DEMOKRASİ VE CUMHURİYETİN ÖNEMİ:
Emperyalist ülkeler sömürmekte oldukları ülkelerin Demokratik bir rejim ile yönetilmesini istemezler. Bunun yerine halkın iradesinin elinden alınarak ve halk cahil bıraktırılarak sürü misali halkın dikta ve despot bir yönetim şekli ile yönetilmesini isterler. Çünkü halk özgür, bilinçli ve şuurlu bireyler olduğunda halka ait ülke kaynakları emperyalistlerce sömürülmeyecek ve ülke emperyalistler adına ülkeyi yöneten bir avuç mutlu azınlık tarafından yağmalanmayacaktır. Bunun yerine halk kendi kaynaklarını etkin ve verimli kullanacak, ülke gelirinin kullanılmasını ve harcanmasını meclis denetim sistemi içerisinde denetleyebilecek ülke şeffaf ve adil bir şekilde toplum menfaati gözetilerek yönetilecektir.
Dikkat edildiğinde gelişmiş ve milli geliri yüksek ülkeler Demokratik normlarla yönetilirken Afrika ve Ortadoğuda olduğu gibi az gelişmiş ve sömürülmekte olan ülkeler tek adam rejimi, baskıcı ve totaliter yönetimlerle yönetilmektedir.
Günümüzde Kuzey Kore, İran gibi bir çok despot ülke sözde Cumhuriyet rejimi ile yönetildiğini iddia eder.
Atatürk bu tehlikeleri gördüğünden; Türkiye Cumhuriyetininin rejiminin Demokratik Cumhuriyet olduğunu halk iradesinin Demokrasi ile tecelli etmesi gerektiğini bir çok kez dile getirmiştir.
Atatürk bu tehlikeleri gördüğünden; Türkiye Cumhuriyetininin rejiminin Demokratik Cumhuriyet olduğunu halk iradesinin Demokrasi ile tecelli etmesi gerektiğini bir çok kez dile getirmiştir.
Büyük Atatürk bunu: "Demokrasi prensibinin, en modern ve mantıki uygulamasını sağlayan hükümet şekli Cumhuriyettir. Cumhuriyet rejimi demek, Demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir… Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Demokrasi fikridir, adalet sevgisini ve ahlak fikrini gerektirir."“Demokrasini üç temeli vardır: (Özgürlük)hürriyet, (Eşitlik)müsavat, Adalettir. Ancak adaletin üstünde acıma, şefkat ve koruma anlamını içeren ihsan ve birde iyilik ve bağışlamak anlamını içeren atıfet vardır.” Sözleri ile ifade etmiştir.
Atatürk'ün prensip ve esaslarını çizdiği Türkçü düşünce sistemi bu nedenle Demokrattır ve Cumhuriyet taraftarıdır. Zira gerçek anlamda Milliyetçilik; Saltanatı ve kula kul olmayı değil. Millet egemenliğini ve tam bağımsızlığı savunur, egemenliğin tek bir adamdan ve bir avuç mutlu azınlığın elinden alınarak millete ait olmasını ülkü olarak benimser. Bu nedenle; milliyetçilik millet egemenliği ve meclis yönetim sistemi esasına dayanır. Millet egemenliğinin ülke yönetiminde söz sahibi olması ise; Demokratik, çağdaş, evrensel hukuk sistemi ve özgürlükçü, çoğulcu (toplumun her kesiminin sınıf ayrımı gözetmeksizin temsil edileceği ve hakkının savunulacağı) demokrasi ile mümkündür.
Çünkü; Cumhuriyetin Kuruluş felsefesi (Türk) Millet egemenliği ve Pragmatizm'dir. Toplumsal uygulanabilirlik, faydacılık, iyilik, doğruluk ,çalışma üzerine kurulmuştur. Amaç İmtiyazsız, sınıfsız, tarihi insanlık tarihi ile eş Türk kültürü ile yoğrulmuş geçmişten aldığı güçle Türk ahlak ve Töresi ile geleceğini bilim ve aklın potasında eritecek bir millet yaratmaktı.
Atatürk bunu: "Bizim gözümüzde çiftçi, çoban, amele, tüccar, sanatkar, asker, doktor ve sonuç olarak herhangi bir sosyal kurumda çalışan bir yurttaşın hak, yarar ve özgürlüğü eşittir." Demek suretiyle kurulan Türkiye Cumhuriyetinde sosyal statü ve sınıf ayrımı (Zengin-Fakir/Güçlü-Zayıf Kadın-Erkek/İş adamı-İşçi gibi) gözetmeksizin milli bir bilinçle her bireyin hak ve özgürlüklerinin eşit olduğunu ifade etmiştir. Türkçü düşünce sistemi de bu esaslar üzerine oturmaktadır.
Fatih Mehmet YİĞİT
TÜRK BİLGELİĞİ
Yorumlar
Yorum Gönder