İskit(Saka Türk'ü filozof) *Anakharsis bir bilgeydi. Bir İskit (Saka Türk'ü) idiyse, bir İskit (Saka Türk'ü) olduğu için bir bilgeydi.
*Tyanalı Apollonios/Mektuplar


ANACHARSİS / ANAKHARSİS:

MÖ.6.yy'da  yaşamış İskit Türk'ü Filozoftur. Anavatanı olan Karadeniz'in kuzey kıyılarından yolculuk ederek MÖ.592-589 arasında Atina'ya gelir.

Anacharsis Atina'da vatandaşlık haklarından yararlanan ilk yabancıdır. Bazı yazarlar tarafından Yunanistan'ın Yedi Bilge Adamı arasında gösterilir.  Yaşam felsefesi basitlikten, kendini bilmekten ve böylece mutluluğa kavuşmaktan geçer.

Heredot Tarihi-4.kitap 46 da: ".... Denizin beri yakasında Skyth'lerden başka, kafası aydınlanmış bir ulus gösteremeyiz. Anakharsis'den başka doğru dürüst bir adamın anısını bulamayız. Hatta,insanlar için pek önemli bir alanda eşsiz bir üstünlük göstermiş olan Skyth ulusunun bile öbür işlerine pek kulak asmam." Demiştir.


Ona atfedilen hiçbir eser günümüze ulaşmamıştır. İskitlerin hukukunu Yunanlılarınkiyle karşılaştırdığı kitabı ile İskit-Türk Savaş Sanatı kitabı yazdığı söylenir.  

Anakaris, Atina kanunlarının zenginlerdenden ve güçlülerden yana uygulandığını görünce Adalet üzerine söylediği : "Adalet, küçük sineklerin takılı kaldığı, büyüklerin yırtıp geçtiği bir örümcek ağıdır." sözü bugün hala hatırlanmakta ve geçerliliğini korumaktadır.

Anakaris felsefe dünyasında fikirleri ile derin izler bıraksa da İskit ülkesine anavatanına döndüğünde Atina etkisinde kaldığı ve İskit Türklerinin düşüncelerini değiştirebileceği gerekçesi ile hoş karşılanmamış sorguya çekilerek öldürülmüştür. Oysa Anakaris, Atina'da İskit kültür ve felsefesini yaymaya çalışmıştır.
Anakaris heykellerinin kaidesine :

" Dilinizi , ihtiyaçlarınızı , tutkularınızı dizginleyin" sözü kazınmıştır.
Peki bu sözü kimi hatırlatır?
"Eline, beline, diline hakim ol" Hacı Bektaş-ı Veli (13.yy)'yi...
(Semra Bayraktar'dan alıntıdır.)

TYANALI APOLLONOS ise; 

Roma İmparatorluğu Egemenliğinde bulunan Kapadokya bölgesinde bulunan Tuvana'da (günümüzde Kemerhisar /Tuvana Krallığı  MÖ 3000 ile 2000 yılları arasında Anadolu'da Hititlerin öncüleri Eti/Hati Türklerince kurulan şehir devletlerinden birisidir) kentinde doğmuş, yenipisagorculuğun en önemli temsilcilerindendir. Apollon, 16 yaşındayken Tuvana'dan Tarsus'a geçerek. Tarsus'ta Pisagor'un okulunda okudu ve yenipisagorcu öğretinin önemli savunucularından biri olarak birçok ülkeyi dolaştı. Bir okul kurduğu Efes kentinde öldü. Yaşamı İsa ile aynı döneme rastlayan düşünür, tarihin ilk vejetaryeni olarak bilinmektedir Filostratus ondan sonra onun hayatını anlatan Tuvanalı Apollon'un Hayatı adlı kitabı yazmıştır. Kendisine ait kaynaklar 170-180 yılları arasında kaleme alındığı öne sürülmektedir. Tuvanalı Apollon, İslami eserlerde Balinas, Balinus vb. isimlerle bahsedilmektedir. 

Tuvanalı Apollonos'un sıradışı bir yaşamı vardır. İsa peygamber gibi bir şifacıdır. Onun yaşamının İsa peygamber ile benzer nitelikler taşıdığı ile ilgili rivayetler çoktur. Her ikisi de körlerin gözlerini açmıştır. Tıpkı çoğunlukla İsa’nın keskin bir bıçakla vücuda çizikler atarak akan kanın içindeki (kötü ruhu) hastalığı dışarı çıkardığı gibi, Apollonius da (kötü ruhu) hastalığı çıkarmıştır. İsa ve Apollonius, topalı yürütmüş, ölmüşü hayata geri döndürmüş, seyircilerinin düşüncelerini okuyabilmiş, bazen mucizevi bir şekilde gözden kaybolmuş,  bilgece sözler söylemiş, gösteriş için süslenmekten ve tutumsuz bir yaşam sürmekten sakınmışlardır.

Tuvanalı Apollonosun Roma baskısına uğradığında İskit Türklerine sığındığı İskitler tarafından himaye edildiği rivayet edilir. Hatta I.İznik konsülünde Tuvanalı Apollonos'un öğretilerine karşı da cephe açıldığı ona ait eserlerinde imha edildiği rivayet edilmektedir.

Tuvanalı Apollonos'un: "Erdem; doğaya, eğitime ve uygulamaya dayanır. Yalan söylemek alçakça, hakikat ise yücedir...." sözleri pek meşhurdur.  

Tuvanalı Apollonos'un tek Tanrı inancını savunduğu dünyevi hırs, arzu ve ihtiraslara sırt döndüğü, münzevi bir hayat sürdüğü mektupları ile bir çok ulus arasındaki ihtilafı çözdüğü, bazen yöneticileri doğru yolda yürümeleri ile ilgili uyardığı ve ikaz ettiği bilinmektedir...

Fatih Mehmet Yiğit

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar