐰠𐰢𐰾: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰢𐰕: 𐰽𐰨𐰑𐰢𐰕: 𐰴𐰣𐰃𐰤: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰴𐰍𐰣𐰴𐰀: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃: 𐰨𐰚𐰓𐰃: 𐰘𐰝𐰤𐱅𐰃: 𐰖𐰦𐰢𐰕: 𐰝𐰇𐰏𐰢𐰤: 𐰖𐰃𐰽𐰍: 𐰋𐰼𐰇: 𐰚𐰠𐱅𐰢𐰕:


SÜŊüGüN: aÇDıMıZ: KaNI: SÜSİ: TeRiLMiŞ: SÜŊüŞDüMüZ: SaNÇDıMıZ: KaNIN: ÖLüRTüMüZ: KaGaNKA: KIRKıZ: BODuNI: iÇiKDİ: YÜKüNTİ: YaNTıMıZ: KÖGMeN: YIŞıG: BeRÜ: KeLTiMiZ:


süngüyü açtık. Kağanı, süsi (ordusu) dirilmiş (toplanmış). Süngüşdük, sançtık (yendik). Kağanını öldürdük. [Bizim] Kağan'a Kırgız bodunu içikdi (bağlandı), yükündü (baş eğdi), yandık (döndük). Kögmen Yış'a beri geldik.


1K5   

𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕𐰑𐰀: 𐰖𐰦𐰢𐰕: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰴𐰍𐰦𐰀: 𐰝𐰇𐰼𐰏: 𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰽𐰉𐰃: 𐰦𐰏: 𐰇𐰭𐰓𐰤: 𐰴𐰍𐰣𐰍𐰺𐰆: 𐰾𐰇: 𐰘𐰆𐰺𐰃𐰞𐰢: 𐱅𐰢𐰾: 𐰖𐰆𐰺𐰢𐰾𐰺: 𐰋𐰃𐰕𐰤𐰃: 𐰴𐰍𐰣𐰃: 𐰞𐰯: 𐰼𐰢𐰾: 𐰖𐰍𐰆𐰲𐰃𐰾𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰼𐰢𐰾: 𐰴𐰲𐰤: 𐰤𐰭: 𐰼𐰾𐰼:


KIRKıZDA: YaNDıMıZ: TÜRGiŞ: KaGaNDA: KÖRüG: KeLTİ: SaBI: aNTeG: ÖŊDiN: KaGaNGaRU: SÜ: YORILıM: TiMiŞ: YORıMaSaR: BİZNİ: KaGaNI: aLP: eRMiŞ: aYGUÇISI: BİLGE: eRMiŞ: KaÇaN: NeŊ: eRSeR:


Kırkız'dan yandık (döndük) Türgiş kağanından görük (gözcü / casus) geldi. Savı  antag (sözü şöyle); önden kağana doğru sü (ordu) yürütelim demiş, yürütmezsek bizi, kağanı alp imiş, ayguçısı bilge imiş, kaçarsak ne[rede] ise[k]


1K6   

𐰋𐰃𐰕𐰤𐰃: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐰚𐰝: 𐱅𐰢𐰾: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰃𐰾: 𐰴𐰍𐰣𐰃: 𐱃𐰽𐰶𐰢𐰾: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐰆𐰣: 𐰸: 𐰉𐰆𐰣𐰑𐰃: 𐰴𐰞𐰃𐰾𐰕: 𐱃𐰽𐰶𐰢𐰾: 𐱅𐰃𐰼: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰾𐰇𐰾𐰃: 𐰉𐰺: 𐰼𐰢𐰾: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐰴𐰍𐰣𐰢: 𐰋𐰤: 𐰋: 𐰏𐰼𐰇: 𐱅𐰇𐰾𐰘𐰤: 𐱅𐰃𐰓𐰃:


BİZNİ: ÖLüRTeÇİ: KÖK: TiMiŞ: TÜRGİŞ: KaGaNI: TAŞIKMıŞ: TİDİ: ON: OK: BONuDI: KaLISıZ: TaŞIKMıŞ: TİR: TaBGaÇ: SÜSİ: BaR: eRMiŞ: OL: SaBıG: eŞiDiP: KaGaNıM: BeN: eB: GeRÜ: TÜŞeYiN: TİDİ:


bizi öldürür hep demiş. Türgiş kağanı taşıkmış (yola çıkmış) dedi. On Ok bodunu kalısız (eksiksiz) taşıkmış der, Tabgaç süsi (ordusu) var imiş. O savı (sözü) işitip kağanım; Ben eve geri [yola] düşeyim dedi.


1K7   

𐰴𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰸: 𐰉𐰞𐰢𐰾: 𐰼𐱅𐰃: 𐰣𐰃: 𐰖𐰆𐰍𐰞𐱃𐰖𐰃𐰤: 𐱅𐰓𐰃: 𐰾𐰇: 𐰉𐰺𐰭: 𐱅𐰓𐰃: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰃𐰽𐰑𐰀: 𐰆𐰞𐰺𐰭: 𐱅𐰓𐰃: 𐰾𐰇: 𐰉𐰽𐰃: 𐰃𐰤𐰠: 𐰴𐰍𐰣: 𐱃𐰺𐰑𐰆𐰾: 𐰽𐰑: 𐰉𐰺𐰕𐰆𐰤: 𐱅𐰓𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸𐰀: 𐰉𐰭𐰀: 𐰖𐰑𐰃:


KATuN: YOK: BoLMıŞ: eRTİ: aNI: YUGLaTaYIN: TiDİ: SÜ: BaRıŊ: TiDİ: aLTUN: YIŞDA: OLuRuŊ: TiDİ: SÜ: BaŞI: İNeL: KaGaN: TaRDUŞ: ŞaD: BaRZUN: TiDİ: BİLGE: TONYUKUKA: BaŊA: aYDI:


Katun (hanım) yok olmuş (ölmüş) idi. Onu yuğlatayım dedi. Sü[leyip] varın dedi. Altun Yış'da oturun dedi. sü (ordu) başı İnel Kağan, Tarduş şad varsın dedi. Bilge Tonyukuk'a, bana aydı (söyledi)


1K8   

𐰉𐰆: 𐰾𐰇𐰏: 𐰠𐱅: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐰶𐰃𐰖𐰤𐰍: 𐰝𐰇𐰭𐰠𐰭𐰲𐰀: 𐰖: 𐰋𐰤: 𐰾𐰭𐰀: 𐰤𐰀: 𐰖𐰖𐰃𐰤: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐰚𐰠𐰃𐰼: 𐰼𐰾𐰼: 𐰝𐰇𐰼: 𐰇𐰚𐰠𐰇𐰼: 𐰚𐰠𐰢𐰕: 𐰼𐰾𐰼: 𐱅𐰃𐰠𐰍: 𐰽𐰉𐰍: 𐰞𐰃: 𐰆𐰞𐰆𐰺: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰃𐰾𐰑𐰀: 𐰆𐰞𐰺𐱃𐰢𐰕:


BU: SÜG: iLeT: TİDİ: KIYıNıG: KÖŊLüŊÇE: aY: BeN: SaŊA: NE: aYaYIN: TİDİ: KeLİR: eRSeR: KÜR: ÖKüLÜR: KeLMeZ: eRSeR: TİLiG: SaBıG: aLI: OLUR: TİDİ: aLTUN: YIŞDA: OLuRTuMuZ:


Bu süyü (orduyu) ilet dedi. Kıyını (emrini) gönlünce ay (söyle / ver), ben sana ne ayayım (diyeyim) dedi. [düşman] Gelir ise gür[ce] ökü'lür (saldırır) gelmez ise dili savı (sözleri) alıp otur dedi. Altun Yış'da oturduk.


1K9   

𐰇𐰲: 𐰝𐰇𐰼𐰏: 𐰘𐰃𐰘𐰃: 𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰽𐰉𐰃: 𐰋𐰃𐰼: 𐰴𐰍𐰣: 𐰾𐰇: 𐱃𐰽𐰶𐰑𐰃: 𐰆𐰣: 𐰸: 𐰾𐰇𐰾𐰃: 𐰴𐰞𐰃𐰾𐰕: 𐱃𐰽𐰶𐰑𐰃: 𐱅𐰃𐰼: 𐰖𐰺𐰽: 𐰖𐰕𐰃𐰑𐰀: 𐱅𐰃𐰼𐰠𐰠𐰢: 𐱅𐰢𐰾: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐰴𐰍𐰣𐰍𐰺𐰆: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰃𐱃𐰢: 𐰴𐰦𐰖𐰤: 𐰽𐰉𐰍: 𐰖𐰣𐰀:


ÜÇ: KÖRüG: YİYİ: KeLTİ: SaBI: BİR: KaGaN: SÜ: TaŞIKDI: ON: OK: SÜSİ: KaLISıZ: TaŞIKDI: TİR: YaRıŞ: YaZIDA: TİRiLeLiM: TiMiŞ: OL: SaBıG: eŞiDiP: KaGaNGaRU: OL: SaBıG: ITıM: KaNDaYıN: SaBıG: YaNA:


Üç gözcü yiyi geldi. sav[lar]ı bir: Kağan ordu taşıkdı (çıkardı) On Ok ordusu kalısız (eksiksiz) taşıkdı (yola çıktı) der. Yarış yazında (ovasında) dirilelim (toplanalım) demiş. O savı işitip Kağan'a o savı ittim Kağan'dan sava yanıt


1K10   

𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰆𐰞𐰺𐰭: 𐱅𐰃𐰘𐰤: 𐱅𐰢𐰾: 𐰘𐰠𐰢𐰀: 𐰴𐰺𐰍𐰆: 𐰓𐰏𐰇𐱅𐰃: 𐰆𐰺𐰍𐰞: 𐰉𐰽𐱃𐰢𐰀: 𐱅𐰢𐰾: 𐰋𐰇𐰏: 𐰴𐰍𐰣: 𐰉𐰭𐰺𐰆: 𐰨𐰀: 𐰖𐰃𐰑𐰢𐰾: 𐰯𐰀: 𐱃𐰺𐰴𐰣𐰍𐰺𐰆: 𐰨𐰼𐰀: 𐰽𐰉: 𐰃𐰑𐰢𐰾: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰪𐰃𐰍: 𐰆𐰞: 𐰇𐰕: 𐰆𐰞: 𐰭𐰞𐰺:


KeLTİ: OLuRuŊ: TİYiN: TiMiŞ: YeLME: KaRGU: eDGÜTİ: URGıL: BaSıTMA: TiMiŞ: BÖG: KaGaN: BaŊaRU: aNÇA: YIDMıŞ: aPA: TaRKaNGaRU: İÇRE: SaB: IDMıŞ: BİLGE: TONYUKUK: aNYIG: OL: ÖZ: OL: aŊıLıR:


geldi. Oturun diye demiş. yelme[yi] karguyu (elçileri) iyice ırgala. basıtma (saldırma) demiş. Bögü Kağan bana anca (öyle) ayıdmış (demiş). Apa Tarkan'a içere sav itmiş (haber yollamış) : Bilge Tonyukuk anyı (korkak) o öz[ü] o yanılır.


1K11   

𐰾𐰇: 𐰖𐰆𐰺𐰃𐰞𐰢: 𐱅𐰓𐰲𐰃: 𐰆𐰣𐰀𐰢𐰭: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐰾𐰇: 𐰖𐰆𐰺𐱃𐰑𐰢: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰃𐰽𐰍: 𐰖𐰆𐰞𐰾𐰕𐰤: 𐰽𐰑𐰢: 𐰼𐱅𐰾: 𐰇𐰏𐰕𐰏: 𐰚𐰲𐰏𐰾𐰕𐰤: 𐰚𐰲𐰓𐰢𐰕: 𐱅𐰇𐰤: 𐰴𐱃𐰑𐰢𐰕: 𐰉𐰆𐰞𐰲𐰆𐰴𐰀: 𐱃𐰭: 𐰇𐰤𐱅𐰼𐰇: 𐱅𐰏𐰓𐰢𐰕:


SÜ: YORILıM: TiDiÇİ: ONAMaŊ: OL: SaBıG: eŞiDiP: SÜ: YORıTDıM: aLTUN: YIŞıG: YOLSuZuN: aŞDıM: iRTiŞ: ÖGüZüG: KeÇiGSiZiN: KeÇDiMiZ: TÜN: KaTDıMıZ: BOLÇUKA: TAŊ: ÖNTÜRÜ: TEGDİMİZ:


sü (ordu) yürütelim dediyse onamayın. O savı işitip sü yörüttüm. Altun Yış'ı yolsuzun aştım. İrtiş ögüzü (ırmağını) geçitsizin geçtik, tün gittik. Bolçu'ya tan öncesi değdik.


2B1   

𐱃𐰞𐰍: 𐰚𐰠𐰇𐰼𐱅𐰃: 𐰽𐰉𐰃: 𐰦𐰍: 𐰖𐰺𐰽: 𐰖𐰕𐰃𐰑𐰀: 𐰆𐰣: 𐱅𐰇𐰢𐰤: 𐰾𐰇: 𐱅𐰼𐰠𐱅𐰃: 𐱅𐰃𐰼: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐰋𐰏𐰠𐰼: 𐰸𐰆𐰯:


TıLıG: KeLÜRTİ: SaBI: aNTaG: YaRıŞ: YaZıDA: ON: TÜMeN: SÜ: TiRiLTİ: TİR: OL: SABIG: EŞİDİP: BEGLER: KOPUN:


Tılı geldi. savı antag; Yarış yazında on tümen sü dirildi der. O savı işitip beğlerin hep[s]i


