İSKİT SAKA TÜRKLERİNİN BİR KOLU: AŞKENAZLAR (MUSEVİ İSKİTLER)

M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında İskit/Saka Türkleri ismi öz Türkçe olan Tanay Kağan öncülüğünde Kuzey Kafkasyadan Güneye inerek yaptığı akınlarla bugünkü Türkiye (Anadolu, Trakya), Suriye, Mısır ve Filistin'in bir bölümünü fethetmiş, bölgede egemenlik kurmuştur.


Romalı Tarihçi Marcus Junianus Justinus Tarih kitabında konuyu şu şekilde anlatmaktadır:

 ( I, 6); 

"Doğrudur, çok eski zamanlarda Mısır kralı Vezosis (Sesostris) ve Skythia kralı Tanay (Tanaus) varmiş: onlardan birincisi sefer düzenleyerek, Pontus'a kadar gelmiş, diğeri ise Mısıra kadar gitmiştir."

[2.1] İskitlerin çok büyük ve görkemli olan eylemlerini anlatırken kökenlerinden başlamalıyız; 2 çünkü imparatorluklarından daha az ünlü olmayan bir yükselişleri vardı; ne de kadınlarının cesur eylemlerinden çok erkeklerinin yönetimiyle ünlüydüler. 3 Erkekler Partlar ve Baktriyalıların kurucuları olduklarından , kadınlar Amazon krallığına yerleştiler ; 4 Öyle ki, erkek ve dişilerinin işlerini kıyaslayanlar için, hangi cinsin daha seçkin olduğuna karar vermek zordur.

5 İskitlerin ulusu her zaman çok eski olarak kabul edildi;...

[2.2] Doğuya doğru uzanan L Scythia'nın bir tarafı Öksin Denizi ile çevrilidir; diğer yanda, Rhipaean Dağları tarafından; arkada, Asya ve Phasis nehri tarafından . 2 Hem uzunluk hem de genişlik olarak çok uzaklara uzanır. 3 Halkın herhangi bir işareti yoktur, çünkü ne toprağı ekerler, ne de herhangi bir evleri, meskenleri veya yerleşik bir meskenleri yoktur, ancak her zaman sürüleri ve sürüleri beslemekle ve ekilmemiş çöllerde dolaşarak meşgul olurlar. 4 Karılarını ve çocuklarını yanlarında, yağmura ve soğuğa karşı postlarla kaplandıkları için ev yerine kullandıkları tekerlekli çadırlarda taşırlar. 5Aralarında adalet, yasaların etkisinden çok insanların karakterinde görülür. 6 Onlara göre hiçbir suç hırsızlıktan daha iğrenç değildir; çünkü sürülerini çitsiz ve ormanda barınaksız tutan insanlar arasında, çalmaya izin verilseydi ne güvenli olurdu? 7 Başkalarının onlara göz diktiği kadar, onlar da altını ve gümüşü hor görürler. 8 Süt ve bal ile yaşarlar. 9 Yün ve giysi kullanımı bilinmemekle birlikte, sürekli soğuktan kıvranırlar; bununla birlikte, büyük ve küçük vahşi hayvanların derilerini giyerler. 10Böyle bir perhiz, komşularına ait hiçbir şeye göz dikmedikleri için aralarında adaletin gözetilmesine neden olmuştur; çünkü yalnızca zenginliklerin yararlı olduğu yerde, onların arzusu galip gelir. 11 Ve keşke diğer insanlar da aynı ölçülülüğe ve başkalarının mallarını istemekten özgürlüğe benzer bir özgürlüğe sahip olsalardı! 12 O zaman her çağda ve ülkede kesinlikle daha az savaş olacaktı, 13 ve kılıç kaderin doğal gidişatından fazlasını yok etmeyecekti. 14 Ve doğanın onlara, Yunanlıların bilge adamlarından ve filozoflarının ilkelerinden uzun bir eğitimle elde edemeyeceklerini bahşetmesi son derece harika görünüyor; ve kültürlü ahlakın cilasız barbarlarınkiyle karşılaştırıldığında dezavantaja sahip olması gerektiğini.15 Bir halkta kötülüğün cehaleti, diğerindeki erdem bilgisinden çok daha iyi bir etkiye sahiptir.

[2.3] Asya'daki en yüksek komutanlığı üç kez arzuladılar; kendileri de her zaman ya herhangi bir yabancı güç tarafından taciz edilmedi ya da fethedilmeden kaldılar. 2 Pers kralı Darius, utanç verici bir kaçışla İskit'ten ayrılmak zorunda kaldılar. 3 Koreş'i bütün ordusuyla öldürdüler. 4 Büyük İskender'in generali Zopyrion'u bütün kuvvetleriyle aynı şekilde kestiler . 5 Romalıların kollarını duydular, ama hiç hissetmediler. 6 Part ve Baktriya güçlerini kurdular. 7Onlar, meşakkatlere ve savaşlara dayanıklı bir millettir; vücut güçleri olağanüstü; Kaybetmekten korktukları hiçbir şeye sahip çıkmazlar ve galip olduklarında şandan başka hiçbir şeye göz dikmezler...

 Açıklamak gerekirse (II, 3, 7-8):

İskit halkı hem çalışmada, hem de savaşta dirençlidir, vücudu inanılmaz derecede güçlüdür; o kaybedilecek hiçbir seyi aramaz, galip geldiğinde ise san ve ünden başka hiçbir șey aramaz. İskitlere ilk savaş açan Mısır firavunu Vezosis (Sesostris) olmuştur. Önceden onlara elçi göndererek itaat etmelerini istemiştir. Ancak iskitler, komşularından kralın yaklaştığını öğrenince, elçilere şöyle cevap vermişlerdi: "bunca zengin halkın lideri bu kadar fakir olanlara akılsızca savaş açmakla yanlış yapıyor, çünkü bu savaşın sonucu bilinmez, galip gelseler de kazanacak bir şeyleri olmayacaktır, kaybedecekleri ise bellidir. Bundan dolayı iskitler, düşmanın gelmesini hiç beklemeden, daha fazla ganimet elde etmek üzere (için), kendileri düşmanın üzerine gideceklerdir. Söylediklerini yaptılar. Kral düşmanın böylesine hızlı șekilde yaklaştığını duyunca, savaş için tüm hazırlıkları yapmış olan ordusunu bırakarak kaçtı ve korkusundan kendi ülkesinde gizlendi. Iskitlerin Mısır'ın içine girmelerine bataklıklar engel olmuştur. Geri dönüşte, onlar Asya'yı (Anadoluyu) istila etmişlerdir ve onu (savaştan kaçan Mısır kralını) haraca bağlamışlardır ama haraç miktarını ölçülü tutmuşlardır, fakat bunu galip geldiklerinin bedeli olarak değil, daha çok onlara hükmettiklerinin işareti olarak yapmışlardı. (1)


Herodot Tarihinde İskit/Saka Türklerinin bugünkü Türkiye (Anadolu, Trakya), Mısır ve Filistin'in bir kısmını fethetmesi olayını şu şekilde anlatmaktadır:

(Her. I, 103-104-105-106): "Ve o (Med kralı Kyaksares (Cyaxares-A.T), Asurluları savaşta yenip Ninovkuşattığı) kuşattığı sırada iskitlerin dev ordusu akıp geldi, onların başında ise İskit kral, Phratotios'unoğu Madyas bulunuyordu; onlar Asya'ya akın ettiler, Kimmerleri Avrupadan çıkardıktan sonra, onlar kovalayarak Med ülkesine kadar geldiler. Yükü olmadan hafifçe yolculuk eden için Meotis gölünden (Azak denizinden) Phasis ırmağına ve Kolkhlar ülkesine (Kolhis) kadar otuz günlük yoldur, yol üzerinde ise tek bir halk vardır Saspeirler; oralardan geçenler kendilerini Med ülkesinde bulurlar. Fakat İskitler bu yolu tutmayıp, yukarıdaki yola sapmışlardı. Bu yol çok uzundur sağında Kafkas Dağları kalır işte burada Medler, İskitlerle savaşa girmişler ve savaşta mağlup olup, iktidarlarını yitirmişlerdi. İskitlerse tüm Asya'yı (Anadolu'yu) ele geçirmişlerdi." Daha sonra Herodot İskitlerin Anadoludan "buradan Mısır'a yürüdüler, Suriye ve Filistin'e ulaştıklarında Mısır Firavunu Psammetikos onları hediyeler ve ricalarla daha fazla ilerlememeleri için rica etti."Diye konuyu anlatır. (2) 


Sicilyalı Tarihçi Diodorus, Bibliotheke Historike adlı eserinde İskit/Saka Türklerinin bahse konu seferlerinden şu şekilde bahsetmektedir:

(Diod. Sic. II, 43, 44): "Bir süre sonra bu kralların nesilleri cesaret ve stratejik yeteneklere sahip olduklarından yönetimleri altındaki geniş toprakları Tanasi (Don) ırmağından Thrakia'ya (Trakyaya) kadar uzanan geniş arazileri kendilerine bağladılar ve askeri harekatı farklı istikamete yönlendirerek hakimiyetlerini Mısır'ın Nil Irmağına kadar genişlettiler."(3)


Kayserili Eusebius Vakayiname Kuralları adlı eserinde ve Eusebius Hieronymus'un fragmanlar ve diğer yazarların belirttikleri tarihlerden bilinen kitabında şunlar yazılıdır:

1- İskitler, Filistin'e kadar egemenlik kurdular

2-İskitler, Filistin'e kadar sokuldular. (4)


Aurelius Augustinus (Saint Augustin) '"Yedi Kitabın Incelenmesine ilişkin 7 Kitap' eserinde şunları yazar (VII, 8): Ve İskit şehirlerinden biri olan Manassiya Betsan't (Bugünkü İsrail'deki Beit Shean şehri) devralmadı. Șimdi onun adı Skythopolis'tir. İnsan, Skythia' dan bu kadar uzak yerlerde nasıl bir İskit şehri olduğuna şaşırabilir. Bunun gibi Büyük Iskender'in de Makedonya'dan bu kadar çok uzakta iskenderiye şehrini inşa etmesi şaşırtıcı gelebilir. Şüphesiz O böylesine uzak seferler sayesinde bunu yapabilmiştir. Aynı şekilde iskitler de bu şehri, bir zamanlar savaşlarla çok uzaklara kadar ilerlemeleri sayesinde kurabilirlerdi. Halkların tarihinde, İskitlerin hemen hemen tüm Asya'yı egemenlikleri altına aldıklarını okuyabiliriz: bu, hiçbir neden olmaksızın Mısır kralının onlara savaş açtığı zaman olmuştur, üstelik o, İskitlerin yaklaştığını duyunca korkmuş ve ülkesine dönmüştü. (5)

Yukarıdaki tarihi kayıtlardan ve anlatılardan anlaşılacağı üzere M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında İskit/Saka Türkleri ismi öz Türkçe olan Tanay Kağan öncülüğünde Kuzey Kafkasyadan Güneye inerek yaptığı akınlarla bugünkü Türkiye (Anadolu, Trakya), Suriye, Mısır ve Filistin'in bir bölümünü fethetmiş, bölgede egemenlik kurmuştur.


(İskit Saka Türkleri ile ilgili aşağıdaki bağlantıdan detaylı bilgi edinebilirsiniz: 

İsrail'deki Beit Shean veya Bet Shean (İbranice : בֵּיט שְְׁם ‎‎) yerleşimi tarihsel olarak İskit Saka Türk Akınları sonucu kurulmuş İskitopol/Scythopolis olarak bilinen İskit Saka Türk Şehridir.


İskitopol/Scythopolis şehrini kuran İskit Saka Türkleri; tarihsel süreç içerisinde Fenikelilerin temelini oluşturmuş, yine İskitopol/Scythopolis şehrini kuran İskit Saka Türkleri; aynı zamanla Musevi inancını benimseyen Aşkenaz adı verilen Yahudi/Musevi toplumunun da Atalarıdır.

“Aşkenaz” sözcüğü de köken olarak “İskit” sözcüğüne dayanmakta olup aşağıda görüleceği üzere:

İskitlerin Akadcadaki adı :
Askuzāya ( 𒇽𒊍𒆪𒍝𒀀𒀀 );
Ašguzāya ( 𒇽𒀾𒄖𒍝𒀀𒀀 );
Asguzāya ( 𒇽𒊍𒄖𒍝𒀀𒀀 );
veya Iškuzāya ( 𒇽𒅖𒆪𒍝𒀀𒀀, Urartuların ise İskitler için kullandıkları isim Išqigulu ( 𒆳𒅖𒆥𒄖𒇻 dir. (6)

M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında bugünkü İsrail topraklarına gerçekleşen İskit Saka Türk akınları; Yahudilerin Tarihinin anlatıldığı Yahudi kutsal kitabı Tevratta; İskit Saka Türklerinin Gog-Magog, Yecüc-Mecüc olarak anılmasına neden olmuştur. Yine Tevrat'ta Uluslar Tablosunda; İskit Saka Türkleri Yafet’in (Nuh oğlu Yafes'in) oğulları olarak gösterilirken, İskit Saka Türk Boyları ise Tevratta : “Gomer, Magog, Maday, Yavan, Tubal, Meşek ve Tiras’tı.“ (Başlangıç 10:2)Gomer’in oğulları Aşkenaz, Rifat ve Togarma’ydı.“ (Başlangıç 10:3)”(7) olarak gösterilir. Yine İskitlerin bir kolu olan Kimmerler, Antikçağ'ın Yunan kaynaklarında Kimmerioi; Assur kaynaklarında Gimirrai; Tevratta Gomer olarak anılmışlardır. Ana kök İskitler ise; Yunan kaynaklarında Skythioi; Pers kaynaklarında Sakalar; Assur kaynaklarında Aşguzailer ve Urartu kaynaklarında ise İşkigulu olarak geçmektedir. 

Buradan da anlaşılacağı üzere; Gomer adı ile bilinen Kimmerlerin ve Aşkenazların İskit Saka Türklerinin bir kolu olduğu Yahudi dini kaynaklarda açıkça ortaya konulmaktadır. Türklerin Arap İslam Kaynaklarında Yecüc-Mecüc olarak gösterilmesinin kökeni de Yahudi Kaynaklarında geçen İskit-Türk bağı nedeniyledir.

M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında İskit Saka Türk akınlarıyla İsrail'deki Beit Shean'a yerleşen İskitopol/Scythopolis olarak bilinen İskit Saka Türk Şehrini kuran İskit Saka Türkleri zamanla Musevi inancını benimseyerek Aşkenaz ismi ile anılmış bununla birlikte Musevi olan Aşkenazlar Ata Yurtları olan İskitya ile bağlarını korumuştur. Kafkasya’da İskit Saka Türk Konfederasyonuna bağlı Aşkenaz Krallığının bulunmakta olduğu gerek Tevratta gerekse Asur Kaynaklarında geçmektedir.


Tevrat Yeremya 51:27 de İsrail'deki Yahudi krallığının düşüşü sırasında (M.Ö. 539) Babil'e karşı Ararat ve Minni krallıklarıyla ittifak kuran bir Aşkenaz krallığından bahseder. Yeremya 50'de ise bu kavmin; yay ve ok kullanan kuzeyden gelen korkusuz ve acımasız atlı savaşçılar (8) olduğunu söyleyerek İskit Saka Türklerini tarif eder. Bu da tezimizi doğrulamaktadır.

Yahudilere karşı gerçekleşen gerek Babil Sürgünü öncesinde, gerek Babil ve Roma sürgünler sonrasında İskit Saka Türklerinin bir kolu olan Aşkenazlar (M.Ö. XIX-XX Yüzyıllar arasında geldikleri Anayurtlarına) Hazar'ın batısı, Kafkasya ve Kuzey Karadenizde yerleşik halde olan İskitya (İskit Yurtlarına) göç etmişler geri dönmüşlerdir.

Asur kaynaklarında ilk olarak "İşpakay'ın İskitleri" MÖ 678/679 yıllarında ortaya çıkarlar. (Bu da Aşkenazların anayurtlarına geri dönüşünü Asur kaynaklarıyla da açıklamaktadır.)

Araştırmacılar genelde Büyük Kafkas sıradağlarının güneyinde olduğunu düşündükleri İskit krallığı (İşkuza ülkesi), kral Asarkhaddon'un İskit kralı Partatua'nın onun kızına elçi göndermesiyle ilgili olarak Tanrı Šamaš kâhinine yönelttiği soruda adı geçen (MÖ VII. yüzyılın ortaları) İskit krallığı araştırmacılarına göre Ana Kafkasya Sıradağlarının güneyindeydi. (9)

Azerbaycan'ın batısında yerleşen (İskitlere ait) Uti Ülkesi'nin ilçelerinden biri Sakasena idi. Araştırmacılar tarafından Sakasena'da İskitlerin yaşadığı da söylenmiştir (Piotrovski, 1959: 244). Urartu kaynaklarında başkent Luhiuni'nin feth edilerek tahrip edilmesinden bahsedilmiştir. Ama yazıtın metni, Gökçe Gölü Havzası'nda yaşayan Etiuni kabile birliğinin Nahçıvan'nın kuzeyinde yerleştiğine işaret ediyor ve bu konfederasyonun büyük bir araziyi kapsadığını kanıtlıyordu. Yazıtın metni Etiuni konfederasyonuna ait olan kabi- lelerin haraç vermekle işgalden kurtulduğunu da kanıtlıyor. Nahçıvan'da Hocalı-Gedey Kültürü'ne ait çok sayıda nekropolün bulunması Nahçıvan'ın bu konfederaysona ait olma ihtimalini güçlendirmektedir. Bu dönemde Urartuların Güney Kafkasya'da mücadele verdikleri kabilelerden biri de kaynaklarda atlı kavim olarak da adlandırılan Kimmerler idi. Koyuncuk arşivinde bulunan mektublar Kimmer (Gamir) Ülkesi ve Kimmer halkı defalarca hatırlanmıştır (Piotrovski, 1959: 295). Mektubların birinde Urartu'nun ağır yenilgisinden söz edilmiştir. Assur istihbaratının verdiyi bilgilerde şöyle anlatılmıştır: "...Uratu kralının birlikleri Gamirra'da tamamen yenildiler. Valilerin on biri birlikleriyle beraber götürüldüler. [Komu]tanı ve 2 valisi [esir alındılar]. Onun [kendisi] [Uazaun yolunu] tuttu... ülkesinin [va]lileri... [da hazırlık durumuna geçtiler]...". Bu yenilgi sırasında Urartu valisi öldürülmüş, turtan (komutan) Qaq- qadanu esir alınmıştı (Salvini, 2006: 95). Assur memuru Assurreşuja Prens Sanherib'e şöyle bilgi vermişti: “Urartular hakkında daha önce yazdığım [doğrulandı]. Aralarında kanlı olaylar oldu. Fakat şimdi ülke sakin. Büyüklerin hepisi kendi eyaletlerine gittiler; fakat komutan Qaqqdanu esir düştü. Urartu kralı şimdi Uazaun'da bulunuyor" (Piotrovski, 1959: 296; Salvini, 2006: 98). Prens Sanherib'in diğer bir mektubunda ise şöyle bilgi veriliyor: "Birlikleri gittikleri Gamir[ra]'da tamamen yenildiler. Büyüklerinden 3 tanesi birlikleriyle beraber yenildiler. [Kendisi] kaçtı [ve] ülkesine gitti..." (Salvini, 2006: 98). Diğer bir mektubda valilerden dokuzunun öl- dürüldüğü bildirilmişti. M. Salvini'ye göre, Kimmer seferi Sargon'un 713'te Tabal'lı Ambaris'e karşı yapdığı seferden önce olmuştur (Piotrovski, 1959: 296: Salvini, 2006: 98). Yine M. Salvini'ye göre, Kimmerler göçebe hayat sürdürdüklerinden bu savaşlar Urartu egemenlik alanlarını etkilememiştir (Salvini, 2006: 99). Ama çok sayıdaki vali ve komutanın öldürülmesi ve esir alınmasıyla panik yaşayan Urartular Melartua'yı kral seşmiş ve Tuşpa'da darbe girişimi olmuştu (Salvini, 2006: 100). Kimmer yenilgisinden ve Tuşpa darbesinin ardından Urartu Devleti'nin zayıflamasını II. Sargon kullanmış ve 714'de 8. Sefer'ini gerçekleştirmişti. Kimmerlerin doğuya yaptığı seferlerle ilgili yazılı kaynaklar net bir bilgi vermektedir. Assur kralı II. Sargon'un yazışmaları arasında buna ilişkin bilgiler vardır. M. Salvini ilk Kimmer akınlarının II. Sargon'un 714'deki 8. Seferi'nden önce, yaklaşık MÖ 715'de gerçekleştiğini tahmin etmiştir (Salvini, 2006: 95). Onların geldiği yol hakkında böyle bir bilgi verilmiştir: "Bu Kimmer çekildi. Mana Ülkesi'nden Urartu Ülkesi'ne girdi". Kaynaklar Kimmerlerin geldikleri ülke hakkında net bir bilgi vermemiştir. Ama Assarhadon dönemine ait bir kaynak bu kavimlerle Mana ve Medler arasında bir ilişki olduğunu sergilemektedir. Assarhadon'un Güneş Tanrısı'na kehanet sorusu şöyledir: "Mana Bölgesi'nde bu- lunan İskit (İşkuza) birlikleri Mana Bölgesi'nden çkacak mı?" (Salvini, 2006: 96). Buna aşağıdaki şekilde yanıt verilmiştir: "Mana Bölgesin'de bulunan İskitler harakete geçecekler ve Hubuşkia geçitlerinden geçip Harrania ve Asinus kentlerine karşı yürüyücekler ve Assur topraklarını yağmalayıp çok sayıda ganumet alacaklar" (Piotrovski, 1959: 298; Salvini, 2006: 96). Kimmer Ülkesi'nin Güney Kafkasya'da yer aldığı Assur memuru Assurreşuja'nın mektubunda da belirtilmiştir. Bu mektubda Güney Kafkasya'nın Guriania bölgesi'nin Gamira ve Urartu arasında yer almasından söz edilmiştir. Araştırmacılar (Salvini, 2006: 96) bu coğrafi ifadenin tam olarak anlaşılmadığını söyleseler de Assur kaynağında adı geçen Guriania, Gürcistan'ın batısında yer alan Guriya bölgesi ile aynı ismi paylaşmaktadır. I. Rusa'nın Gökçe Gölü'nün kıyısında hatırlanan 19 ülke arasında Guriania'nın adının geçmesi de bunu kanıtlamaktadır. Söylediyimiz gibi, Araştırmacılar tarafından Azrbaycan'ın batısında Sakasena'da İskitlerin yaşadığı da söylenmiştir (Piotrovski, 1959: 244). Assur kaynaklarındaki veriler Kimmer Ülkesi'nin Mana'nın yakınında yer aldığını da belgelemektedir.Kaynaklarda Kimmerlerin Urartu'ya Mana Ülkesi'nden, güneydoğudan girdiğini açıkca göstermektedir. Urartu Kimmerler'e karşı önlem alır ve Uesi Kenti'nden saldırı sağlar. M. Salvini'ye göre, bu kent Urmiye'nin kuzeybatısındaki İsmail Ağa Kalesi'dir (Salvini, 2006: 96). Nahçıvançay Vadisi'nde ve Şerur'da bulunan MÖ VIII. yüzyıla ait İskit türü ok uçları çivi yazıtlarda işguz, aşguz gibi hatırlanan (Piotrovski, 1959: 237) bu kabilelerin Nahçıvan'da da bulunduğunu göstermektedir.(10)

Aşkenazlar; gerek Babil ve Roma sürgünlerinden gerekse İskit Saka Türk Konfederasyonuna bağlı Aşkenaz Krallığının yıkılmasından sonra diğer Türk Boyları ile birleşmiş varlıklarını İskitler (Oğuz/Oğurlar) ve devamcısı (Hunlar, Bulgarlar, Abar/Avarlar, Gök-Türkler,Sabir/Sabarlar gibi) Türk Kağanlıkları içerisinde devam ettirmiş, yine Hazar (Kazar/Gezer) Türk Devletini kuran Türklerin musevilik inancını benimsemesinde ve Hazar Türk Devletinin kuruluşunda İskit Saka Türklerinin bir kolu olan Musevi Aşkenazların önemli rolü olmuştur. 

İskit Saka Türk soylu olan ve sonraları Musevi inancını benimseyen Aşkenazların; Hazar Türk Kağanlığı ve bu kağanlıga bağlı Türk toplulukları üzerinde büyük bir dini etkisi olduğunu; bir dönem Hazar Kağanlığına bağlı Oğuz boylu Büyük Selçuklu Devletinin kurucu Atası Selçuk Beyin çocuklarına vermiş olduğu: “Mikâil, Musa, İsrâil, Yunus” gibi Musevi isimlerinden görmek mümkündür.

5. yüzyıl tarihçisi Priscus, Avrupa Hunları içerisinde bulunan Akatzirlerden söz eder. (11)
10. yüzyıl'da yaşayan İslam coğrafyacısı, gezgin İstahri ise Akatzirleri beyaz ve siyah olmak üzere iki kısma ayırır Akatzirler hakkında: "Bir kısmına Kara Hazar denir."(12) Bilgisini vererek Akatzirlerden Hazar olarak bahseder. 

MS XI. yüzyılda yaşayan Ruis başpiskoposu Gürcü Rahip Leonti Mroveli'ye ait olduğu düşünülen ve "Kartli'nin Yaşamı" adlı kronikler derlemesinde yer olan "Kartli Prenslerinin Hayatı" hikâyesinde Kafkas halklarının atası olarak Nuh'un Yafesten olan torununun oğlu olan Targamos'u gösterir. Dağıstan halklarının kökeni ve tarihiyle ilgili de Lak varyantında da, onların Nuh neslinden geldikleri anlatılır. Leonti Mroveli, Kafkas halklarının Targamos'un en şerefli yedi oğlunun nesilleri olduklarını anlatır. Targamos, yukarıda bahsettiğimiz üzere Tevratta Tagorma olarak geçer ve Aşkenaz’ın kardeşidir.

Hazar Türk Kağanı İosiph'in, Kurtuba Halifesi III. Abdurrahman'ın saray görevlisi Yahudi Hasday İbn Şafrut'a yazdığı mektuba göre, Hazarlar, Togarma'yı ulu babaları saymaktaydı.(13)


1126’da yazılmış Mücmelü’-t-Tevârîh adlı eserde Hazar Türklerinin kökeni hakkında: “Hazarlar; Hz. Nuh'un oğlu Yâfes'in yedi evladından üçüncüsü olan Hazar'dan türemişlerdir. Yâsef'in diğer bir oğlu olan Türk, akıllı ve doğru kalbli olduğu gibi, Hazar ise, sakin ve az konuşurdu. O, İtil nehrinin kıyılarına gelmiş, burasını çok beğenmiş, onun nesli buralarda çoğalmış ve daha sonraları buralara Hazar ülkesi denilmişti.” (14) Bilgisini verir ki; bu bilgi yukarıda kaynaklarıyla belirttiğimiz tarihi bilgileri doğrular niteliktedir.

En eski İskit Saka yerleşim merkezlerinden olan antik çağlarda; Taurica(Türk) ismi ile anılan Kırım ve Ukrayna'da yaşayan Musevi Karaim Karay Türklerinin kökeni Kara Hazarlara ve İskit Saka Türk soylu Musevi Aşkenazlara dayanabilir. Zira Musevi Kırımçak ve Karaim/Karay Türklerinin yerel aile grup lakaplari (isimleri) arasında Açkinazi, Aşerov, Aşkenazi, Aşkinazi isimleri mevcuttur.(15) Musevi Kırımçak ve Karay,Karaim Türklerinin; Kırım başta olmak üzere mensup olduğu Türk toplulukları arasında yaşamaları ve ibadet dili olarak İbranice yerine Türkçe dilini kullanmaları nedeniyle bu gruplar öz dillerini korumuştur.

Karay/Karaim Türklerinin Türkçe ibadetine dair örnek: 
Kırım Karaycasında (Karay Türkçesinde) Şema Yisrael:

"Eşitkin İsrayel, Ad... Teñrimiz, Ad.. birdir. Ad.. adıñ dunyağa degin, Ad.. sağınçıñ davurdan davurğa Ad.. hoqmat bilen binyat etti yerni, tüzüdi köklerni aqıl bilen. Ad.. köklerge degindir şağavatıñ, inamlığıñ köklerge degindir. Ad.. kökte tüzüdi tahtın da hanlığı cumlağa erklendi. Ad.., begimiz, ne qadar sıylıdır adıñ cumla ol yerde, ki berisiñ ol kökler üstüne. Ad.. yoqtır Seni kibik, da yoqtır Senden başqa Teñrini, cumladan ki eşittik qulaqlarımıznıñ. Yoqtır Seni kibik, Ad.., uludır Sen, da uludır adıñnı kudretiñ. Ki uludır Sen da qılıvçı acayipler, Sensiñ Teñri yalğız. Sensiñ ol Ad.. yalğız, Sen yarattıñ ol köklerin ol köklerniñ da cumla çerivlerin, ol yerni da cumla ki üstüne, ol deñizlerni da cumla ki alarda, da Sen tirgizeydirsiñ cumlalarin, da çerivi ol kökniñ Saña baş urarlar. Dağın biz qulluq etermiz Ad..'ğa, ki oldır Teñrimiz. Teñrimdir ol da mahtarmın anı, Teñrisi babamnıñ da büyüktirmin anı. Teñrim Sensiñ, Saña mahtov beririmin, Teñrim Saña kavod etermin. Mahtov beriñiz Ad..'ğa, ki yahşıdır, ki dunyağa degindir şağavatı. Mahtov beriñiz Teñrisine ol malahlarnıñ, ki dunyağa degindir şağavatı. Mahtov beriñiz begine ol beglerniñ, ki dunyağa degindir şağavatı. Qılıvçı ulu acayipler yalğız, ki dunyağa degindir şağavatı. Qılıvçı ol kökni aqıl bilen, ki dunyağa degindir şağavatı. Yayıvçı ol yerni ol suvlar üstüne, ki dunyağa degindir şağavatı. Qılıvçı ulu yarıqlar, ki dunyağa degindir şağavatı. Quyaşnı erklenme kündüz, ki dunyağa degindir şağavatı. Aynı da yulduzlarnı erklenme keçe, ki dunyağa degindir şağavatı. Berivçi ötmek cumla tenge, ki dunyağa degindir şağavatı. Mahtov beriñiz Teñrisine ol kökniñ, ki dunyağa degindir şağavatı. Bolğay şağavatıñ ey Ad.. üstümizge, neçik ki musandıq Saña. Mahtovlıdır Ad.. dunyağa degin. Qayyam da köni. Da tekmillendirler ol kök da ol yer, da cumla çerivleri. Da tekmil etti Teñri ol yedinci künde işi ki yarattı, qaldı ol yedinci künde cumla işinden ki yarattı. Da alğışladı Teñri ol yedinci künni, da ayruqsı etti anı, zira ondan qaldı cumla işinden, ki yarattı Teñri qılmadan. Da saqlasınlar oğlanları İsrayelniñ ol şabbatnı nizamda tutmağa ol şabbatnı davurlarıña ömürlik şart. Arama da arasıña oğlanlarınıñ İsrayelniñ, nişandır ol dunyağa degin, ki altı künlerde yarattı Ad.. ol kökni da ol yerni, da ol yedinci künde batal oldı damoradı bitti. Da topladı Moşe cumla camaatın oğlanlarınıñ İsrayelniñ da ayttı alarğa: bulardır ol sözler ki sımarladı Ad.. qılmağa alarnı, altı künler qılınsın iş, da ol yedinci künde olsın sizge Qodeş şabbat şabbaton Ad..'ğa, cumla ol qılğan anda iş öldürrülsin. Yandırmañız ateş cumla oturşalarıñızda ol şabbat künde. Şabbatlarımnı saqlañız da mikdaşımda qorquñız, Menmin Ad... Har kişi anasından da atasından qorquñız, da şabbatlarımnı saqlañız. Menmin Ad.. Teñriñiz. Añlatıvçı sözlerin Yakovğa, rasimların da şaraatların İsrayelğe. Qılmadı alay heç bir ulusqa, da şaraatların bilmediler alar. Mahtañız Teñrini. Yahşıdır mahtov berme Ad..'ğa da zemer aytma adıña ey biyik Teñri. Añlatma erte şağavatıñnı da inamlığıñnı keçelerde."(16)


Aşkenaz Yahudilerinin dili olan Yidiş dilinin kökeni üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda Yidiş dilinin bir Türk lehçesi olabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda; Sheffield ve Tel Aviv Üniversiteleri'ndeki bilim insanları, DNA verilerini atalara ait koordinatlara dönüştürmek için Coğrafi Nüfus Yapısı (GPS) adı verilen bir araç kullandılar. Bu çalışma Çin ile Akdeniz arasında tarihi açıdan önemli bir uluslararası ticaret rotası olan İpek Yolları'nın kavşağına yakın olan İskenaz, Eskenaz, Aşanaz ve Aşkuz isimleri ile anılan eski yerleşim yerlerini tespit etmelerini sağladı.(17) 

Ayrıca aşağıda görüleceği üzere; Yahudi Kültüründe yer alan Davut Yıldızı ve Menora Yedi Kollu Şamdan sembollerinin kökenleri İskit Saka Türklerine ait eserlerde yeralan sembollere dayanmaktadır. Bu semboller İskit Saka Türklerinin Musevi olan kolu Aşkenazlarca Yahudi Kültürüne geçmiştir.
İskit Saka Türk eserleri bulunduğu yer: Kazakistan (MÖ.XIII-VIII YY)
(Kaynak: Prof.Dr.Necati Demir)


Iskit Saka Türk Dönemi Ayna (MÖ.8.-7.yy)
Bukhtarma - Doğu Kazakistan
(Kaynak:L.S.Marsadolov
Altay'ın arkeolojik alanların incelenmesinin tarihi ve sonuçları MÖ 7. yüzyıl (kökenlerinden yirminci yüzyılın 80'li yıllarının başına kadar) Saint Petersburg, 1996)

İskit Saka Türk Petroglifinde (Yelbegenler)Yedi Başlı İnsanlar 
Petroglif Açıklaması: Yelbegen/ Türkçe: Yel  “rüzgar,ruh, canlı” ve Büke “güçlü, kuvvetli” sözcüklerinin bileşik halidir. Yelbegen Türk Mitolojisinde yedi başlı ejderha veyahut ejderhalara yani doğa ve doğaüstü güçlere hükmeden Şamanları sembolize eder
Saxa/Yakut Şamanizminde: Toplumu aydınlatan, bilgelik ışığını taşıyan, ruhsal ve bedensel hastalıkları tedavi eden Şamanlar "Oyun/Udagan" adı ile anılır. Udagan/Odagan'ın sözcük anlamı: Ateş, ışık taşıyan, yeraltı ve gökyüzü alemi ve ruhsal varlıklarla iletişim kuran, şifacı Kam/Şaman/Tarkan,  bilge öncü insan demektir.
Bulunduğu Yer: Hakasya (MÖ.5000-3000)
Ünlü Khakas işadamı ve maecenas'tan, fizik ve matematik doktorası Sergei G. Narylkov'un özel koleksiyonu Abakan Şehri, Hakas Cumhuriyeti, Sibirya federal Bölgesi, Rusya Federasyonu fotoğraf: Jantekin Kharjaubayuli / Kazakistan


Makale: Türkolog Fatih Mehmet Yiğit 

KAYNAKÇA:

1-Romalı Tarihçi Marcus Junianus Justinus /PompeiusTrogus/ I, 6- II, 3, 7-8,Marcus Junianus Justinus'un Epitomahistoriarum Philippicarum Pompei Trogi (Just. II, 5, 14- 17)https://turkologfatihmehmetyigit.blogspot.com/2021/06/iskitsaka-turklerinin-m.html?m=1

2-Halikarnaslı (Muğla/Bodrumlu) Herodotos ( d.MÖ 484 ö.MÖ 425)/Herodot Tarihi / I, 103-104-105-106

3-Sicilyalı Tarihçi Diodorus/ Bibliotheke Historike/II,43-44

4-İskitlerden Erken Alanlara Kuzey Kafkasya / A.A. Tuallagov/ sayfa:98

5-Aurelius Augustinus (Saint Augustin) /Yedi Kitabın Incelenmesinelişkin 7 Kitap / VII, 8

6-Asguzayu [SCYTHIAN] (EN)". Q Catalogue. Open Richly Annotated Cuneiform Corpus. Ludwig Maximilian University of Munich. Retrieved 20 June 2024. "Asguzayu [SCYTHIAN] (EN)". Q Catalogue. Open Richly Annotated Cuneiform Corpus. Ludwig Maximilian University of Munich. Retrieved 20 June 2024. "Asguzayu [SCYTHIAN] (EN)". Q Catalogue. Open Richly Annotated Cuneiform Corpus. Ludwig Maximilian University of Munich. Retrieved 20 June 2024."Išqigulu [(A LAND)] (GN)". Electronic Corpus of Urartian Texts. Open Richly Annotated Cuneiform Corpus. Ludwig Maximilian University of Munich. Retrieved 20 June 2024. "Išqigulu [(A LAND)] (GN)". Electronic Corpus of Urartian Texts. Open Richly Annotated Cuneiform Corpus. Ludwig Maximilian University of Munich. Retrieved 20 June 2024. Sulimirski & Taylor 1991, p. 558,Wikipedia Scythians maddesi.

7- Yahudi Tarihini anlatan Yahudilerin Kutsal Kitabı: Tevrat, Başlangıç Bölümü,10:2-3

8-Yahudi Tarihini anlatan Yahudilerin Kutsal Kitabı: Tevrat, Yeremya bölümü:50,51:27

9-İskitlerden Erken Alanlara Kuzey Kafkasya / A.A. Tuallagov/ Kimmerler ve İskitler Hakkında Yazılı Kaynaklardaki Bilgiler Sayfa:117

10-T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI Elmar BAHŞALİYEV Orcid No: https://orcid.org/0000-0003-3360-0961 URARTULARIN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI Nahçıvan 2021 - Sayfa: 139-143

11-Panium Priscus Fragments,R.C. Blockley The Classicising Historians of the Later Roman Empire: Eunapius, Olympiodorus, Priscus and Malchus 2 vols. Liverpool, 1983

12-Togan, Z. V., Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul, 1981,El-İstahri, Mesâlik el-Memâlik, nşr., De Goeje, Leyden, 1927, s. 217.

13- Gaciyev V.G. Leonti Mroveli o narodakh Severo - Vostoçnogo Kavkaza // İSKNTSVŞ (Leonti Mroveli'nin Kuzeydoğu Kafkasya Halkları Hakkında), 1991, No: 1 (37), s. 60; Korogli Kh.G. Oguzskiy geroiçeskiy epos (Oğuz Kahramanlık Destanı), M. 1976, s. 84, 88; Tsulaya G.V. İstoriçeskaya kontseptsiya gruzinskogo istorika XI veka Leontiya Mroveli (Etnokulturniy aspekt) // İSSSR (11. yüzyıl Gürcü Tarihçisi Leontiy Mroveli'nin Tarihi Konsepti: Etnokültürel bakışı), 1987, No: 4, s. 182-183;İskitlerden Erken Alanlara Kuzey Kafkasya / A.A.Tuallagov, Sayfa:122-123

14-Mücmelü't-Tevarih, nşr., A. Ramazanî, Tahran, 1318, s. 97; Krş. Şeşen, R., İslâm Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, Ankara, 1985, s. 30. 

15-http://qaraimtili.blogspot.com/2017/12/qrmcaq-qoranta-adlar.html

Qırımçaq Qoranta Adları:

Abayev, Abraben, Abraşev, Abraşov, Avisbabis, Avisbadis, Avraben, Aga, Akimov, Ancel, Ancil, Anjel, Atar, Afuz, Açkinazi, Aşerov, Aşkenazi, Aşkinazi, Bakşi, Baruhov, Beyer, Bentovim, Berman, Berşadskiy, Behar, Beer, Biberci, Borohov, Boruhov, Bohor, Buhorov, Vaynberg, Valit, Varşavçik, Veynberg, Vinbirik, Volşteyn, Gabay, Gabeleci, Gabeleji, Gaygo, Gerşgorn, Gidaleviç, Gobay, Gota, Gotta, Gürci, Gutman, Daniyel, Demerci, Dereci, Cüdi, Dondo, Jud, Judo, Judov, Zeltser, Zengin, İzmerli, İzmirli, İosifov, Kagya, Kalpakçi, Karagez, Karagoz, Karakoz, Karbi, Karpi, Kartbi, Kaya, Kogan, Kögen, Kökoz, Kökos, Kökoş, Kökuş, Köküş, Kolpakçi, Konort, Konorto, Könfilo, Könfino, Könfinu, Köse, Kösse, Köfinâ, Koen, Kürkçi, Kuru, Kuyumci, Kuyunci, Labak, Levi, Lehno, Livi, Lipşits, Lobak, Lobok, Lombrozo, Lombrozu, Lomroz, Lomrozov, Lurye, Lâhno, Mangupli, Mando, Manto, Masot, Mataşeviç, Matoşeviç, Mereşinskiy, Meteşeviç, Meşlam, Meşulam, Mizrahi, Miroslavskiy, Mitaşeviç, Moskil, Muzrahi, Neyeman, Neyman, Nisimoviç, Novah, Nudel, Ossok, Ofus, Patik, Patık, Peaje, Peysah, Penerci, Penirci, Pereç, Periç, Pesah, Piastro, Piastrov, Piyastro, Prus, Pürim, Pâstro, Rabeno, Rabenu, Rabinio, Rabino, Rafailov, Rebi, Rekomi, Refailov, Ruhomi, Samoyloviç, Saraf, Saraç, Sokolskiy, Solovyev, Stamboli, Surjin, Surujin, Tabon, Tavukçi, Takatlı, Taukçi, Tauhçi, Tokatlı, Tomalak, Tomolak, Trevgod, Trevgoda, Trevgodo, Trigoda, Tuner, Tunkel, Turkin, Uraleviç, Üreleviç, Ürileviç, Fişer, Flisfeder, Flisfeyder, Hafuz, Haham, Hekim, Hondo, Hondu, Çakçir, Çapiça, Çapiçev, Çapiço, Çapiçov, Çahçir, Çebar, Çernov, Çernopolskiy, Çibar, Çolak, Çolaki, Çolah, Çulah, Şalom, Şamaş, Şameş, Şolom, Yusupov, Yusufov

16-http://qaraimtili.blogspot.com

17-https://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-3548149/Yiddish-TURKISH-dialect-DNA-study-suggests-invented-Jews-traded-Silk-Road.html,https://tengritagh.org/2017/04/01/



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar