(ESKİ BİR TÜRK DESTANI)
BİLGE VE CESUR TÜRK KIZI : GÜLDANE (BİRGÜL)
Kırgız Türkleri, tıpkı diğer Türk Boyları gibi Kadın-Erkek eşitliğine önem veren bir Halktır. Hatta Kırgız Eli'ni Kutsal gölün suyundan gebe kalan Kırk tane Kız'ın kurduğu bu yüzden Kırgız adının Kırk-kız anlamında bu Kırk Türk Kızından aldığı rivayetleri mevcuttur. Anaerkil kurucu unsur dikkate alındığında Amazon-İskit Kadın Türk Savaşçılarına kadar gider belki.
Yine Kırgız Türklerinin tarihinde önemli bir yer tutan Dağların Kraliçesi Kurmancan Datka 1800 lü yıllarda Rus İşgaline karşı Türk Boylarını birleştirmiş yürüttükleri gerilla savaşında Kırgız Türkleri, Rus ordusuna ağır kayıplar verdirmesine rağmen yenilse de yapılan anlaşma ile iç işlerinde bağımsız olan Kırgız Türklerini uzun bir süre bu Türk Kadın yönetici olan Dağların Kraliçesi Kurmancan Datka yönetmiştir.
Kırgız Türklerinin pek bilinmeyen Destanı Güldane (Birgül) adlı Bilge ve cesur Türk kızının destanıdır. Destan şu şekildedir:
Gaddar zalim Cakıp Han, halkını adaletli şekilde yönetmez; yoksuldan vergi alır, zenginden almaz, Halkına zulmeder. Danışmanı Orun ise, onun tam tersi yönetim sergiler. Yoksuldan alması gereken vergiyi zengin beylerden alır. Kimseye haksızlık etmez. Bu yüzden halk tarafından çok sevilir. Bunu fark eden Cakıp Han, vezirini cezalandırmak ister. Orun’a iki soru sorar ve 3 gün içinde doğru cevap vermezse öldüreceğini söyler.
Ona: “Katı ile çok acı nedir?” diye sorar. Vezir cevabı bulabilmek için halkın içine gider, bir çare bulamaz.
Orun’un Güldane adında güzeller güzeli zeki bir kızı vardır. Sorulan bilmecenin cevabını babasına söyler: “Gönül kırıp insanı rezil etmek acıdır. Ağır yoksulluk, zamanın zorluğu ise katıdır.” der.
Danışman Orun doğruca Cakıp Han’ın huzuruna çıkıp cevabı söyler. Han bilmeceyi çözen Güldane’yi görmek ister. Kız, Han’ın huzuruna çıkar.
Cakıp Han, onu beğenir ve Güldane ile evlenmek ister. Veziri Orun’a kızını kendisine vermesini, 41 gün düğün yapacağını, kendisini altına gümüşe boğacağını söyler. Şayet vermezse onu öldüreceğini söyler.
Vezir çok üzülür, çaresizlik içinde kıvranır. Güldana, babasının üzülmesine dayanamaz ve Cakıp Han’la evlenmeyi bir şartla kabul eder. Güldane zalim Cakıp Han’dan kendisine yönettiği halktan "dertsiz kedersiz bir kişi bulup getirmesini" söyler. Han, Güldana’nın bu isteğini duyunca güler, alay eder. 2 ay boyunca dertsiz kişiyi arar, ancak bir türlü bulamaz. Aslında sorduğu soru ve verdiği cevaplarla Güldane Kırgız Halkının yaşadığı zulmü ve sorunlarını korkusuzca dile getirmiştir.
Sonunda ise; Bilge Türk kızı Güldane zalim, gaddar Cakıp Han'ı aklını ve zekasını kullanarak yener ve tıpkı Türk Anamız Tomris Hatun gibi Kırgız Türklerinin bilge kadın yöneticisi olur. Halkını huzur ve refah içinde, adaletle yönetir.
Türk genç kızlarımızı bu bilinçle Güldane gibi yetiştirelim...
Türk Ellerimiz Bilge Kadın ve Kızlarımızla Gül bahçesine dönüp çiçek açsın...
Fatih Mehmet Yiğit
TÜRK MİTOLOJİSİ
Yorumlar
Yorum Gönder