BİR PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON VE TACİZ YÖNTEMİ: GASLİGHTİNG
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirme. Bireyde veya seçilen grupta şüphe uyandırma, kalıcı inkâr, çelişki ve yalan yoluyla peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür. Terimin adı, Gas Light (Gaz Lambası) adlı 1938 yapımı bir oyundan gelmektedir. Oyundaki erkek karakter eşini deli olduğuna ikna etmeye çalışır ve gaz lambasını söndürdüğünde eşi bunun gerçek değil uydurulmuş bir şey olduğunun farkına varır.
Gaslighting (kabaca "sanrıya zorlama" diye çevrilebilir, "geslayting" diye okunur), kendi akıl sağlığınızdan şüphe etmeye ya da bir olay ile ilgili şüphe duymaya yönelik yapılan manipülasyon olarak tanımlanır ve duygusal bir istismar biçimidir.Ayrıca gaslighting, bir kişinin veya grubun hedeflenen bir birey veya gruba marazi (toksik) kişiler tarafınca gizlice şüphe tohumları ekerek kendi hafızalarını, algılarını veya yargılarını sorgulamalarına neden olan, genellikle bunlarda bilişsel uyumsuzlukları ve düşük de dahil olmak üzere diğer değişiklikleri çağrıştıran bir psikolojik manipülasyon biçimi olarak da tanımlanır. Gaslighting, akıl sağlığını sorgulamaya, anksiyete, depresyona ve sinir krizlerine neden olabilir bu yüzden uygulanan kişi için çok zararlıdır.Gaslighting tanımı net görünse de, kötüye kullanımlı ilişkilerde nasıl kullanıldığının gerçekliği karmaşık ve çok yönlü olabilir.
Bu terim, ilk olarak 1938 yılında, İngiliz bir oyun ve roman yazarı olan Patrick Hamilton’un bir oyunundan ortaya çıkmıştır. Bu sergilenen oyunda, kendi anı ve algılarından şüphelenmesine neden olan yanlış bilgiler ile manipüle edilen psikolojik bir taciz türü olarak kabul edilen “gaslighting” işlenmektedir. 1940 yılında ise, İngilizlere ait olan ve Thorold Dickinson’ın yönetmenliğini yaptığı bir psikolojik gerilim filmine uyarlandı. Sonrasında, 1944 yılında, Amerikalılar tarafından George Cukor’ın yönetmenliğini üstlendiği “gaslighting” filmi tekrardan çekildi (bu versiyonun fragmanını aşağıdan izleyebilirsiniz). Kısaca özetleyecek olursak film, çeşitli manipülasyon taktikleri kullanarak eşinin kendisinden ve nihayet gerçeklikten şüphe etmesini sağlayan bir kocayı konu alıyor.1970 yılında ise psikanaliz literatüründe bu tür davranışları tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.
Temel olarak gaslighting uygulanma amacı; yaşanmış bir anının ikinci kez düşünmeye neden olarak ya da duyguları küçümseyerek anormal bir tepki verip vermediğini sorgulatarak, hikayeyi tersine çevirerek, dikkat dağıtarak ve suçlu hissettirerek kişinin hatalı olduğunu göstermektir. Bu bakımdan gaslighting, bir nevi sahte anı yerleştirme uygulaması olarak da görülebilir.
Ayrıca gaslighting uygulayan kişinin, zihninden şüphe eden ve kendine güvenini yitiren mağdur üzerindeki gücünü ve kontrolünü arttırarak istismarcıya daha bağımlı hale getirir ve mağdurun ilişkiyi bitirme olasılığını azalttığı için uygulanabilir. Başka bir uygulanma amacı ise; mağdurun izolasyonunu ve savunmasızlığını arttırarak istismarcının yani uygulayan kişinin kontrolünü arttırır bu sayede düşünme, algılarına ve içgüdülerine güvenme yeteneğini kaybettirerek uygulanan kişinin benlik duygusunu yok etmektir.
Gaslighting uygulamasının belli başlı bazı yöntemleri bulunmaktadır: Gaslighting kullanan istismarcı, genellikle bu sanrıya zorlamayı yavaş bir şekilde uygulayarak başlar ve şiddeti zamanlar artırır. Gaslighting uygulanmasının dört temel taktiği bulunmaktadır:
Vazgeçme: Bu yöntemde, istismarcılar sizi dinlemeyi reddederler ya da anlamadıklarını söylerler.
