Halka tepeden bakıp kendilerini efendi, halkı ise köle olarak görüyorlar. İşin ilginç yanı ise; bunu da halka inandırıyorlar. Egemenliği, halktan alarak kendi egemenliklerini kendi saltanatlarını kuruyorlar. Halk bir talepte bulunduğunda ise; Halkı azarlayıp: "biz neyi uygun görürsek neyi verirsek o kadar hakkınız, sizin neyinize refah ve zenginlik, biz hesap vermeyiz, hesap sorarız" diyorlar. Türkiyenin rejiminin, Ulus Egemenliğine dayalı Demokratik Cumhuriyet olduğununun, hukukun üstünlüğünün idrak ve bilincinde değiller. Sanki saltanat kaldırılmamışçasına; Kendilerini Sultan halkı ise teba olarak görüyorlar. "Siz bizim için çalışacak, bize hizmet edeceksiniz" anlayışındalar. "Biz, neyi uygun görürsek, neyi verirsek o kadar hakkınız, sizin neyinize refah ve zenginlik? Halinize şükredin, kaderinize razı olun bize biat ve itaat edin" diyorlar. Oysa hukukun egemen olduğu, Demokratik Cumhuriyetlerde, eğitimli, bilinçli, gelişmiş, uygar, modern toplum...