Kayıtlar

Resim
  KURT ÖNCÜLÜĞÜNDE AMERİKAYA GÖÇ EDEN ATABAŞKAN TÜRKLERİ: 29 dilde kitapları yayınlanan Amerikalı Antropolog William Michael Gear  Kuzey Amerika'nın prehistoryası hakkında Arkeolog (Atabask Türk'ü) eşi Kathleen O'Neal Gear ile birlikte yazdığı Kuzey Amerika'nın unutulmuş Geçmişi ile ilgili yazdığı "Kurt Halkı" adlı eserinde (Türk soylu Atabaskların) Amerikan yerlilerinin Buzul Çağı evresinde Asyadan Amerikaya Bering boğazı üzerinden  bir Kurdun yol göstermesi ile geldiğini şu sözlerle anlatmakta: "Her zamankinden daha şiddetli başlayan kış, beraberinde açlık ve ölümleri de getirmiştir.Çaresiz durumda kalan kabile halkının tek şansı hiçbir yaşama imkanın kalmadığı bu topraklardan göç etmektir.Ancak bu göç düşüncesi kabilede fikir ayrılıklarına yol açar.Kabilenin yaşlı ve karanlık güçlere sahip Şamanı Karga Çağıran, kendi liderliğinde ve belirlediği yöne gidildiği takdirde insanlarının kurtulacağını iddia ederken, Karga Çağıran gibi ruhani güçleri olan ve ö...
Resim
  BİR SEVDA DÜŞER SERİME  Bir yıldız kayar gökyüzünde,   Adını fısıldar rüzgâr, geceye.   Bir gölge yürür eski sokakta,   Senin izindir, silinmez bu kentte. Bir türkü başlar, sesi kırık, yorgun,   Her mısrası seninle yanar, solgun.   Senin hayalin belirir uzakta,   Gözlerim seninle dolu, susmakta. Bir sevda düşer serime delice  Senin gülüşünle başlar her kelime.   Bir deniz gibi dalgalanır yokluğun,   Bir isyan gibi büyür içimde suskunluğun. Bir çay demlerim, dumanı seninle ağır,   Bir şiir yazarım, kelimeler sağır   Bir sitem ederim, göğe değil sana,   Belki dönersin diye, aramızdaki ayrılığa. Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  SEVDA RÜZGÂRI  Şu sevda rüzgârı   Yaralarımı avutmaz.   Ayrılığın kor olur, köz olur,   İçimde yanar durur.   Göğsümü deler geçer,   Yıldızlara, dağlara,   Sessizliğe savrulur. Özlemin göçmen kuşu   Turna ile,  kaz ile uçar gider.   Gurbete, hasrete,   Kalbime iz olur.   Hicran ile, sızı ile, düş ile,   Bağrımı yakar geçer,   Yalnızlığa dost olur. Hasretin yaban gülü   Firkat ile, düş ile,   Ayrılığın sis olur, buz olur.   Gecelere yük olur,   Kış gelince solar gider,   Bir hayale yâr olur. Fatih Mehmet Yiğit 
Resim
  ON OKUN HİKÂYESİ: Oğuz Kağan, dünyayı fethedip adaletle yönetse de,   Her insanoğlu gibi o da bir gün yaşlanmış.   Çünkü "Zamanı Tanrı yaratır, kişioğlu hep ölmek için varmış."   Oğuz Kağan, uçmağa giden kutlu yolun yakın olduğunu anladığında,   Toy kurup çocuklarını başına toplamış.   Tanrı'nın birliğini, törenin yolunu anlattıktan sonra:   "Sadaklarınızdan bir ok alın ve kırın." diye emretmiş.   Hepsi sadaklarından birer ok çıkarıp tek olan oklarını kırmışlar.   Bunun üzerine Oğuz Kağan çocuklarına:   "Şimdi on ok çıkarın ve kırın." diye emretmiş.   Çocukları sadaklarından onar ok çıkarmış; ne kadar deneseler de hiçbiri on oku kırmayı başaramamış.   Oğuz Kağan çocuklarına:   "Çocuklarım, bir ve beraber olmazsanız işte şu zayıf tek ok gibi kırılır, dağılırsınız.   Ama birlik içinde, bir arada olursanız kimse sizi bölemez, parçalayamaz.   Şu ...