Hz. Yusuf bir gün aynada kendine baktı ve şöyle dedi: "Ben köle olsam iyi para ederdim"... Ve bir gün geldi ki; Hz. Yusuf köle pazarında hiç parasına satıldı. Diyeceğim o ki; ağzından çıkana dikkat et, gücüne kuvvetine güvenme, büyük laf söyleme...
Kayıtlar
Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Bedenin yaşlansa bile ruhun daima genç kalsın... Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı. Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı. Mimar Sinan, Süleymaniye Cami'sini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Cami'sini tamamladığında ise 86 olmuştu. Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı. Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı. Goethe, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu. Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Lepanto Savaşı” adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı. Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
SÜMERLİ LUDİNGİRRA'DAN ÇAĞLAR SONRASINA MEKTUP... ''...Biz yaptık onlar yıktılar,biz yaptık onlar yaktılar.Halkımız hatta krallarımız tutsak oldu.Ailelerimiz dağıldı.Tarlalarımız,bahçelerimiz kurudu,hayvanlarımız açlıktan öldü ve böylece kökü binlerce yıl önceye dayanan ulusumuz yoruldu,dayanamıyacak hale geldi ve içimize yavaş yavaş sızıp,bizi yiyen yabancıların kucağına bırakıverdi kendini.Onlar yönetiyor bizi şimdi.'' Bu öyküleri neden yazıyorum? Ben bir Sümerli öğretmen,şair ve yazarım.Yaşım yetmişbeşi bulduğundan öğretmenliği bıraktım çoktan;fakat şairlik ve yazarlığım ölünceye kadar sürecek herhalde. Bu yaşam öykümü daha çok gelecek nesiller için yazmaya başladım.Bizim ulusumuz,dilimiz,geleneklerimiz,sosyal yaşantımız,sanatımız unutuluyor artık. Bu güzel ülkemize her taraftan göz diktiler. Göklere uzanan basamaklı kulelerimizin, görkemli tapınaklarımızın, arı gibi işleyen çarşılarımızın, her tarafa ulaşan kervanlarımızın, dümdüz uzanan yolları
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Türkçüler, millî ülkünün temsilcisi olan kimselerdir. Bu türlü temsilcilikler demokratik seçimle değil, düşünceyi ileri sürmekle, onu savunmakla, uğrunda fedakârlığa, hatta belâya katlanmakla elde edilir. Bu temsilcilerin vergi kaçıran tüccarla, yalan söyleyen politikacı ile, satılık kalem sahipleriyle bir tutulmaya tahammülleri yoktur." Hüseyin Nihâl Atsız
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Goethe'nin __En ümitsiz kölelik, kendini özgür sandığındır__dediği durum ; Psikolojik Kölelik ; "Mazoşizm", Stockholm Sendromu", "Travmatik İnfantilizm'',"Frozen Fright " (Donmuş Korku) & ile boyunduruk altına giren kişilerin , diğer kişiyi efendi olarak tanıyarak pasifize olmaları sonucu kişisel farkındalıklarının gelişmememesi ve önemli olan tek şeyin efendilerinin düşünceleri olduğunu kabul etmeleri ile oluşan Efendi – Köle Diyalektiği (Alıntıdır)
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İŞTE ATATÜRK'ÜN 15 YILDA KURDUĞU FABRİKALAR! 1-Ankara Fişek Fabrikası (1924) 2-Gölcük Tersanesi (1924) 3- Şakir Zümre Fabrikası (1925) 4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) 5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926) 7-Uşak Şeker Fabrikası(1926) 8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926) 9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927) 10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927) 11-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928) 12- Ankara Çimento Fabrikası (1928) 13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929) 14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929) 15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930) 16-Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası (1930) 17-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi) 18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934) 19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934) 20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934) 21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934) 22-Bursa Süt Fabrikası (1934) 23-İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1934 Temel atma) 24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Duydum ki bazı çevreler,Hz.Muhammed'in hak peygamber olduğundan şüphe ediyorlarmış.O'nun hak peygamber olduğundan şüphe edenler,şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar.Hz.Muhammed'in bir avuç Müslümanla Mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir'de kazandığı zafer,fani insanların karı değildir ;O'nun peygamber olduğunun en kuvvetli işareti işte bu savaştır." GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Kaynak : (Hakikati Tasvir," Şemsettin Günaltay'ın anıları ",Ahmet Gürtaş,s.26 )
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Cumhuriyet düşüncede, Bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek Karakterli koruyucular ister. ATATÜRK "Herhalde millet, hükûmetin gözcüsü olmak gerekir.Çünkü hükûmetlerin yaptığı işler olumsuz olup da millet itiraz etmez ve düşürmezse, bütün kusur ve suçlara katılmış demektir." #MustafaKemalAtatürk Kaynak: Mustafa Kemal Atatürk, Vesikalar, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, Cilt III, Sayfa 1188, Vesika 220, Devlet Basımevi, 1969, Ankara ATATÜRK SÖZLERİ Atatürk ve görevin amacı “Yaşamımın bütün dönemlerinde olduğu gibi, son zamanların buhranları ve felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki, her türlü huzur ve istirahatimi, her çeşit kişisel duygularımı milletin kurtuluşu ve mutluluğu adına feda etmekten zevk duymayayım. Gerek askerî yaşamımın ve gerek siyasî yaşamımın bütün dönem ve bölümlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket kuralım, millî iradeye dayanarak milletin ve vatanın gereksindiği amaçlara yürümek olmuştur.” 1920 (Atatürk’ün S.D.I
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
“Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız.Aksine yükselmiş,ilerlemiş,medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız.Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur.İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız.”Gazi Mustafa Kemal Atatürk
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
17.yy Fransasından bir Fatih Sultan Mehmet (II.Mehmet) gravürü... Ön planda olan simgelere dikkat... "İNANÇ, SANAT, İLİM..." Osmanlı sultanlarının en özgür düşüncelisi hiç kuşkusuz Fâtih idi. Hristiyan dininin ilkelerini yetkili bir kişiden öğrenmek için Patrik Gennadius’a Hristiyanlık üstüne bir risâle yazmasını emretmiş; Trabzonlu Amirutzes, İmrozlu Kritovulos ve Anconalı Ciriaco gibi Yunan ve İtalyan bilginlerini sarayında toplamış, Amirutzes’e bir dünya haritası ısmarlamış, Batlamyus’un coğrafyasını Türkçeye çevirtmiş, sarayda Yunan ve Latin klâsiklerinden bir kütüphane kurmuştur. Saray duvarlarını İtalyan sarayları gibi freskolarla bezediğini ve portresini yapması için Venedik’ten getirttiği Gentile Bellini’ye iltifatlar yağdırdığını biliyoruz. Berlinghieri, Geografia’sını, Roberto Valturio da De re Militari adlı önemli yapıtını Fâtih’e sunmayı arzu etmişlerdi. Giovanni-Maria Filelfo Amyris adlı kasidesinde Fâtih’i övmüştür. Bütün bunlar, bazılarının on
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İdrak sahipleri için cehalet ve şarlatanlığı takdir etmek doğaldır ki müşkül değildir. *** Bir devlet adamı, kendi insani hislerine tabi olarak devlet meselelerini halledemez, o salahiyete sahip değildir. Memleket, kimsenin malikanesi değildir. Yalnız, biz Türkler memleket ve milletin idaresini elimize aldığımız zaman, kendi şahsi davranışlarımızdaki cömertliği, devlet meselelerinin ecnebilerle hallinde düstur ediniyor, bir çocuk gibi aldanıyoruz. *** Bir defa eğitim ve öğretim, ana kucağında başlar, ayrıca erkekler de böyledir. Okuldan insan, mükemmel bir model olarak çıkmaz. Hayata, medeniyete ve her şeye ait hakiki ve merkezî eğitim, kanaat ve özgün düşünceler, okuldan ve genel hayata bizzat ve bilfiil katıldıktan sonra ve insanları, memleketleri, işleri dokunarak inceleyip araştırarak kazanılır. *** Tereyağı yok, ekmek yok, şeker yok, süt yok. Şekersiz çay, iki yumurta bal getirdi. Emir erim, cebime yolda ufak bir parça kuru ekmeği sokmuş, onunla meseleyi hallettik.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
29 MAYIS 1453 İSTANBUL'UN FETHİ KUTLU OLSUN “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”[1] Hz.Muhammed (sav) “İmkanın sınırını görmek için, imkansızı denemek lazım.” (Fatih Sultan Mehmed Han) Fatih Sultan Mehmed Han, Osmanlı padişahlarının yedincisi, II. Murad Hanın oğlu ve II. Bâyezid Hanın babasıdır. 1431’de Edirne’de doğdu. Daha 22 yaşında iken 29 Mayıs 1453'de İstanbul’u alarak, Bizans İmparatorluğu’na son veren bu büyük hükümdar Arnavutluk’u, Bosna ve Hersek’i almış, Yunanistan’ın fethini tamamlamış ve Balkanları idaresi altında birleştirmiş, Trabzon-Rum Pontus Devleti’ne son vermiştir. Toplam 2 İmparatorluk, 4 Krallık, 6 Prenslik ve 5 de Dükalık olmak üzere, 17 devlet fethetmiştir.Aldığı eğitimle Yunanca, Arapça, Latince, Farsça ve İbranice dillerini çok iyi bilmekte ve konuşup yazmaktadır. Dünya harp tarihinde ilk defa sağlam kale surlarını devirmek için kendi icadı olan Şahi toplarını döktürmüş ve İsta
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Platonun ünlü mağara alegorisi; Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.. Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar... Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemi
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
TÜRKÇÜ DÜŞÜNCE İÇİN KIBRIS SORUNUNUN TEK ÇÖZÜM YOLU: KIBRIS BİR AN ÖNCE İL YAPILMALI VE TÜRKİYE'YE BAĞLANMALIDIR... Kıbrıs için tek çözüm bizim açımızdan Kıbrıs'ın Hatay Örneğinde olduğu gibi sözde bir referandumla il yapılarak Türkiye'ye bağlanmasıdır. Ayrıca Kıbrısta tıpkı Ege Ordusu gibi Akdeniz ordusu hava ve deniz üssü kurulmalıdır. Bu güne kadar KKTC tanınmadığı gibi Rumların AB ye katılımıda KKTC yi zor durumda bıraktı. Türkiye bir an evvel Kıbrısın il yapılmasını sağlamalıdır. Kıbrıs'ı 1974 de Kıbrıs Barış Harekatıyla Türk askeri kan dökerek kazandı masada Kıbrısı kaybetmeyelim. Kıbrıs'a hakim olan Doğu Akdenize ve Batı ortadoğuya hakim olur. Tanrı Türk'ü korusun Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Alimin ölümü, Alemin ölümü gibidir" der Türk Atalarımız... Abdulahad Mahdum Uygur Türk alimi 86 yaşındayken geçen sene bu günlerde esaret altında tutulduğu Kızıl Çin zindanlarında görmüş olduğu ağır işkenceye yaşlı vücudu dayanamadı ve işkence sonucu şehid edildi. Uzun süre şehadeti ailesinden ve yakınlarından saklandı. Ruhu şad mekanı Cennet olsun. Kızıl Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'ın özgürlüğü için mücadele eden Uygur Türklerine terörist yakıştırması yapan Kızıl Çin ağızıyla demeç veren resmi yetkililere sesleniyorum: "86 yaşındaki bu nur yüzlü piri fani mi? Terörist. Yoksa onu bu yaşında zindanlarda işkenceyle şehit edenler mi? Beyanat verirken Allah'tan korkun insan olun biraz"... Halen 2 milyonun üzerindeki Uygur Türk'ü Kızıl Çin'in temerküz toplama kamplarında işkence görmektedir. Tanrı Türk'ü korusun... Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
“Ne zaman dans edersen, nerede dans edersen, Dünya ' yı iyileştirmek için dans et!" ***Whenever you dance, wherever you dance, dance to heal the earth!*** Dans etmek güçtür. Dans etmek de bir dua. Bazıları her şeyin dans olduğunu söyler. En büyük dua dünya ve insanlık için olanıdır.. Sevgiyi göstermek için,adalet için,şifa getirmek,başkalarının içinde iyi olanı ortaya çıkarmak,,herşey gelecek nesillerin mutluluğu için olmalı”. Kızılderili Şaman
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Mısır Kralı Akhenaton'un Şiiri" "Tanrı uludur, birdir, tektir Ondan başkası yoktur Bir tanedir O'dur her varlığı yaratan.... "Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh... Ta başlangıçta vardı Tanrı, Tek varlıktı o. Hiç bir şey yokken o vardı. Her şeyi o yarattı Ezelden beri süregelen varlığı, Ebediyete kadar sürecek, Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu. İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman."
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Bozkurtlar çile çekti Şehid oldu Çakallar ihanet etti post'a kondu... ... Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz, Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz. Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür, Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür. Size selâm gönderdi kırk yiğidiyle KÜRŞAD Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! imdat! Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa? Sükut neyi halleder, yaran oyuk oyuksa? Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz! Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz. Namus lekesi değil alnımdaki bu leke, Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri, Şimdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri... Mütefekkirler echel, realistler yalancı, Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı... Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer Otağımda cellatlar... Kaçmak!.. Bu neye değer! Ne papyon kravatlı, ne rugan papuçluyum Halisane Türk'üm ben, onu
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ATATÜRK'ÜN BURSA AMERİKAN KIZ KOLEJİNİ KAPATMASI.. Resimdeki:Atatürk tarafından kapatılan Amerikan Kız Mektebidir. Bursa Amerikan Kız Mektebi,1854-1928 yılları arasında Bursa'da hizmet veren lise düzeyinde bir okuldu.Okul,misyonerler tarafından kurulmuştur.Başlangıçta gayri müslimleri eğiten okul,Cumhuriyetten sonra Türk öğrencileri eğitmiştir. Okulun kapatılması ile ilgili olaylar şöyle gelişti : 22 Ocak 1928'de Cumhuriyet Gazetesinde Bursa Amerikan Kız Koleji'nde okuyan 4 kız öğrencinin Hrıstiyanlığa geçtiği yolunda bir haber çıktı.İddiaya göre öğrenciler,sabah erken vakitte Amerikalı öğretmenlerle beraber dağlara-tepelere çıkıyor,yemeklerden önce hızlı hızlı bazı dualar okuyorlardı.Bu iddia Türk ve Amerikan basınında çok yer tuttu.Müfettişlerin incelemesi sonucu 4 arkadaşın davranışlarında tuhaflık sezen ve onları takibe alan 12 kişilik bir öğrenci grubu arkadaşlarının hatıra defterini gizlice alarak içlerinde İsa'ya duyulan sevgi ve Hristiyanlığın
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Benim düşünce ve inancıma göre, Müslüman olmak; Arap gibi giyinmek, Arap gibi düşünmek, Arap gibi konuşmak, Arap gibi yaşamak Tekfirci, şekilci, ruhbancı Gerici ve yobaz olmak değildir. Benim düşünce ve inancıma göre, Müslüman olmak; Tek Tanrı'ya inanmak ve O'na tapmak İyi,doğru ve dürüst yaşamak Sevgi dolu, hoşgörülü ve yardım sever olmak Tabiatı,Doğayı ve canlıları Tanrı'nın emaneti bilip korumak Kula kul olmamak, Haksızlık yapmamak, Daima Adil olmak ve Haktan yana durmak, Paraya, otoriteye ve güce tapmamak Aklı ve Bilimi kullanmak Ahlaklı ve Erdemli olmak Arapçı, hurafeci, gerici, Ruhbancı ve şekilci olmamaktır... Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÇOK ESKİ BİR TÜRK ATA ÖĞÜDÜ: Üşümüşü ısıt Susamışı içir Acıkmışı doyur Kopmuşu birleştir Zayıfa yardım et Yüzüstü düşeni alnından tut Sırtüstü düşeni ensesinden tut... Saha/Yakutçası: Tonmutu irier Utappıtı ihert Aaspıtı ahat Bıstıbıtı salğaa Kıammakka kömölös Umsa tüheeri gımmıtı Süühütten öyöö Tiere tüheeri gımmıtı Keteğitten öyöö...
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
''Asla ümitsizliğe düşmedim. Ve maksadıma erinceye kadar hiç bir zorluktan yılmadım.'' Başbuğ EMİR TİMUR ''Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.'' Uluğ Başbuğ ATATÜRK Umut biziz, Umut bizim Türklük ruhumuzdur Damarlarımızda dolaşan asil kanımızdır... Fatih Mehmet Yiğit
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ATATÜRK SÖYLEV VE DEMEÇLERİ Gazi Mustafa Kemâl Atatürk: “Şurada acıklı bir gerçek olmak üzere bildireyim ki, ülkemizde pek çok yabancı parası ve bir çok propagandalar dönüyor. Bundaki amaç pek açıktır ki; ulusal eylemi başarısız bırakmak, ulusal isteklere inme indirmek, Yunan, Ermeni isteklerini ve yurdun kimi önemli kesimlerini işgal amaçlarını kolaylaştırmaktır. Bununla birlikte her dönemde, her ülkede ve her zaman ortaya çıktığı gibi bizde de kalp ve sinirleri donmuş, anlayışsız insanlarla birlikte vatansız ve aynı zamanda kişisel emel ve çıkarını, yurt ve ulusun zararında arayan alçaklar da vardır.” (23 Temmuz 1919 - Erzurum Kongresi) "Bir millet savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bir ulusal eğitim programından söz ederken, Doğu'dan ve Batı'dan gelebilen bütün etkilerden tümüyle uzak, ulusal kişiliğimiz ve tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
“Umay Meselesi ” Üzerinden 1358 yıl geçmiş olmasına rağmen, Göktürk Kitabeleri hakkında bugüne kadar geniş bir araştırma yapılmamıştır. Zaman zaman birtakım incelemeler yapılmıştır, ancak bu yeterli değildir. Bundan dolayı, Göktürk Kitabelerinde birçok husus karanlıkta kalmaktadır. Bazı ilim adamlarının üzerinde kısaca durduğu ve tam manası ile bir açıklığa kavuşturulmamış olan “Umay Tanrıça” meselesi de bunlardan biridir. UMAY ANA M.S. 6-7. yüzyıllar..Tanrıça Umay Anaya ait tasvirler..Başında Kut ifade eden Halesi, Kuş kanatları, Üç dilimli tacı, elinde Ant Kadehi ile. Daha önce bu konuyu bir makalemizde işaret etmiştik. Fakat konu üzerinde fazla durmadığımız için, burada meseleyi biraz daha açarak, okuyucunun bir neticeye varmasını kolaylaştırmaya çalışacağız. UMAY kelimesi ilk olarak Orhun Kitabelerinde geçmektedir: “Babam Kağan uçtuğunda küçük kardeşim Kül Tigin yedi yaşında kaldı… Umay gibi annem hatunun devletine (Kül Tigin Abidesi, Doğu Cephesi) ve Tanrı, U
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Aşağıdaki yazı (M.Ö.2000'lerde Anadolu da hüküm süren) HİTİTLER dönemine ait yakarış duasıdır... *Tanrım beni yavaşlat, *Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir… *Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele… *Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver. *Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür. *Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol… *Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret… *Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. hatırlat ki, yarısı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yasamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim… *Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.Bakıp göreyim
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Lozan Antlaşmasından 9 yıl sonra 1933 yılında Atatürk'le General Mac Artur görüşmesi esnasında Atatürk tarafından söylenen söz: ''Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dâhil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım.'' (Türk Silahlı Kuvvetler Dergisi, syf: 26, sayı: 333, Temmuz 1992)
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İSVEÇ HÜKÜMETİ ÖN-TÜRKÇE (RUNİK) YAZILARI YASAKLAMAYA ÇALIŞIYOR İsveç Hükümeti Runik alfabeli yazıları ve simgeleri ırkçılığı teşvik ediyor diye yasaklayacakmış, İsveçte ve İskandinavya bölgesinde bulunan tarihi taş yazıtlarda kullanılan Runik diye tarif ettikleri yazı aslında Ön-Türkçe yazılar.Çoğu harf karakteri Gök-Türk alfabesi ile aynı... Acaba bu yasaklamanın arkasında İsveçlilerin Türk köklerine ulaşmalarına engel olmak mı var? Malum İsveççe ile Türkçe arasında bir bağ var. Bunu, 18. yüzyılda yaşayan ve İsveç tarihi araştırmalarının kurucusu sayılan Prof. Sven Lagerbring eserleri söylemekte. Ayrıca İskandinavya masal ve söylenceler ile Saga/Sagu ve Destanlarda Asya'dan Türk ülkesinden Avrupa ya gelen Odin Kağanın o bölgeyi fethettiği yazmakta. Fatih Mehmet Yiğit İlgili haber linki: http://idavoll.e-monsite.com/blog/societe/suede-le-gouvernement-veut-interdire-les-runes.html