Karşı Koyma: Bu yöntemde istismarcı, zorbalık uyguladığı kişinin bir olayı ya da durum ile ilgili anısı sorgulatır.
Yönlendirme: Bu yöntemde istismarcı, konuyu değiştirerek hedefindeki kişiyi manipüle eder.
İnkar: Bu taktikte genellikle görülen, bir olayın ya da durumun olduğunu ya da söylendiğini unuttuğunu söylemek ya da inkar ederek yalan söylemektir.
Bunlara ek olarak istismarcı kişi bazı spesifik davranışlar da sergiler: Mağdur kişinin iç kaynaklarını tüketir ve bu sayede kişi kendini doğrulayamaz ve sonunda öz-değer ve dünyayı nasıl yorumladıklarına dair kesinlik duygusundan mahrum kalarak çaresizlik duygusuna kapılır. Gerçek olmayan güvensizlik ve korkular üretmesine neden olarak mağdurun istismarcının ihlallerinden ziyade algılanan kusurlarına odaklanmasına neden olur ve "Çok hassas oluyorsun." ya da "Her zaman bir şeyler hayal ediyorsun." gibi cümleler kurarak, tıpkı tecavüzcülerin veya tecavüzü savunanların yaptığı gibi, mağduru suçlar. Son olarak istismarcı, mağdurun ne yaparsa yapsın başarısız olacağına inandırır ve bu sayede kişi değerlerini kaybeder.
Gaslighting'i Nasıl Tespit Edersiniz?
Gaslighting'e maruz kaldığını fark etmek, mağdur kişi için zor olabilir; fakat bazı belirtileri, yani işaretleri bulunmaktadır. İlginç bir şekilde, kendi davranışlarınıza bakarak da gaslighting kurbanı olup olmadığınızı anlayabilirsiniz; çünkü bu tür bir ilişki içinde olan mağdur, genellikle bazı davranışlar sergiler: sürekli özür dilemek, istismarcının davranışları için bahaneler uydurmak, kendini sorgulamak ve kafa karışıklığı hissetme, yıkılmış hissetmek ve sonrasında tekrardan inşa edilmek, deli olduğunun uygulanan kişi tarafından söylenmesi ve son olarak sürekli olarak yapmadığı şeyler için kendini savunma durumu içinde hissetmek belirtileri içerisinde bulunmaktadır.
Tabii ki bu sorunlu davranışı tespit etmenin tek yolu kendinize bakmak değildir; doğrudan doğruya gaslighting uygulayan kişileri de tanımaya çalışabilirsiniz. Gaslighting uygulamasının birçok yol ve bağlamı vardır ve bu sadece kötüye kullanım içeren bir ilişkiyle sınırlı değildir. İster kötü niyetle ister farkında olmadan saflıkla yapılsın, gaslighting, niyet ne olursa olsun tartışmasız tehlikeli sonuçlar doğurur.

Gaslighting romantik bir partner, işveren, arkadaş ya da herhangi bir kişi tarafından iş yerinde, aile birimlerinde, okullarda, siyasette, tarikatlarda ve bir bütün şeklinde toplumlarda uygulanabilir. Bunun nedeni, uygulanan kişi yani mağdurun üzerinde güç kazanmak ve yapılan istismarın sorumluluğundan kaçınmak için uygulanıyor olmasıdır; dolayısıyla herhangi bir insani ilişkide bu tür bir davranışa rastlamak mümkündür. Toplumlarda kadının yeri ve kimliği, maalesef ki erkeklerden farklı bir düzeydedir ve bu yüzden bazı devletler genellikle kadınları, ağırbaşlı ve itaatkâr olmaktan daha az bir şey olmaya cesaret ettiklerinde veya oldukları gibi öfkelenmeye cesaret ettiklerinde, onları "aşırı duygusal", "mantıksız" ya da "deli" olarak tasvir ederek gaslighting uygulayabilirler ve bu sayede kadınları toplumda baskılarlar. Böyle bir durumda gaslighting uygulayan taraf bir devlet de olabilmektedir.
Gaslighting Tedavisi
Gaslighting yaşayan kişinin iyileşmesi genellikle zaman alır ve bir psikolog veya danışman tarafından profesyonel bir yardıma ihtiyaç duyabilir.
İlk olarak yapılması gereken ise gaslighting'in ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve etkilerinin ne olabileceğini öğrendikten sonra istismarcıdan uzak durulmasıdır ve bu sayede döngü kırılmış olur. Ayrıca, tekrar kırılan öz-güven, gereksiz sorgulama ve kafa karışıklığı yavaş yavaş tamir edilmeye başlanır. Bunun için aile, arkadaşlar ve profesyonelden oluşan güçlü bir destek ekibi oluşturulmalı ve mağdurun yanında olup tedavisinde destek vermelidir.

Sonuç
Sonuç olarak gaslighting, henüz dilimizde tam bir karşılığı olmamasına rağmen, insani ilişkilerde çok sık karşımıza çıkan, özellikle de eşit olmayan ortamlarda üstün tarafın zayıf olan, görünen ve/veya algılanan tarafa uyguladığı psikolojik şiddetin ismidir. Böyle bir istismar türünün var olduğunun farkına varmak, onu daha erken ve daha etkili bir şekilde tespit etmeyi ve bu tür davranışlar sergileyen kişilerden uzak durulmasını sağlayabilir; böylece bireysel sağlığı pekiştirebilir.
Bu eylemi yapan insanların genelde tek bir amacı oluyor: Karşı tarafı kendisine bağımlı hale getirmek. Gözlemleri ve düşünceleri sürekli yalanlanan kurban, belli bir zaman sonra kendi zihnine düşman haline geliyor. Her yapacağı hareketin, her kuracağı cümlenin, her düşüncesinin yanlış olacağını düşünmeye başlıyor ve karar alma yetisini kaybediyor. Zamanla kendine olan şüphesi iyice artan kurban, bütün kontrolü karşı tarafa bırakıp iyiden iyiye kendi köşesine çekiliyor. İşler bu noktaya kadar geldiğinde geri dönülmesi iyice imkansızlaşan bir yola girmiş olan kişi, çevresinde güvenebileceği tek insan olarak karşısındakini görüyor ve o ne isterse onları yapmaya başlıyor.
Bu manipülasyonun uygulanma şekilleri farklılıklar gösterebiliyor.
Temelde yatan üç ana yöntem bulunuyor. Bunlardan birincisi, sözlü şekilde bir şeyleri ifade edip bu bilgileri her seferinde tekrardan, bu sefer farklı şekillerde anlatmak. Böylece karşıdaki kişinin algılarını allak bullak etmek amaçlanıyor. İkinci yöntem ise fiziksel; sürekli evde bulunan şeylerin yerlerini değiştirmek ve bir süre sonra olması gereken yerlerine tekrar koymak. Böylece eşyayı ilk başta ait olduğu yerde göremeyen ama bir süre sonra tam orada bulan kurban, bu durumdan bahsettiğinde 'Ne saçmalıyorsun, hep oradaydı o' tepkisi alıyor. Bu durum zamanla yine kendisinden şüphe etmesine yol açıyor. Üçüncü yöntem ise bir olayın detaylarından bilinçli olarak bahsetmemek, daha sonrasındaysa önceden bahsetmiş gibi konuşmak ve karşıdaki insana hafıza kayıpları yaşadığı vurgusunu yaparak aklını bulandırmak üzerine.
Tabii ki tüm uygulanış şekilleri bu üçüyle sınırlı değil, ancak temel olarak bu üç yöntemden dallanmış durumdalar.
Diğer yöntemlere bir örnek vermek gerekirse; karşıdaki kişiyle önce sert bir ses tonuyla konuşup daha sonrasında bunu inkar etmek ve oldukça yumuşak bir ses tonuyla konuştuğunu, onun yanlış anladığını söylemek. Bu durumun devamında kurban her şeyi olumsuz anlamasıyla suçlanıyor ve zamanla karşıdaki sert konuştuğunda bile kendi kendine sadece yanlış anladığını, son derece normal bir konuşma yaşadığını söylemeye başlıyor.
Olayın uygulanış yöntemlerini anlamak oldukça önemli, böylece bu tarz bir durumla karşı karşıya kalındığında olayı kavrayabilmek mümkün olabilir.