2B2   

𐰖𐰣𐰞𐰢: 𐰺𐰃𐰍: 𐰆𐰉𐱃𐰃: 𐰘𐰏: 𐱅𐰓𐰃: 𐰋𐰤: 𐰨𐰀: 𐱅𐰼: 𐰢𐰤: 𐰋𐰤: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰖𐰃𐰽𐰍: 𐰽𐰀: 𐰚𐰠𐱅𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰾: 𐰇𐰏𐰕𐰏:


YaNaLıM: aRIG: UBuTI: YiG: TiDİ: BeN: aNÇA: TiR: MeN: BeN: BİLGE: TONYUKUK: aLTUN: YIŞıG: aŞA: KeLTiMiZ: iRTiŞ: ÖGüZüG:


yanalım arı ubutlu [olmak] yeğ dedi[ler] ben anca der[im] ben ben Bilge Tonyukuk, Altun Yış'ı aşıp geldik, İrtiş Ögüzü


2B3   

𐰚𐰲𐰀: 𐰚𐰠𐱅𐰢𐰕: 𐰚𐰠𐰢𐰾𐰃: 𐰞𐰯: 𐱅𐰃𐰓𐰃: 𐱃𐰆𐰖𐰢𐰑𐰃: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰆𐰢𐰖: 𐰃𐰑𐰸: 𐰘𐰼: 𐰾𐰆𐰉: 𐰉𐰽𐰀: 𐰋𐰼𐱅𐰃: 𐰼𐰨: 𐰤𐰚𐰀: 𐱅𐰕𐰼: 𐰋𐰃𐰕:


KeÇE: KeLTiMiZ: KeLMiŞİ: aLP: TİDİ: TUYMaDI: TeŊRİ: UMaY: IDUK: YiR: SUB: BaSA: BiRTİ: eRiNÇ: NeKE: TeZeR: BİZ:


geçip geldik, gelmiş[ler]i alp dedi, duymadı. Tanrı, Umay, Iduk Yer, Su basa verdi erinç, neki tezer[iz] biz?


2B4   

𐰰𐰇𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰤𐰚𐰀: 𐰸𐰆𐰺𐰸𐰆𐰺: 𐰋𐰃𐰕: 𐰕: 𐱅𐰘𐰤: 𐰤𐰀: 𐰉𐰽𐰣𐰞𐰢: 𐱅𐰏𐰠𐰢: 𐱅𐰃𐰓𐰢: 𐱅𐰏𐰓𐰢𐰕: 𐰖𐰖𐰃𐰑𐰢𐰕: 𐰚𐰃𐰤𐱅𐰃: 𐰰𐰇𐰾: 𐰚𐰠𐱅𐰃:


ÖKÜŞ: TiYiN: NeKE: KORKUR: BİZ: aZ: TiYiN: NE: BaSıNaLıM: TeGeLiM: TİDiM: TeGDiMiZ: YaYIDıMıZ: iKİNTİ: ÖKÜŞ: KeLTİ:


[düşman] öküş diye neki korkar[ız] biz? Az[ız] diye ne[den] basmayalım? değelim dedim, değdik, yaydık. İkinci gün öküş geldi[ler]


2B5   

𐰇𐰼𐱅𐰲𐰀: 𐰶𐰃𐰕𐰯: 𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰢𐰕: 𐰋𐰃𐰕𐰤𐱅𐰀: 𐰚𐰃: 𐰆𐰲𐰃: 𐰾𐰃𐰭𐰺𐰲𐰀: 𐰺𐱃𐰸: 𐰼𐱅𐰃: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰖𐰺𐰞𐰴𐰑𐰸: 𐰇𐰲𐰤: 𐰰𐰇𐰾: 𐱅𐰘𐰤: 𐰋𐰃𐰕:


ÖRTÇE: KIZıP: KeLTİ: SÜŊüŞDüMüZ: BİZiNTE: iKİ: UÇI: SIŊaRÇA: aRTUK: eRTİ: TeŊRİ: YaRLıKaDUK: ÜÇüN: ÖKÜŞ: TiYiN: BİZ:


örtçe kızıp geldi[ler]. Süngüşdük. Bizden iki üç sıngarca artı idi[ler]. Tanrı yarlıkadığı için, öküş diye biz


2B6   

𐰸𐰆𐰺𐰴𐰢𐰑𐰢𐰕: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰢𐰕: 𐱃𐰺𐰑𐰆𐰾: 𐰽𐰑𐰺𐰀: 𐰆𐰑𐰃: 𐰖𐰖𐰑𐰢𐰕: 𐰴𐰍𐰣𐰃𐰤: 𐱃𐰆𐱃𐰑𐰢𐰕: 𐰖𐰉𐰍𐰆𐰾𐰃𐰤: 𐰽𐰑𐰃𐰤:


KORKMaDıMıZ: SÜŊüŞDüMüZ: TaRDUŞ: ŞaDRA: UDI: YaYDıMıZ: KaGaNIN: TUTDUMUZ: YABGUSIN: ŞADIN:


korkmadık, süngüşdük. Tarduş Şadar'a [kadar] udup yaydık. Kağanını tuttuk. Yabgusunu şadını


2B7   

𐰦𐰀: 𐰇𐰠𐰼𐱅𐰃: 𐰠𐰏𐰲𐰀: 𐰼: 𐱃𐰆𐱃𐰑𐰢𐰕: 𐰆𐰞: 𐰸: 𐱅𐰇𐰤: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃𐰤: 𐰽𐰖𐰆: 𐰃𐱃𐰢𐰕: 𐰆𐰞: 𐰽𐰉𐰍: 𐰾𐰓𐰯: 𐰆𐰣: 𐰸: 𐰋𐰏𐰠𐰼𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃: 𐰸𐰆𐰯:


aNDA: ÖLüRTİ: eLiGÇE: eR: TUTDuMuZ: OL: OK: TÜN: BODuNIN: SaYU: ITıMıZ: OL: SaBıG: eŞiDiP: ON: OK: BeGLeRİ: BODuNI: KOP:


anda öldürdük. Elli'ce er tuttuk. O ok tün bodunu sayı ittik . O savı işitip On Ok beğleri, bodunu hep


2B8   

𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰘𐰇𐰝𐰤𐱅𐰃: 𐰚𐰠𐰏𐰢𐰀: 𐰋𐰏𐰼𐰠𐰃𐰤: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃𐰤: 𐰃𐱅𐰯: 𐰖𐰃𐰍𐰯: 𐰕𐰲𐰀: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐱅𐰕𐰢𐰾: 𐰼𐱅𐰃: 𐰆𐰣: 𐰸: 𐰾𐰇𐰾𐰃𐰤: 𐰾𐰇𐰠𐱅𐰓𐰢:


KeLTİ: YÜKÜNTİ: KeLiGME: BeGReLİN: BODuNIN: İTiP: YIGıP: aZÇA: BODuN: TeZMiŞ: eRTİ: ON: OK: SÜSİN: SÜLeTDiM:


geldi, yükündü Gelen beğlerini, bodunu eğitip yığdım, Azca bodunu tezmiş idi, On Ok süsünü sületdim.


2B9   

𐰋𐰃𐰕: 𐰘𐰢𐰀: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕: 𐰣𐰃: 𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰘𐰨𐰇: 𐰏𐰕𐰏: 𐰚𐰲𐰀: 𐱅𐰃𐰤𐰾𐰃: 𐰆𐰍𐰞𐰃: 𐰖𐱃𐰍𐰢𐰀: 𐰋𐰭𐰠𐰏: 𐰚: 𐱃𐰍𐰍: 𐰼𐱅𐰇𐰼𐱅𐰢:


BİZ: YiME: SÜLeDiMiZ: aNI: eRTiMiZ: YiNÇÜ: öGüZüG: KeÇE: TİNSİ: OGLI: YaTıGMA: BeŊiLiG: eK: TaGaG: eRTÜRTüM:


Biz [de] yine süledik, on[lar]a erdik. Yinçü Ögüzü geçip Tinsi Oğlu [denilen] bengili Ek dağına erdirdim.


2G1   

𐱅𐰢𐰼: 𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰃𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰦𐰀: 𐰖𐰦𐰆𐰺𐱃𐰢𐰕: 𐰃𐰤𐰠: 𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: ----𐰆𐰯: 𐱃𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰕𐰃𐰚: 𐱃𐰸𐰺𐰽𐰃𐰤----:


TeMiR: KaPıGKA: TeGİ: İRTiMiZ: aNDA: YaNDURTuMuZ: İNeL: KaPıGKA: ----UP: TaGKA: TeZİK: TOKuRSIN.:


Temir Kapı'ya değin erdik. anda Yan durduk. İnel Kapı'ya, ---- dağa tezik ---- Dokunsun


2G2   

𐰦𐰀: 𐰘𐰼𐰝𐰃: 𐰽𐰀: 𐰉𐰽𐰞𐰍𐰺𐰆: 𐰺𐰑𐰴: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰸𐰆𐰯: 𐰚𐰠𐱅𐰃: 𐰆𐰞: 𐰚𐰇𐰤𐱅𐰀: 𐱅𐰏𐱅𐰃: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐱅𐰢𐰼: 𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰃𐰤𐰾𐰃: 𐰆𐰍𐰞𐰃:


aNDA: YiRÜKİ: aŞA: BaŞaLGaRU: aRDaK: BODuN: KOP: KeLTİ: OL: KÜNTE: TeGTİ: TÜRK: BODuN: TeMiR: KaPıGKA: TİNSİ: OGLI:


anda Yirük'i aşıp Başalda Ardak bodunu hep geldi, o günde değdi. Türk bodunu Demir Kapı'ya, Tinsi Oğlu


