Kayıtlar

Resim
  TÜRK TÖRESİ GEREĞİ; YÖNETİCİLER DAİMA ULUSUNU DÜŞÜNMELİ, ADİL OLMALI, ULUSUNUN MUTLULUK, REFAH VE ZENGİNLİĞİ İÇİN ÇALIŞMALIDIR.  Bey zahmet çekip memleketi tanzim ederse (ülke ve halkı için çalışırsa, adil kanunlar uygularsa, sosyal adaleti sağlarsa) halk kendi kendine zenginleşir. Halk zenginleşirse beyin her arzusu yerine gelir. Ey devletli hükümdar, kuldan fakir adını kaldıramayan nasıl bey olur. Kutadgu Bilig Türk Bilge Yûsuf Hâs Hâcib *** İlimizin Beyi Kutlu olsun evi Şad olsun günü Uzun olsun ömrü İl yoksulunu savundu Çıplağı giydirdi, açı doyurdu Zalimlerden mazlumu Ezilmekten korudu... (Başkurt Türkleri Bikyen Mergen Batur Destanı) *** Gözü güzel iyi halkım Yakasız elbise olmaz Adaletsiz halk olmaz Attan yaya yürümeyin Atın güzeline binin Elbiseden çıplak yaşamayın Elbisenin güzelini giyin… (Hakas Türkleri Altın Çüs Destanı) *** “Halkımın içinde fakir kalmasın Zulüm gören fakire hayvan paylaştırıp verin Giyimi olmayan baldırı çıplaklar Altın gümüş alsınlar, Pazara gitsinler
Resim
  Yaş ilerledikçe insanın başı; gürültüyü, patırtıyı, tartışmayı kaldırmıyor. Bu yüzden (iftiracı, yalancı, düzenbaz, sahtekar, iki yüzlü, çıkarcı, yalaka, sömürgen) insanlardan ve dahi kalabalıklardan, gözden uzak yaşamak benim için en doğrusu.  Bu nedenle; sosyal biri değilim. Tabiatım ve kişiliğim böyle. Tanıyanlar tanır. Hatta bu konu ile ilgili ciddi derecede psikolojik rahatsızlığım dahi mevcut. Yaban'ım. İçinde yaşadığım çağâ uyumsuz bir yabancıyım. Bilgi darağacığım kapsamında; okuduklarımı, binbir emekle araştırıp, öğrendiklerimi ve düşüncelerimi söz uçar yazı kalır misali karşılıksız, beklentisiz kaynaklarıyla; zayi olmasın, yitip gitmesin diye (asosyallikten uzaklaşarak mizacıma aykırı bir şekilde kendimi zorlayarak) paylaşıyorum.  Bu benim içinde yaşadığım Türk toplumuna karşı sorumluluğum, (büyüklerim öyle dedi) kök Atalardan gelen emaneti sahibine (Türk Ulusuna) teslim etmek; benim için vicdanı bir borç, bir yükümlülük.  Emaneti öz mirası bilenler okusunlar, aldıklar
Resim
  İSKİT SAKA TÜRKLERİNİN BİR KOLU: AŞKENAZLAR (MUSEVİ İSKİTLER) M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında İskit/Saka Türkleri ismi öz Türkçe olan Tanay Kağan öncülüğünde Kuzey Kafkasyadan Güneye inerek yaptığı akınlarla bugünkü Türkiye (Anadolu, Trakya), Suriye, Mısır ve Filistin'in bir bölümünü fethetmiş, bölgede egemenlik kurmuştur. Romalı Tarihçi Marcus Junianus Justinus Tarih kitabında konuyu şu şekilde anlatmaktadır:  ( I, 6);  "Doğrudur, çok eski zamanlarda Mısır kralı Vezosis (Sesostris) ve Skythia kralı Tanay (Tanaus) varmiş: onlardan birincisi sefer düzenleyerek, Pontus'a kadar gelmiş, diğeri ise Mısıra kadar gitmiştir." [2.1] İskitlerin çok büyük ve görkemli olan eylemlerini anlatırken kökenlerinden başlamalıyız; 2 çünkü imparatorluklarından daha az ünlü olmayan bir yükselişleri vardı; ne de kadınlarının cesur eylemlerinden çok erkeklerinin yönetimiyle ünlüydüler. 3 Erkekler Partlar ve Baktriyalıların kurucuları olduklarından , kadınlar Amazon krallığına yerleştiler
Resim
  -Aşığın Derdi- Sorarım yıldıza, aya Ararken gözlerim seni Benim gibi bir sevdaya Düşen gördüm bir de beni Ne zaman ki, insanoğlu;  Azar, garib elden yolu, Benim gibi gözler dolu, Yaşla selamlar Vatanı Bence, derdin en yamanı; Yitirmek, dert anlayanı  Her yetene sordum hani? Göster, bir dert anlayanı? Ah! Ey güzel elim, günüm, Düşse sana bir de yönüm Tanrım, olsun en son günüm Göster bana, "can" diyeni Ayrı düştüm ben yurdumla Giden bulut, gitme, dinle! Ağla bana öz dilimle, Türk aşığı söyleyeni Aşığın bir el (yurt) derdi var Eller okur, eller yazar Ben düzerim, zaman bozar Göz götürmez bu gülşeni Azerbaycan Türkçesi ile: “Aşiqin dərdi” Soraraq yıldıza, Aya, Ararkən gözlərim səni; Bənim kimi bir sevdaya Düşən gördüm bir də bəni! Nə zaman ki, insan oğlu Azar qərib eldən yolu; Bənim kibi gözlər dolu Yaşla salamlar Vətəni! Bəncə, dərdin ən yamanı İtirmək dərd anlayanı! Hər yetənə sordum hanı, Göstər bir dərd anlayanı?! Ah, ey gözəl elim, günüm, Düşsə sənə bir də yönüm?! Tanrım,
Resim
  Eski bir gelenektir;  Ozanlar, türküleriyle Şairler, şiirleriyle  Savaşçılar, yiğitlikleriyle İnsanlar, iyilikleriyle anılır... Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  "Ölüm hayattaki en büyük kayıp değildir!  En büyük kayıp, yaşarken içimizde ölenlerdir!" ~ N. Cousins,
Resim
  Aslanın; erkeği, dişisi olmaz. Aslan, aslandır. (Türk Atasözü) Ulu Türk Bilge Eren Hacı Bektaş Veli'ye bir gün sorarlar: Kadınlara, kız çocuklarına neden bu kadar değer veriyorsunuz..? Hünkar Şöyle cevap verir: Erkek aslan, aslan da;  Dşi aslan, aslan değil mi..? Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlık eksiklik, senin görüşlerinde... TÜRK BİLGELİĞİ