Türk Töresine göre kadın ve erkek Törece eşittir. Cinsiyet ayrımı gözetmeksizin kadın ve erkek(Kağan ve Katun) hükümdar olabilir.

Nitekim İskit/Saka Türklerinin kraliçesi Tomris Katun, Ögeday Han'ın ölümünden sonra tahta geçen Naib Töregene Hatun ya da Turakine Hatun ile Delhi Türk Kadın Hükümdarı Raziye sultan Türk kadın yöneticilere güzel bir örnektir.

Buna mukabil Türk Soyculuğuna göre Türk kanı taşımayan Türk soyuna soyu dayanmayan Türklere yöneticilik yapamaz.Yani Türk Töresine göre yöneticilikte kadın ve erkek ayrımına bakılmaz ancak yöneticinin Türk olup olmadığına, Türk kanı taşıyıp taşımadığına, soyuna bakılır. Soyca Türk olmayan katiyetle Türklere baş olamaz...

İslama göre kadınların yöneticilik yapmayacağına dair hadis ise uydurma ve Kuran'a aykırıdır. Zira Kuran'da Hz.Süleyman kıssasında Yemen Kadın hükümdarı Belkıs'ın Hz.Süleyman vasıtasıyla Allah'a inanmaya başladığından övgü ile bahseder. Hz.Muhammed döneminde Hz.Muhammed'in eşi Hz.Hatice ticaretle uğraşan bir iş kadınıydı. Cemel savaşında Hz.Muhammed'in eşi Hz.Ayşe Hz.Aliye karşı orduya komutanlık etmiştir.( Gerçi Hz.Ayşe Hz.Aliye karşı fiilin de haksızdı ancak o devirlerde arap toplumunda bir kadının orduya ve bir guruba yöneticilik yapması konumuz açısından önemlidir)

Atatürk kadın erkek eşitliğini Türk toplumuna yeniden kazandırmış çoğu Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı sağlamıştır.

Türk töresince kadın ve erkek eşit olup sosyal hayatta kadın ve erkek her sahada, her alanda görev yapabilir. On bin yıllık Türk Töresi böyle emreder.

Fatih Mehmet Yiğit