Kayıtlar

Resim
  Bize göre değil, bu devir Bu devir gününü gün edenlerin Namusu getirdi, dize bu devir Bu devir namusa, kin edenlerin Layıkıyız, hemşerim, layık bu derde Dini, dinsizliğe eyledik perde Hani o ümmeti Muhammed nerde? Bu devir parayı din edenlerin Bu devirde helal kazanmak ayıp Bu devir günahı bir yana koyup Bu devir; devleti, milleti soyup Sekseni, doksanı, bin edenlerin Bu devir alemi göz göre göre Kedileri bekçi yaptı ciğere Bu devir çaldığı minarelere Suratını kılıf edenlerin Bu devir deryayı açarken katre Bu devir katreyi verirken litre Bu devir santimi ölçerken metre Gramı tartarken,ton edenlerin Bu devirde işte böyle ticaret Onun için ne bet ne de bereket Ticaret hayali, tüccar hayalet Pamuğu satarken,yün edenlerin Bu devir dert Arif, derde yaramaz Köpeklere yarar, kurda yaramaz Bu devir yiğide, merde yaramaz Kahpeliği şöhret, şan edenlerin OZAN ARİF
Resim
  Sanma ki; yumruklarım çok küçük, Yüreğim, Tanrı Dağı kadar büyük. Doğu Türkistan'a Özgürlük! Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  Özü olmayanın gözü de olmaz. Ozi yoqnin köziyóq. (Özbekistan) Türk Atasözü  Açıklama: içinde; sevgi, iyilik, insaf, vicdan, merhamet, hak, adalet, bilgelik ve erdem bulunmayan, İçinde insanı duygular barındırmayan insanlar; Gerçeği görmezler, anlamazlar, bilmezler... Böylelerinden insaniyet beklemek; beyhude bir çaba, boş bir beklenti olur. Fatih Mehmet Yiğit
Resim
  -VİCDAN SIZLAR, VİCDANSIZLAR- Yürek kanar, vicdan sızlar Doğa ağlar, dağlar ağlar Madenlerimizi yağmalar İnsafsızlar, vicdansızlar Siyanürle toprak zehirlenir Hava zehirlenir, su zehirlenir Çevre kirlenir, doğa kirlenir Altın hırsı uğruna ülke kirlenir  Açgözlü, yağmacı, talancı bunlar Allahtan korkmaz, kuldan utanmazlar İnsanlıktan nasip almazlar Kalpsiz, ruhsuz, duygusuz insanlar Fatih Mehmet Yiğit Orman; havayı, suyu temizler. Toprağı erozyondan, çölleşmekten korur. Orman; yağmur çeker, havayı suyu temizlediğinden, orman olan yerde hastalık olmaz.  Hastalara şifadır orman.  Dertlilere dermandır orman. Bir ormanın oluşması için yüzlerce yıl gerekir. Yüzlerce yılda oluşan ormanlar ise; yanlış politikalarla ve ihmalkarlıkla birkaç günde yok edilebilir. Siyanürle Altın çıkartmak doğaya ve çevreye çok büyük zararlar verir. Bunlardan bazıları şunlardır:  1. Siyanür, bitki örtüsünü öldürerek ormanların yok edilmesine ileride ise erezyon ve çölleşmeye neden olur. 2. Siyanür, su kaynakları
Resim
  Yeryüzünde ilk kökler ortaya çıktığında Ve yeryüzü gökle çevrelendiğinde, İlk kez karlı dağ zirveleri yükseldiğinde Ve denizde ilk kez beyaz yeleli dalgalar çıktığında, Bulutların arasından güneş parladığında, Buzun altından su sızdığında, Kaşık ile yeryüzünü bölerken Ve kepçe ile su paylaştırıldığında, Muhteşem altın kayın, Sallanarak, ilk kez büyüdüğünde, Kanatlı kuş o eski zamanlarda, Kanatlarını çırpıp havalandığında, Su samuru o eski zamanlarda İlk sıçrayışını yapıp kaçtığında, Şimdiki kuşaktan önce, Eski kuşaktan çok daha sonra, Açık yerde, gizli yerde Rüzgârın bile ulaşamadığı yerde, Yüksek dağ silsilesinin eteklerinde, Beyaz denizin yanında, Otlayan sayısız yılkıların sahibi, Ve yönetimindeki halkın hanı iken, İhtiyar karısı Ah Olen ile Ah han bahadır yaşardı. Ungvitskaya M. A., Maynogaşeva V. E., Hakasskoye Narodnoye Poyetiçeskoye Tvorcestvo, Abakan 1984, 43-44. Güney Sibirya Türklerinin Geleneksel Dünya Görüşleri A.M. Sagalayev, E.L. Lvova, İ.V. Oktyabrskaya, M.S. Usmanova,
Resim
  Türk'ün Atası Türk olur Askerleri Kurt olur Bastığı yerler Yurt olur Dostları Mert, Düşmanları namert olur. Bilge Kağan Atam gibi;  gece uyumadın, gündüz oturmadın.  Yurdumuzu işgalden kurtarmak için cephe cephe savaştın.  Türk Ulusunu; esaretten kurtardın. Ruhun şad mekanın cennet olsun Bilge Alp ATATÜRK
Resim
  Bu senede rahmet yağmadı Toprak; kar'a, yağmura doymadı Karaağaç gibi; kuruduk Ağam!  Bağımız, bahçemiz, gönlümüz oldu;  Hepten viran... Ondan mı göç edersiniz Turnalar? Tanrı mı, yüz çevirdi yoksa?  Bu bahtsızlığımız belki ondan, Onca kötülüğe razı olduğumuzdan. Hangi kar, hangi yağmur temizleyecek şimdi; Bunca kiri, bunca vebali, bunca günahı? Gözyaşlarımız yeşertir mi acep?  Susuzluktan çatlayan Umutlarımızı... Fatih Mehmet Yiğit