Bu manipülasyon yönteminin sınırları öylesine geniş bir alana yayılıyor ki, farklı şekillerde maruz kalmak maalesef mümkün. Örneğin bir başka yöntem de karşıdaki kişide aldatılıyormuş hissi uyandırmak. Sürekli aynı kişiden, normal olmayan bir şekilde bahsettikten sonra doğal olarak şüphelenen kurban bu şüphesini ortaya döküyor. Bu noktada manipüle eden kişi sert bir tavır kullanarak güvensizlik suçlamaları yapmaya başlıyor, işi daha da ileriye götürerek kurbanın zihninde kendi kendisine olan güvenini sarsacak düşüncelerin oluşmasını sağlıyor. Kafasında bu düşünceleri kurgulayan kurban zamanla problemli biri olduğunu düşünmeye başlıyor ve gerçekten aldatılsa bile bu düşünceyi sadece kafasında kurduğunu düşünerek kendine kızıyor.
Bir diğer yöntem de kurbanla sürekli dalga geçip, daha sonrasında çok alıngan olmakla suçlamak. Bu hareket sürekli tekrarlandıkça kurban aşağılanmayı kabullenmeye, kötü hissettiğinde 'Sadece espri yapıyor, ciddiye almamam gerek' demeye başlıyor.

Burada yapılacak en kritik hata ise "Bunlar olsa fark ederim herhalde, fark edilmeyecek gibi değiller." demek.
Bu kesinlikle oldukça yanlış bir düşünce tarzı. Araştırmalara göre çoğu insan bir şekilde, ister küçük çapta ister büyük çapta olsun, böylesi bir manipülasyona maruz kalıyor. Karşınızda sevdiğiniz ve güvendiğiniz bir insan olduğu için de onun sözlerine değil, kendi algılayış biçiminize şüpheyle yaklaşmanız daha kolay geliyor. Bunu yaparkenki temel düşünce de 'O neden yalan söylesin ki, ben yanlış anlamışımdır altı üstü.'. Bu nedenle gaslighting en tehlikeli psikolojik manipülasyon yöntemlerinden. Sonuçları nedeniyle de adeta bir işkence aracına dönüşebiliyor.
Peki bu manipülasyon nasıl fark edilebilir?
Kurban için bu durumu fark etmenin oldukça zor olduğunu söyleyelim öncelikle, özellikle böyle bir manipülasyon türünün bilincinde değilse. Bu konu hakkında bilgisi olan bir kişinin böyle bir oyuna getirilmesi ihtimali kısmen daha düşük oluyor, ancak tehlike yine de ortadan kalkmıyor. Dışarıdan bir gözün fark etmesiyse daha kolay olabilir. Manipülasyona uğrayan kişide gözlemlenebilecek ana problemleri şöyle sıralayabiliriz:
Sürekli özür dileme: Kurban diğer insanlara ve manipüle eden kişiye karşı sürekli bir özür dileme halinde olacaktır, yanlış yaptığı bir şey yoksa bile.
Karar alamama: Seçim şansı sunulduğunda kurban ne seçerse seçsin yanlış olacağını düşünecek ve kendi başına bir seçim yapamayacaktır. Bu durum zamanla manipüle eden kişiye daha büyük bir otorite ve güç sağlayacaktır.
İçe kapanıklık: Hem morali, hem de kendine saygısı yerle bir olan kurban zihnen sürekli yorgun hissedecek ve sosyalleşmeye daha az zaman harcamaya başlayacaktır. Böylece zamanla ailesiyle ve arkadaşlarıyla arasındaki mesafe artacak, bu da manipüle eden kişiye kurban üzerinde daha çok etkili olma şansı tanıyacaktır.
Fark etmek zor demiştik, ancak imkansız değil.
Özellikle karşıdaki kişi bu davranışları sergiliyorsa bir manipülasyonla karşı karşıya olmanız olası:
Söylediği bir şeyi söyledikten sonra, cümleleri ile yüzleştirilince 'Ben asla öyle bir şey demedim' demesi,
Defalarca belli bir olaydan veya söylemden kırıldığınızı anlatmanıza rağmen sizi üzüp kırdıktan sonra 'Çok abartıyorsun, fazla dramatiksin' demesi,
Size hakaret ettikten sonra 'Hep sen beni sinirlendirip bu hale getiriyorsun' demesi,
Suçlanacak çok şeyi olmasına rağmen 'Hep beni suçluyorsun, sanki sen suçsuzsun' demesi,
Sizi üzüp, ağlatıp, kırıp 'Sen histeriksin, başkaları görse bu halini bana acırdı, senin deli olduğunu düşünürdü'  demesi.
Sizin için çok önemli olmasına rağmen bir konu için 'Bir daha bu saçmalığı dinlemeyeceğim' diyip, sizi söyledikleriniz veya inandıklarınızın saçmalık olduğuna inandırması,
Emin olduğunuz bir hatıra konusunda 'Hayır sen yanlış hatırlıyorsun' demesi,
'Hep negatifsin', 'Çok kötümsersin', 'Daha önce de kız/erkek arkadaşlarım oldu, hiç biri senin gibi değil' diyerek inanç, his ve fikirleriniz konusunda sizi şüpheye düşürmesi.
Ayrıca şu durumları da yaşıyorsanız bir problem olması olası:
Kafanız hep karışık mı, 'Ben ne yaptım, yanlış mı davrandım' gibi sorular kafanızı devamlı kurcalıyor mu?
Durumu kurtarmak, anlık huzur bulmak için yalan söylediğiniz oluyor mu?
Hır çıkmasın diye sustuğunuz, doğruluğunuzu savunacak, savaşacak gücü bile bulamadığınız oluyor mu?
Mutlu bir hayat için ümidiniz kalmadı mı?
Devamlı yeterince iyi bir insan, iyi bir sevgili, iyi bir arkadaş olup olmadığınızı sorguluyor musunuz?
Ne yaparsanız yapın yeterince iyi olmadığını, hatta hep kötü yapıyor olduğunuz hissine kapılıyor musunuz?
Sanki eskiden daha özgüvenli, mutlu ve geleceğe karşı ümidiniz vardı da şimdi yokmuş gibi düşünüyor musunuz? Kendinizi tanımadığınız hissine kapılıyor musunuz?
Bu manipülasyon ne kadar sürebilir, bittikten sonra etkileri kalıcı mı oluyor?
Geri dönüşü olmayan yola girildikten sonra olay tamamen manipüle eden kişinin insafına kalıyor dersek yalan olmaz. Yalnız şunu eklemek gerek; bu tip durumlarda genelde manipüle eden insanın tek amacı karşısındaki kişiden üstün hale gelip ondan faydalanmak. Bu fayda süreci son bulduğunda ilişkinin de sonu geliyor ve geriye yeni kurban ve yeni heyecan arayan hasta bir ruh ile derinden yaralanmış bir kurban kalıyor. Tüm yalvarma çabaları, gönül alma yöntemleri ve uğraşları boşa giden kurban da uzun bir süre kendine gelemiyor, hala kendini suçluyor ve git gide hayattan soğuyor. Daha sonra içten içe rahatlama hissetmeye başlayan kurban, yine de çok kritik bir iyileşme süreci geçirmek durumunda kalıyor. Bu dönemde sevdiği insanların yanında olması ve onlar tarafından kendine olan güvenini ve saygısını kazandırılması gereken kişi, süreci iyi atlatabilirse eskisinden daha güçlü bir hale gelebiliyor.

Gaslighting size hala kanılması zor olan, oldukça bariz bir manipülasyon yöntemi gibi geliyorsa, bu durumun kurbanlarından birinin oldukça çarpıcı hikayesiyle sizi baş başa bırakıp içeriğimizi noktalayalım.
'3 hafta önce erkek arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladık. Bu süreç içerisinde daha önce hiç olmayan bir problem baş göstermeye başladı. Olayı kafamdan kurguluyor olabilirim, ancak o bize taşındığından beri evdeki eşyalar sürekli kaybolup bir gün sonra yeniden ortaya çıkıyorlar. Bahsettiğim durum anahtarı kaybedip başka bir yerde bulmak gibi bir şey değil. Özellikle olmaları gereken yerlerde aradığım ve bulamadığım eşyaları, bir gün sonra tam olarak o baktığım yerlerde buluyorum.
Bu noktada örnek vermek istiyorum. Her sabah işe giderken yanımda bir tane çikolata götürürüm. Bu çikolata paketlerini hep aynı yere koyuyorum. Bir sabah uyandığımda çikolata paketlerinin yerinde yeller estiğini gördüm, sevgilime sorduğumda bilmediğini söyledi. Akşam eve döndüğümde manzarayı tahmin edin! Evet, çikolatalar tekrar olması gereken yerlerine dönmüştü. Sevgilim bu konuda 'Belki sabah görmemişsindir' dedi. Dikkatinizi çekerim, burada bahsettiğimiz şey toplamda tam 12 paket çikolata, nasıl görmemiş olabilirim ki?'
Kurban ilk etapta tüm bunların garip bir şaka olduğunu düşünmüş.
'Başlarda ilginç bir espri anlayışı olduğunu düşünmüş ve bunu yüzüne söylemiştim. Ancak ne demek istediğimi anlamadığını söyledi ve oldukça sert şekilde tepki verdi. Durum böyle olunca ben de geri adım atmak zorunda kaldım. Sanırım böyle saçma bir işe kalkışma ihtimali, tüm bunların benim yanılgılarım sonucunda meydana geldiği fikrinden daha az olası geldi. Fakat zamanla iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı. İş için gerekli olan bir evrağı koyduğum yerde bulamamak, ve sonra tam o yerde ortaya çıkması çok keyfimi kaçırıyordu. Ne yapacağımı bilmiyorum, durumla ilgili hiçbir fikrim yok. Delirmediğime eminim, ancak mantıklı bir açıklama da bulamıyorum. Sevgilime ne zaman konuyu açsam gerginlik yaratmaya çalıştığımı söylüyor. Lütfen bana yardım edin...'
Durumu sosyal medyada paylaştıktan sonra kısa sürede bir çok yanıt alıyor kendisi.
'Yardımlarınız için hepinize teşekkürler. Son gelişmeleri özet geçiyorum. Böyle bir manipülasyon yönteminin varlığından haberdar edilince hemen gizli kamera siparişi verdim. Kameralar gelene kadar başımızdan bir olay daha geçti. Bir kitap aldığımı ve ertesi gün babama vereceğimi söyledim, masanın üzerine bıraktım. Ertesi sabah tam da beklediğim gibi kitap ortadan yok olmuştu. Hiçbir tepki vermedim, bunun üzerine sevgilim garip davranışlar sergiledi. Kitabı hatırlatmaya çalıştı, ancak sürekli 'Ne kitabı' diye sordum ve siniri bozuldu. Akşam eve geldiğimdeyse kitap tekrar yerli yerindeydi, ama yine hiç tepki vermedim. En sonunda kendisi 'Aa bak, kitap buradaymış işte' dedi. 'O kitaptan mı bahsediyordun ya, tamamdır teşekkürler' diyerek geçiştirdim. Gecenin kalanında oldukça gergin davrandı.
Kameralar geldikten sonra gerçek tamamen ortaya çıktı, gerçekten de eşyaların yerini değiştirenin o olduğunu gördüm. Daha sonrasında evime arkadaşımın geleceğini ve bir süre kalacağını, bu yüzden ayrılması gerektiğini söyledim. Gittikten bir iki gün sonra da telefonda ayrılık konuşması yaparak ayrıldım. Biliyorum, bu olabilecek en iyi son değil. Onunla yüzleşebilirdim de. Yine de bundan kaçındım ve olabilecek en sorunsuz ve hızlı şekilde kurtulmaya çalıştım. Hala neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum, ama benim hikayem de böyle.'
***
Özetle, gaslighting konusunda bilinçlenin ve çevrenizdekileri de bilinçlendirin. Unutmayın, hepimiz bu tür bir manipülasyona maruz kalabiliriz; ama bugün, ama yarın. Üstelik yalnızca sevgililerimiz tarafından değil; arkadaşlarımız, hatta ailemiz tarafından bile -kasıtlı olmasa dahi- bu şekilde manipüle edilebilir, hatta ve hatta farkında olmadan başkalarını aynı şekilde manipüle edebiliriz. Dolayısıyla hem mağdur olmamak, hem de kimseyi mağdur etmemek için bu konu hakkında ne kadar çok şey bilirsek ve ne kadar çok insanı bilinçlendirirsek o kadar iyi. Aksi takdirde sonuçları psikolojik açıdan çok yıkıcı ve yıpratıcı olabilir.
Kaynak :
https://www.google.com/amp/s/evrimagaci.org/gaslighting-toplumda-giderek-belirginlesen-bir-psikolojik-ve-duygusal-istismar-turu-9289/amp
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Gaslighting
https://www.google.com/amp/s/amp.onedio.com/haber/en-karanlik-zihinlerin-bile-rahatsiz-olacagi-psikolojik-iskence-yontemi-gaslighting-923413


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar