TÜRK DEVLET FELSEFESİNDE İKİ BAŞLI YÖNETİM ANLAYIŞI: Yakutlara göre, göğün en üst katında ve göğün yere açılan kapısında, yeri göğü bağlayan Dünya Ağacının tepesinde çift başlı bir kartal otururdu. Göklerin korunması bu kartalın vazifesiydi. (Bahaeddin ÖGEL, Türk Mitolojisi 2. Cilt) Türk Devlet geleneğinde; daima keneş, kurultay, divan adı verilen meclis yönetim sistemi olan istişare şura mekanizması işletilmiştir. Bununla birlikte yönetimde ise; tıpkı Selçuklu Kartalı misali çift başlı bir yönetim anlayışı yani Kağan ile Danışman, Sultan/Padişah/Şah ile Vezir, Cumhurbaşkanı ile Başbakan şeklinde ikili bir yapı mevcuttur. Bu çift başlı yapının temel amacı karar vericinin karar verirken hata yapmasının ve yanlış karar vermesinin engellenmesi ile ülke yöneticisinin o an için aklına gelmeyen veya karar verirken gözden kaçırdığı başka hususlar olabileceği anlayışı ile danışılarak istişare yoluyla karar alınmasının sağlanmasıdır. Türkler bu yönetim anlayışını: " Akıl Akıldan
Kayıtlar
Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Koca bir imparatorluktan arta kalan; Bir avuç ordu, bir avuç toprak Damla damla göz yaşı, damla damla kan Ağlayan yüzbinlerce çocuk, yaslı bir Vatan Tek umut kalmıştı geride; Damarlardaki asil kan. Eğme başını Türklüğüm Bak bu gün bayram Nazlı bir Hilal gibi Öpüyorum seni alnından … Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Türk ulusunun yüreğinden, vicdanından kopup gelen en köklü, en belirgin istek ve inanç belli olmuştu: KURTULUŞ! Başbuğ ATATÜRK "Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle yazmış bulunuyor" Başbuğ Atatürk'ün 30 Ağustos Zafer Bayramı anma etkinliği konuşmasından (30 Ağustos 1924 )
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Eğer ben bu yola çıkmasam korkarım ki; benden sonra kimse adaletsizliğe, zulme, haksızlığa başkaldırmaz. (Hz.Hüseyin) Zordur Kerbela da Hüseyin olmak; Haksızlık karşısında susmamak, Zalimlere, zulümlere karşı Hakkı savunmak. Herkes korkarken cesur olmak, Herkes kaçarken savaşmak. Öleceğini bile bile ölüme yürümek, Hak ve Hakikat yolundan dönmemek. Zulme boyun eğmemek, Zalime karşı dik durmak, Paraya, güce, otoriteye tapmamak, Kula kul olmamak, tek Tanrıya inanmak, İmanıyla sınanmak. 33 mızrak, 34 kılıç yarası alsa da; Susuzluktan çatlamış dudaklarıyla, Hakkı haykırmak... Zordur Kerbelada Hüseyin olmak; Sevdiklerini gözlerinin önünde kaybetmek, Yine de umudunu, inancını yitirmemek, Baş eğmemek için baş vermek... Zordur Kerbelada Hüseyin olmak; Baş kaldıranların; her yürek vuruşunda, Sarayları, tahtları, saltanatları devirmek. Güçlünün, zalimin, ezenin yanında değil Mazlumların, çaresizlerin, ezilenlerin Yanında saf durmak. Hak uğruna savaşmak, Özgürlüğü
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Bir lider, halkı mutlu olana kadar asla mutlu olamaz. -Cengiz Han Dünyayı at sırtında fethetmek kolaydır; inmek ve yönetmek zordur. -Cengiz han A leader can never be happy until his people are happy. -Genghis Khan Conquering the world on horseback is easy; it is dismounting and governing that is hard. -Genghis Khan
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sakarya Meydan Muharebesi propaganda kartı [Ana-Oğul Sakarya Zaferine Doğru] Kağnı ile Cepheye mühimmat taşıyorlar, katıkları sade ekmek... Köy harabe olmuş, minare yıkılmış, evler yakılmış kara duman tütüyor... Kurtuluş Savaşı'nın ilk propaganda afişlerinden... Afişin üstünde "Halâskârân-ı İslâm (İslam'ın Kurtarıcıları)" yazmakta ve başkomutan Atatürk olmak üzere Milli Mücadelenin kahraman Türk Komutanları* resmedilmektedir. Türk Kadını, milli mücadelenin tam ortasında, merkezinde yeralmaktadır ve kahraman Türk halkını sembolize etmektedir. Türk kadını, bağımsızlığımızın sembolü şanlı Türk Bayrağını giymiş, elindeki (İskit Türklerinden beri kullanılan iki tarafı keskin ucu sivri Akınak/Akıncı kılıcı) kaması ile Misak-ı Milli sınırlarımızı işaret etmektedir. *Resimdeki Türk Komutanlar sırası ile: ortada Baş Komutan Atatürk, soldan sağa Rauf Orbay, İsmet İnönü, Cafer Tayyar Eğilmez, Refet Bele, İzzettin Çalışlar, Ömer Fahrettin Türkkan, Fahrettin Altay, Cevat
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
''İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha etkilidir.'' (Paulo Coelho) -"Savaştan çıkmış gibi yüzün, bu yaralar bu bereler nedir?" dedim Şaman'a +"Yarasız Kurt olmaz, kabuk kırılmadan tohum çıkmaz, ağaç budanmadan meyveye durmaz, savaşmadan hiç bir zafer kazanılmaz..."Dedi bana... Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Yolunda yalnız olmayacaksın; orada, aynı hedefi izleyen başkaları ile beraber yürüyeceksin. Bu yaşam yarışında, diğerleri, yetenekleri bakımından sizi geçebilirler. Bir başarı, elinizden kaçabilir. Bundan dolayı, onlara kızmayınız ve elinizden geleni yapmışsanız, kendi kendinize de kızmayınız. Asıl önemli olan başarı değil, çabadır. İnsanın elinde olan ve onu memnun eden ancak çabadır." "Türk, tutsaklık kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti tutsak olmamıştır." ATATÜRK
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
''Şunu gayet iyi bilmelisiniz: Mahvolmuş, vatanı parçalanmış, çok zelil bir dünya karşısında yok olmaya giden Türk milletinin yeniden doğuşudur Sakarya.'' Prof.Dr.Halil İNALCIK (Tarihe Düşülen Notlar, Cilt I, Timaş Yayınları, s. 94.) Ateşi ve ihaneti gördük... 1 Eylül 1921 de Atatürk, Türk Ordusuna komuta ederken, Sakarya'da düşmanla savaşırken, Türk Milleti cephelerde ölüm kalım mücadelesi verirken, son Osmanlı padişahı Vahdettin Sarayda, 18 yaşındaki 5.Karısı Nevzad Hanım ile gerdeğe giriyordu... Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İnsansan aklını ver başına Gözünü aç gafil olma işine Kendi özünün mertebesini fark et Aklını ışık denizine gark et Cümle alem kabul etti dirliği Birliğe yetti kamunun varlığı İl emin Töre düz oldu... *** Özünü bil ki; sen canı cihansın Özünü bilmezsen kavmi cansın Özünü bilmeyen insan değildir Ona hayvan demek noksan değildir. Ulu Türk Ozan Kaygusuz Abdal/Sarayname Abdāl Mūsa Hazretleri'nin - Pend ū Nasīhatnāmesī'dir - Evvel sırrını kavi (sıkı) sakla, çok soyleme, muin ol, kavgalı yerden kaç, bilmediğün kişiye (mukârin) yakın olma, düşmanlığı sâbit olan kişi ile dost olma, bir kimsenūn başına gelen musībetüne gülme, senden ulu kimesnelerle mücâdele etme, doğru (müstakim) ol, musibete sabreyle, önce düşün, (fikir idüb-düşünüb) sonra söyle, her çocuk ve kadına sır ve söz soyleme, ibâdete ve mala güvenme, halim ve selim ol, inkârcılara (münkire) gönül verme, evliyâullâhın sözlerini inkârcılara (münkirlere) söyleme, dunyâya fazla meyletme, bir menfaat ugruna ba
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Van’ın Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Kalesi’nde, yapılan kazı çalışmalarında iki kulak kısmında sarkaçlı küpeleri, sol elindeki parmağında yüzüğü, boynunda kolyesi, haşhaş başlı süs iğnesi ve iki kolunda ejder başlı bilezikleri bulunan kadın iskeleti bulundu. Ekipte yer alan antropologların laboratuvar ortamında iskeleti incelemesiyle kadının ölüm nedeni ve net yaşı belirlenecek. Kazı başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Urartuların ölü gömme adetlerinde takıların önemini bir kez daha anladıklarını belirterek şu bilgileri verdi: “Son olarak ortaya çıkardığımız mezar, 20-25 yaşlarındaki bir kadına ait. Burada önemli olan, kadının tüm takılarıyla birlikte gömülmüş olması. İskeletin üzerinde adeta takı seti bulunuyor. Urartulu kadınların süslenme geleneklerinin çok üst düzey olduğunu gösteriyor. İskeletin soylu bir kadına ait olduğunu tespit ettik. Çünkü iki kolunda bilezik, sol elinde bronz yüzük, iki kulağında sarkaçlı küpe, boynunun alt kısmında süs iğnesi ve boynunda yarı değerli ta
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Körler ülkesinde, görenler suçlu sayılır Yalan meclisinde, doğrular taşlanır Gören ol kör olma, Bilge ol cahil kalma Ok gibi doğru ol, yay gibi eğri durma... Yalana da, harama da; Gözümüz, gönlümüz tok (kapalı) bizim... KURT BABA *** Kurumuş toprakları; yağmurlarla, rahmetiyle yeşerten Tanrım Gönül bağımız kurudu çorak oldu, sevginle, rahmetinle yeşert Tanrım... KURT BABA Fatih Mehmet Yiğit