Ayarını bozduğun kantar Gün olur seni de tartar Türk Atasözü *** İçeride ne varsa dışarı o yansır Zaman, herşeyin foyasını çıkarır... Türk Atasözü
Kayıtlar
Gel beri sır verme nadana hara Namert ile esrar (sır/hikmet) söyleşilir mi Muhabbet istersen sadık dost ara Cinsi gayri ile huylaşılır mı Cahil-ü gümrahın düşme izine Bel bağlama muhanetin sözüne Varma meclisine bakma yüzüne Münkirin sohbeti dinleşilir mi Münkir olan mal buldukça kudurur Alemde adına ahmak dedirir Cömert olan bir nan(ekmek) bulsa yedirir Cimri ile altın paylaşılır mı Er olanlar hali olmaz çilleden Aşıklar Hak için geçti kelleden Celale uğrarsın sakın silleden Aslan ile oyun oynaşılır mı Gel ey SIDKI mertler ile sürüşme Haddini bil anka ile yarışma Gerçeklerin cümbüşüne karışma Deryanın dalgası anlaşılır mı Sıdkı Baba (Âşık Pervâne) Kaynak: Muhsin Gül, Sıdkı Baba Hayatı ve Divanından Örnekler, 1984 Türk Halk Türküsü https://youtu.be/9L1FsyEyPq0
1. Kartal yalnız uçar. Serçe, karga ve diğer küçük kuşlarla uçmaz. Soru şu: Beni aşağı çeken dar görüşlü insanlardan uzakta zenginim. Kartallar kartallarla uçar. İyi arkadaşlıklar seçin. 2. Kartalların net bir görüşü vardır. 5 km uzaktaki nesnelere odaklanabilirler. Engel ne olursa olsun kartal avını yakalamaya odaklanır. Sor: Odaklanın ve engeller ne olursa olsun odaklanın ve başaracaksınız. 3. Kartallar geyik yemezler. Sadece taze et yerler. Soru şu: geçmiş başarılara yaslanmayın, meydan okuyacak yeni sınırlar arayın. Geçmiş geçmişte kalsın. 4. Kartallar fırtınaları sever. Yuva toplandığında, kartal aşağı süzülür ve pençelerini kullanarak yuvanın üzerine çıkar. Bu, kartalın kanatlarını dinlendirmesini sağlar. Ancak diğer kuşlar fırtına gördüklerinde ağaç dallarına ve yapraklara saklanırlar. Sor: Sizi eskisinden daha güçlü ve daha iyi yapmak için zorluklarla yüzleşin. Daha yükseklere ulaşmak için hayatın hızını kullanın. Başarılı insanlar daha yükseğe tırmanmakta
Kadını şeytanlaştıran, mutlak kötülüğün kaynağı, köle,cariye,aklı kıt, ikinci sınıf insan, fuhuş metası, alınıp satılan mal gibi gören din anlayışı ortadan kaldırılmalı. Kadını,Erkekle eşit gören; Türk Töre, Ahlak ve Erdemi tesis edilmeli. "Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde. Hakk’ın yarattığı her şey, yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok. Noksanlık da, eksiklik de; senin görüşlerinde." Türk Bilge Eren H.Bektaş-ı Veli
Kuraklık ve rant uğruna uygulanan çarpık kentleşme nedeniyle Türkiyedeki göçmen kuş türleri tehlikeye girmiş. Allı Turnalar, Yaban Kazları; Türkülerden halı-kilim motiflerine değin Türk kültürünün bir parçası çağlar boyu biz onlarla göç etmişiz. "Allı Turnam bizim ele varırsan" Türküsünü söylediğimiz o Turnalar yok oluyor. Aşık Paşanın Türkistandan Anadoluya birlikte geldiğimizi söylediği o yaban kazları da yok olmak üzere, tıpkı güzelim ormanlarımızın, bizi biz yapan Türk kültür ve değerlerimizin. Türk Varlığımızın yok edilmek üzere olduğu gibi. Ne diyordu Aşık Paşa: Dünya, Türkistan Dağıdır kaz'ı çok Ahiret ummandürür gevheri çok Uça geldik Dünya dağın yayladuk Ahiretten yana uş azmeyledik... Dost bizimdür, ev bizimdür, söz bizüm Göz, gövde, şol gördüğümüz ten bizüm Gördüğün yüz giru sensin görsena Pes sana hoş nazarla baksana... Biz'iz ol kim Tengri azad eyledi Bizüm ile mülkü abad eyledi... Türk Bilge Eren Aşık Paşa/Garibname (12.Y.Y. Kırşehir) Resimler: Afra
Evine hırsız girse, çoluğunun çocuğunun namusuna biri el uzatsa öldürecek insanların, sırf siyasi görüşleri nedeniyle; memleketin soyulmasına, kamu kaynaklarının yağmasına, el kadar çocukların sözde dini vakıf ve tarikat yuvalarında tacizine ses çıkarmaması manidar. Önce; Milli Ahlak ve şuur. Türk Erdemi, Türk Töresi bunu emreder. Gerisi lafügüzaf... Fatih Mehmet Yiğit
Seyyah olup şu alemi gezerim Bir dost bulamadım gün akşam oldu Kendi efkarımca okur yazarım Bir dost bulamadım gün akşam oldu İki elim gitmez oldu yüzümden Ah ettikçe yaşlar gelir gözümden Kusurumu gördüm kendi özümden Bir dost bulamadım gün akşam oldu Bozuk şu dünyanın temeli bozuk Tükendi daneler kalmadı azık Yazıktır şu geçen ömrüme yazık Bir dost bulamadım gün akşam oldu https://youtu.be/6hF9tH2AayI Kul Himmet Üstadım ummana dalam Gidenler gelmedi bir haber alam Abdal oldum şal giyindim bir zaman Bir dost bulamadım gün akşam oldu Aşık Kul Himmet Türk Halk Türküsü Seslendiren: Muharrem Temiz&Cengiz Özkan
- ŞAHSİ SİYASET YERİNE TÜRK DEVLET SİYASETİ - ŞAHSİ PROGRAM YERİNE TÜRK DEVLET PROGRAMI. Atatürk diyor ki: “Efendiler, birçok alimler mütefekkirler, müteşebbisler zaman zaman, asır asır bu vatanı mamur etmeye, Halas-ı hakikiye mazhar etmeye çalışmışlardır. Bütün kalp ve vicdanlarıyla akıl ve anlayışlarıyla çalışmışlardır. Görüyoruz ki, sonuç bize bir başarı görüntüsü arz etmiyor. Bunun sebebi nedir? Bunun nedeni beyefendiler, şimdiye kadar şahsi siyaseti, şahsi programı tatbik etmek Fakat bir devlet siyaseti ve devlet programı takip etmemek… Halbuki olumlu apaçık, akıllı, emin, sabit bir program gerekli, özgür bir şekilde ve daima ve herkes tarafından ileriye götürülmek lazımdır. İşte önemle araştırıp inceleyelim. Şimdi böyle bir programın esaslarını düşünelim. Ve bu millet ve memleket için bir ilke ve mesai vücuda getirelim! Efendiler, bir fikrin faaliyete geçebilmesi için bittabi o fikrin sahibi ve sahipleri olmak lazımdır. Ve fakat bu fikrin sahip ve sahipleri kendi başına ve
.jpg)
Od/Ateş/Işık kültü; Türk kültür sanatında Bilgelik sembolüdür. Bu nedenle; Bilgelik Işığını taşıyanlara Türklerce; (ışık taşıyan anlamında )Aşık, (yanarak Ozlaşan anlamında )Ozan ve (ışık saçan/yayan/karanlıkları aydınlatan anlamında )Aydın denilmektedir. Araplar aşk kelimesinin "aşeka" zehirli sarmaşık kelimesinden türediğini söyleselerde Türklerde ise Aşk kelimesi "Işık" kelimesinden türetilmiştir. İslam öncesi Türkler Kam ve Şamanların ateş kültünden etkilenerek Oz tabiri kullanmışlardır. Kam ve şamanların kendinden geçip esirerek ateş etrafında dönmelerine Türkler ozlaşmak yani yanarak Tanrı katına erişmek demişlerdir. Kimün içinde Tengri otı/ışkı bolsa, kişiler otındın neteg korkar... Kimin içinde Tanrı ateşi/aşkı olsa, insanların vereceği zarardan korkmaz... Harezm-Kıpçak Türk Atasözü. Bu nedenle halk aşıklarına Türkler ozan demişlerdir. Ozanlık geleneğinden ve kültüründen olsa gerek Hoca Ahmed Yesevi Divanı Hikmetinde, Yunus Emre Divanında, Ali Şir Nevai Seb
İngiltere British Müzesinde sergilenen İskit Saka Türklerinin devamcısı ve ardılı sayılan Akhun veya Alkhan Hun Türklerine ait olduğu değerlendirilen üzerinde Atlı Hun Türk Savaşçı/Kağanlarına ait avlanma sahneleri ve değişik tasvirler bulunan gümüş kase. Atlı Türk Savaşçı Avcı betimlemelerinde; eski Türk geleneği gereği Atların kuyrukları bağlı, savaşçıların ellerindeki ok yay ve silahlar Türklerde aynı zamanda hakimiyet, egemenlik sembolü anlamını taşır. Av sahnesi ise tasviri çizilen savaşçının yani Kağanın erk ve gücünü (güçlü bir Kağan oldugunu) ifade eder. Bazı tasvirlerde Türk Atları Kanatlı olarak gösterilmiş. Eski Türk Atasözü: "At, Türk'ün kanadıdır" der. Yine Türk mitolojisinde "Tulpar, Gök-At,Ak-Boz At" adı verilen Destansı Türk Atları kanatlı olarak veya uçma kabiliyetine sahiptir. Yine tasvirlerdeki Türk savaşçılarında; erlik sembolü gereği kulakları küpeli, İskit Başlıklı ve Başında Türklerin Ulusal sembolü sayılan Kün-Ay adı verilen Ay-Yıldız sem
"Hiç kimse; görmek istemeyen kadar kör değildir." (İbn-i Sina) *** Gerçek kör, görmeyen değil Görmek istemeyendir... Hasta bir toplumdan sağlıklı davranış beklemek, aptallıktır. Fatih Mehmet Yiğit *** Eğer hırsızlar yollarda güvende yürüyorlarsa, bunun iki nedeni vardır; Ya rejim büyük hırsızdır veya halk aşırı aptaldır. -Lee Kuan Yew
Eski Türk Sosyal Yaşamında; yokluk, yoksulluk yoktu. Sosyal Devlet kültürü; yardımlaşma ve dayanışma vardı. Bunu aşağıda görüleceği üzere Oğuzname Dede Korkut Destanlarında görmek mümkündür: "Oğuz Beyi Dirse Han, Hanım ehlinin (eşinin) sözüyle Ulu Toy eyledi, dilek diledi. Attan aygır, deveden buğra, koyundan koç kırdırdı. İç Oğuz, Dış Oğuz beylerini üstüne yığınak etti. Aç görse doyurdu. Çıplak görse donattı. Borçluları borcundan kurtardı. Tepe gibi et yığdı. Göl gibi kımız sağdırdı."
NE İÇİNDEYİM ZAMANIN Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Başım sükutu öğüten Uçsuz bucaksız değirmen; İçim muradına ermiş Abasız, postsuz bir derviş. Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi, masmavi bir ışık Ahmet Hamdi TANPINAR
Bir adın kalmalı geriye Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde Aynaların ardında sır Yalnızlığın peşinde kuvvet Evet nihayet Bir adın kalmalı geriye Bir de o kahreden gurbet Sen say ki Ben hiç ağlamadım Hiç ateşe tutmadım yüreğimi Geceleri, koynuma almadım ihaneti Ve say ki Bütün şiirler gözlerini Bütün şarkılar saçlarını söylemedi Hele nihavent Hele buselik hiç geçmedi fikrimden Ve hiç gitmedi Bir topak kan gibi adın İçimin nehirlerinden Evet yangın Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan Evet kaybetmenin o zehirli buğusu Evet nisyan Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı Bu sevda biraz nadan Biraz da hıçkırık tadı Pencere önü menekşelerinde her akşam Dağlar sonra oynadı yerinden Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca Sen say ki Yerin dibine geçti Geçmeyesi sevdam Ve ben seni sevdiğim zaman Bu şehre yağmurlar yağdı Yani ben seni sevdiğim zaman Ayrılık kurşun kadar ağır Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın Yine de bir adın kalmalı geriye Bütün kırılmış ş
.jpg)
Okumayan, düşünmeyen, dorgulamayan cahil toplumlarda Demokrasi; siyasetçiletin halkı türlü yalanlarla aldattığı, yönetenlerin halk için değil halkın yönetenlere çalıştığı, adil gelir dağılımı ve sosyal adaletin olmadığı, halkın yönetenlerden değil yönetenlerin halktan hesap sorduğu, Adaletin haklıdan değil güçlüden yana uygulandığı, Egemenliğin Halka değil yönetenlere ait olduğu, gücün tek bir elde toplandığı yönetim şeklidir. Fatih Mehmet Yiğit
İnsanın büyüklüğü; Mevkisiyle, makamıyla değil! Erdemiyle, ahlakıyla, Edebiyle, adabıyla Her şeyden evvel insanlığıyladır... ... Büyüklenme ey insan! Başınla göğü delemezsin Sen şu koca Evrende Bir toz tanesi bile değilsin... KURT BABA Fatih Mehmet Yiğit 💫 Güney Amerikalı ressam ve müzisyen Pablo Carlos Budassi, Princeton Üniversitesi’nin logaritmik haritaları ve NASA uydularının çektiği fotoğrafları sayesinde evreni ‘tek bir göze sığdırdı’. Söz konusu karede, evrenin bugüne kadar gözlemlenebilmiş tüm kısımları bir arada görülüyor.
Uğur Mumcular, Bahriye Üçoklar, Ahmet Taner Kışlalılar, Necip Hablemitoğlular; Aydın oldukları, hırsız, düzenbaz, Cumhuriyet karşıtı, gerici yobaz ihvancı tehlikeyi önceden gördükleri için susturuldular. Aydınları susturulmuş bir toplum; karanlıkta kalmaya mahkumdur. Bombalı suikast sonucu Şehit edilen Türk Gazeteci, araştırmacı, yazar Uğur Mumcu'yu saygı ve rahmetle anıyorum ruhu şad mekanı Cennet olsun... Fatih Mehmet Yiğit