2G3   

𐱅𐰃𐰤𐰾𐰃: 𐰆𐰍𐰞𐰃: 𐰖𐱃𐰍𐰢𐰀: 𐱃𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰢𐰾: 𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰸: 𐰼𐰢𐰾: 𐰆𐰞: 𐰘𐰼𐱅𐰀: 𐰋𐰤: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐱅𐰏𐰇𐰼𐱅𐰝: 𐰇𐰲𐰤: ----:


TİNSİ: OGLI: YaTıGMA: TAGKA: TeGMiŞ: İDİ: YOK: eRMiŞ: OL: YiRTE: BeN: BİLGE: TONYUKUK: TeGÜRTÜK: ÜÇüN: ----:


Tinsi Oğlu denilen dağa değmiş [liği] iyi yok imiş. O yerde ben Bilge Tonyukuk değirdiğim için ----


2G4   

𐰶𐰃𐰕𐰞: 𐰞𐱃𐰆𐰣: 𐰇𐰼𐰭: 𐰝𐰇𐰢𐰾: 𐰶𐰃𐰕𐰞: 𐰆𐰑𐰕: 𐰏𐰼𐰃𐱅: 𐰽𐰃𐰍𐰃: 𐰉𐰆𐰭𐰾𐰕: 𐰚𐰠𐰇𐰼𐱅𐰃: 𐰃𐰠𐱅𐰼𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀𐰾𐰃:


KIZıL: aLTUN: ÜRüŊ: KÜMüŞ: KIZıL: UDuZ: GeRİT: aSIGI: BUŊSuZ: KeLÜRTİ: İLTeRiŞ: KaGaN: BİLGESİ:


kızıl altını, ak gümüşü, kızıl uduzu asığı bungsuz getirdi. İlteriş Kağan bilgesi


2G5   

𐰃𐰠𐰃𐰤: 𐰇𐰲𐰤: 𐱃𐰉𐰍𐰲𐰴𐰀: 𐰘𐱅𐰃: 𐰘𐰏𐰃𐰼𐰢𐰃: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰃: 𐰶𐰃𐱃𐰪𐰴𐰀: 𐰘𐱅𐰃: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰃: 𐰆𐰍𐰕𐰴𐰀: 𐰋𐰾: 𐰾𐰇𐰭𐰾𐰓𐰃: 𐰦𐰀: 𐰖𐰍𐰆𐰲𐰃:


İLİN: ÜÇüN: TaBGaÇKA: YiTİ: YiGİRMİ: SÜŊüŞDİ: KITaYNKA: YiTİ: SÜŊüŞDİ: OGuZKA: BeŞ: SÜŊüŞDİ: aNDA: aYGUÇI:


İli için Tabgaç'a yedi yirmi süngüşdü. Kıtay [ile] yedi [kez] süngüşdü. Oğuz ile beş [kez] süngüşdü, anda aygıçı


2G6   

𐰘𐰢𐰀: 𐰋𐰤: 𐰝: 𐰼𐱅𐰢: 𐰖𐰍𐰃𐰑𐰃: 𐰘𐰢𐰀: 𐰋𐰤: 𐰝: 𐰼𐱅𐰢: 𐰃𐰠𐱅𐰼𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰲𐰑𐰃: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰋𐰏𐰃: 𐰴𐰍𐰣𐰴𐰀: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰴𐰍𐰣𐰴𐰀:


YiME: BeN: ÖK: eRTiM: aYGIDI: YiME: BeN: ÖK: eRTiM: İLTeRiŞ: KaGaN: UÇDI: TÜRK: BöGİ: KaGaNKA: TÜRK: BİLGE: KaGaNKA:


yine ben ök idim, aygıdığı yine ben ök idim. İlteriş Kağan Uçdu. Türk Bögi Kağan'a, Türk Bilge Kağan'a


2D1   

𐰴𐰯𐰍𐰣: 𐰴𐰍𐰣: 𐰘𐱅𐰃: 𐰆𐱃𐰕: 𐰖𐰾𐰴𐰀: ----: 𐰼𐱅𐰃: 𐰴𐰯𐰍𐰣: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐰑𐰢: 𐱅𐰇𐰤: 𐰆𐰑𐰢𐱃𐰃:


KaPaGaN: KaGaN: YiTİ: OTuZ: YaŞKA: ----: iRTİ: KaPaGaN: KaGaN: OLuRDuM: TÜN: UDuMaTI:


Kapağan Kağan yedi otuz yaşında ---- idi. Kapağan Kağan oturdu. tün uyumadım,


2D2   

𐰝𐰇𐰤𐱅𐰕: 𐰆𐰞𐰺𐰢𐱃𐰃: 𐰶𐰃𐰕𐰞: 𐰴𐰣𐰢: 𐱅𐰝𐱅𐰃: 𐰴𐰺𐰀: 𐱅𐰼𐰢: 𐰘𐰇𐰏𐰼𐱅𐰃: 𐰾𐰏: 𐰝𐰇𐰲𐰃𐰏: 𐰋𐰼𐱅𐰢: 𐰝: 𐰆𐰕𐰣: 𐰘𐰠𐰢𐰏: 𐰘𐰢𐰀: 𐰃𐱃𐰢: 𐰸:


KÜNTüZ: OLuRMaTI: KIZıL: KaNıM: TöKTİ: KaRA: TeRiM: YÖGRTİ: iŞiG: KÜÇİG: BeRTiM: ÖK: UZuN: YeLMeG: YeME: ITıM: OK:


gündüz oturmadım, kızıl kanımı döktü, kara terimi yöğürdü, işi gücü [ona] verdim ök. Uzun yelme yine ettim ok,


2D3   

𐰺𐰴𐰆𐰖: 𐰴𐰺𐰍𐰆𐰍: 𐰆𐰞𐰍𐰺𐱃𐰑𐰢: 𐰸: 𐰉𐰣𐰍𐰢𐰀: 𐰖𐰍𐰃𐰴𐰀: 𐰚𐰠𐰇𐰼𐰃𐰼: 𐰼𐱅𐰢: 𐰴𐰍𐰣𐰢𐰣: 𐰾𐰇𐰠𐱅𐰓𐰢𐰕: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰖𐰺𐰞𐰴𐰕𐰆:


aRKUY: KaRGUG: ULGaRTDıM: OK: BaNGıMA: YaGIKA: KeLÜRİR: eRTiM: KaGaNıMıN: SÜLeTDiMiZ: TeŊRİ: YaRLıKaZU:


Arkuyu, karguyu ulugatdım ok. Bağırdığımda Yağıyı getirir idim. Kağanımla [birlikte] süledik Tanrı yarlıkadı


2D4   

𐰉𐰆: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰴𐰀: 𐰖𐰺𐰴𐰞𐰍: 𐰖𐰍𐰃𐰍: 𐰚𐰠𐱅𐰇𐰼𐰢𐰓𐰢: 𐱅𐰇𐰏𐰤𐰠𐰏: 𐱃𐰍: 𐰘𐰇𐰏𐰼𐱅𐰢𐰓𐰢: 𐰃𐰠𐱅𐰼𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰴𐰕𐰍𐰣𐰢𐰽𐰺:


BU: TÜRK: BODuNKA: YaRaKLıG: YaGIG: KeLTÜRMeDiM: TÖGüNLüG: aTıG: YÜGüRTMeDiM: İLTeRiŞ: KaGaN: KaZGaNMaSaR:


bu Türk bodunu'na yaraklı yağıyı getirmedim, töğünlü atı yügürtmedim. İlteriş Kağan kazanmasa


2D5   

𐰆𐰑𐰆: 𐰋𐰤: 𐰇𐰕𐰢: 𐰴𐰕𐰍𐰣𐰢𐰽𐰺: 𐰃𐰠: 𐰘𐰢𐰀: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰢𐰀: 𐰖𐰸: 𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐰼𐱅𐰃: 𐰴𐰕𐰍𐰦𐰸𐰃𐰣: 𐰆𐰑𐰆: 𐰇𐰕𐰢: 𐰴𐰕𐰍𐰦𐰸𐰢: 𐰇𐰲𐰤:


UDU: BeN: ÖZüM: KaZGaNMaSaR: İL: YiME: BODuN: YiME: YOK: eRTeÇİ: eRTİ: KaZGaNTUKIN: UDU: ÖZüM: KaZGaNTUKıM: ÜçüN:


udu, ben öz'üm kazanmasam il yine, boylar yine yok edecek idi. [o] Kazandığı [için] udu öz'üm kazandığım için


2D6   

𐰃𐰠: 𐰘𐰢𐰀: 𐰃𐰠: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰢𐰀: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐰇𐰕𐰢: 𐰴𐰺𐰃: 𐰉𐰆𐰡𐰢: 𐰆𐰞𐰍: 𐰉𐰆𐰡𐰢: 𐰤𐰭: 𐰘𐰼𐰓𐰚𐰃: 𐰴𐰍𐰣𐰞𐰍: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰴𐰀:


İL: YiME: İL: BOLDI: BODuN: YiME: BODuN: BOLDI: ÖZüM: KaRI: BOLDuM: ULuG: BOLDuM: NeŊ: YiRDeKİ: KaGaNLıG: BODuNKA:


il yine il oldu, boy yine boy oldu. öz'üm karı oldum, ulu oldum. Ne yerdeki kağanlı boyuna


2D7   

----: 𐰋𐰃𐰤𐱅𐰏𐰃: 𐰉𐰺: 𐰼𐰾𐰼: 𐰤𐰀: 𐰉𐰆𐰭𐰃: 𐰉𐰺: 𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐰼𐰢𐰾:


----: BİNTeGİ: BaR: eRSeR: NE: BUŊI: BaR: eRTeÇİ: eRMiŞ:


---- ben deği var ise ne bungu var edecek imiş.


2D8   

----: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰴𐰍𐰣: 𐰃𐰠𐰭𐰀: 𐰋𐰃𐱅𐰃𐱅𐰓𐰢: 𐰋𐰤: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰣𐰪𐰸𐰸:


----: TÜRK: BİLGE: KaGaN: İLiŊE: BİTİTDiM: BeN: BİLGE: TONYUKUK:


---- Türk Bilge Kağan ilinde bititdim, Ben Bilge Tonyukuk.


2K1   

𐰃𐰠𐱅𐰼𐰃𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰴𐰕𐰍𐰣𐰢𐰽𐰺: 𐰖𐰸: 𐰼𐱅𐰃: 𐰼𐰾𐰼: 𐰋𐰤: 𐰇𐰕𐰢: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰪𐰸𐰸: 𐰴𐰕𐰍𐰣𐰢𐰽𐰺: 𐰋𐰤: 𐰖𐰸: 𐰼𐱅𐰃: 𐰼𐰾𐰼:


İLTeRİŞ: KaGaN: KaZGaNMaSaR: YOK: eRTİ: eRSeR: BeN: ÖZüM: BİLGE: TONYUKUK: KaZGaNMaSaR: BeN: YOK: eRTiM: eRSeR:


İlteriş Kağan kazanmasa, yok idi ise, ben öz'üm Bilge Tonyukuk kazanmasam, ben yok idim ise,


2K2   

𐰴𐰯𐰍𐰣: 𐰴𐰍𐰣: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰾𐰃𐰼: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰼𐰃𐰤𐱅𐰀: 𐰉𐰆𐰑: 𐰘𐰢𐰀: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰘𐰢𐰀: 𐰚𐰃𐰾𐰃: 𐰘𐰢𐰀: 𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰸: 𐰼𐱅𐰲𐰃: 𐰼𐱅𐰃:


KaPaGaN: KaGaN: TÜRK: SİR: BODuN: YiRİNTE: BOD: YiME: BODuN: YiME: KİŞİ: YiME: İDİ: YOK: eRTeÇİ: eRTİ:


Kapağan Kağan'ın Türk Sir bodunu yerinde bod yine, boylar yine, kişi yine iyi[ce] yok edecek idi.


2K3   

𐰃𐰠𐱅𐰼𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐱃𐰆𐰣𐰪𐰸𐰸: 𐰴𐰕𐰍𐰦𐰸: 𐰇𐰲𐰤: 𐰴𐰯𐰍𐰣: 𐰴𐰍𐰣: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰾𐰃𐰼: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰖𐰆𐰺𐰃𐰑𐰸𐰃: 𐰉𐰆:


İLTeRiŞ: KaGaN: BİLGE: TONYUKUK: KaZGaNDUK: ÜÇüN: KaPaGaN: KaGaN: TÜRK: SİR: BODuN: YORIDUKI: BU:


İlteriş Kağan, Bilge Tonyukuk kazandığı için, Kapağan Kağan'ın Türk Sir bodunu yürüdüğü bu[ndandır].


2K4   

𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀: 𐰴𐰍𐰣: 𐱅𐰇𐰼𐰝: 𐰾𐰃𐰼: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰆𐰍𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰃𐰏𐰓𐰇: 𐰆𐰞𐰺𐰆𐰺:


TÜRK: BİLGE: KaGaN: TÜRK: SİR: BODuNuG: OGuZ: BODuNuG: İGiDÜ: OLuRUR:


Türk Bilge Kağan'ı, Türk Sir bodunu, Oğuz bodunu yedirip oturur.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar